0Yorum

Sıra Dışı Siyasetçiler

Jody Stevenson teyzesinin vefatından sonra gördüğü rüyadan çok etkilenmiş, pozitif düşüncelerle çok büyük güzellikler inşa edileceğini şöyle anlatmış:
“En sevdiğim teyzemin ölüm haberini aldığımda tam bir şoka girmiştim. Bu şokun bu kadar büyük olması, annemden gelen son mektupta teyzemin biraz daha iyi olduğunun yazılmış olmasıydı.
Daha da kötüsü, uzakta olduğum için, ailem teyzemin ölüm haberini bana bir hafta sonra vermişti. Benim endişelenmemi istememişlerdi. Haberi aldığımda sanki teyzemin cennette daha yüksek bir mertebeye erişmesini sağlayacakmış gibi günlerce gözyaşı döktüm.
Bu felaket esnasında bir gece rüya gördüm. Duygularım çok güçlü ve gördüklerim çok canlıydı. Onları bugün bile hatırlayabiliyorum. Rüyamda cennetteydim ve çok güzel bir evin önünde duruyordum. Ev, göz kamaştırıcı bir bahçenin ortasındaydı. Taş bir patikayla ulaşılıyordu. Evin çevresinde bir çit vardı. Orada, çitin önünde duruyordum. Ortalık son derece sakindi. Daha önce yaşamadığım derin bir iç huzur hissediyordum. Her şey çok güzeldi. Hiçbir yere gitmek istemiyordum.
Birden nereden geldiği belli olmayan bir şekil belirdi önümde. Ondan da aynı inanılmaz huzur yayılıyordu. Ona:
“Bütün bunlar nedir?” diye sordum. Aldığım cevap beni gerçekten çok şaşırttı.
“Hoş geldin,” dedi. “Eğer istiyorsan sen de burada kalabilirsin ama bir kurala uyman gerekir.”
“Nedir o?” diye sordum.
“Sadece pozitif kelimeler kullanabilir ve herkes, her şey hakkında sadece pozitif düşünceler besleyebilirsin” diye cevap verdi. “Eğer böyle yapmazsan buradan atılırsın.”
Atılınca nereye gideceğimi söylemedi ama galiba ben biliyordum. Zihnimi bu kadar pozitif kalması için disipline edip edemeyeceğimi merak ettim. Emin olduğum tek şey bu göz kamaştırıcı ortamı her şeyden fazla istediğimdi. Burada kalmak istiyordum…
Uyandığımda “Evet” demek üzereydim. Bu rüyanın etkileri o kadar büyük oldu ki, hala dünmüş gibi hatırlıyorum, üzerinden tam iki sene geçtiği halde…
Konuşma yaptığım zaman dinleyicilerime:
“Eğer sadece pozitif kelimeler kullansak ve pozitif düşünceler üretsek, dünya nasıl bir yer oldu bir düşünün,” diyorum.
Asıl sorulması gereken şu: Yeryüzünü cennet yapmaya yetecek gücümüz var mı?
Ben biliyorum ki var. Bunu birlikte yapabiliriz, düşüncelerimizi uç uca ekleyerek. Ne demişler; bir kişi sadece “I” hükmündedir, iki ayrı kişi “II” hükmündedir. Ancak kurulacak beraberlik ve oluşturulacak güç birliğiyle iki ayrı kişi yan yana gelirse “II” adam kuvvetinde olur. Üç kişi ise “III”… O zaman, bu dünyayı cennetvari bir yer yapmaya neden uğraşmıyoruz ki?”
Engin Altay, ülkesine kendisini adamış ve Türkiye’yi cennet bir ülke yapmak için kolları sıvamış, CHP’nin çok değerli bir politikacısıdır.

EĞİTİMCİ İNSAN

Sinop’un Erfelek İlçesi’nde doğup, ilk ve ortaöğrenimini Erfelek’te tamamladıktan sonra yüksek öğrenimini Dokuz Eylül Üniversitesi’nde tamamladı. Sivas ve Sinop illerinin değişik ilçelerinde öğretmenlik yaptı. Anadolu’nun bağrında çok sevdiği mesleğini icra eden Altay, iki yıl eğitim yöneticiliği görevinde bulundu.
“Ben ülkeme daha yararlı olacağım,” düşüncesiyle 2002 yılının kasım ayında mesleğinden istifa edip genel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi Sinop Milletvekili olarak meclise girdi.

MÜTEVAZI HALK ADAMI

Engin Altay, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Milli Eğitim Gençlik Kültür ve Spor Komisyonu üyeliklerinde bulundu. Türkiye-Moğolistan Parlamentolar Arası Dostluk Grup Başkanlığı görevini dört yıl yürüten Engin Bey, CHP Parti Meclis ve Merkez Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.
Halktan kopmayan, mütevazılığını hiç yitirmeyen Engin Altay’ı halk da kendinden koparmadı ve her seçimde onu meclise gönderdi. Herkese karşı yakın dostluklar sergileyen, herkesin elinden tutan, bulunduğu konumu kullanmayan, “Başın düşerse dara Engin Altay’ı ara” dedirtecek cinsten, seçmen bölgesinin her türlü sıkıntısına koşan Engin Bey herkes tarafından sevilmektedir.
Kendisini tanıdığım günden beri hep gıpta ile bakarım. İşte gerçek politikacı böyle olmalı derim.

DONANIMLI SİYASETÇİ

Engin Bey ne zaman Trilye’ye gelse sağlıklı beslenmesine çok dikkat eder. Yemekte özenli ve seçicidir. Geniş bir vizyona sahip, çağın gereklerini yerine getiren, bilime inanan, ekonomistleri bile cebinden çıkaracak çok kıymetli görüşlere sahip olan değerli bir siyasetçidir Engin Bey. Onda gözlemlediğim en büyük özellik, ayrıştırıcı değil, birleştirici olma, ülke menfaatlerini her şeyden üstün tutma çabasıdır.
Güçlü bir hitabet yeteneği, inandırıcılık onun diğer özellikleridir. Şiddetin her türlüsüne karşı olan, demokrasiye gönülden inanan, protesto ile şiddet arasına kesin bir çizgi koyan Altay, çok okuyan, bilgili, kendisini iyi yetiştirmiş, yerinde duramayan, çalışkan bir milletvekilidir. Başarılı insanların bir başka özelliği, yaşamlarının bütününü anlamlı buldukları bir eyleme sahip olmalarıdır. Yaşamın anlamlı kılınması, bizim yaşama bağlanmamıza, kendimizi bir şeylere dolu dolu odaklamamıza önemli bir katkıda bulunur. Yaşamındaki tüm gayretini halkına hizmet etmeye adamış Engin Bey, ezber bozan, sıra dışı özelliklere sahiptir. Her işine özen gösteren, kendini çok iyi ifade eden, kısa sürede başkasının ne anlattığını anlayabilen, eleştiriye ve ithamlara dayanabilen, görüşlerini cesaretle olumlu ya da olumsuz bildirebilen, saatlerce sohbet etseniz doyamayacağınız, sevecen bir insandır Engin Bey.
Davranışlarında saygı, görünüşünde sıcak olmayı, dinlediğinde iyi duymayı, baktığında berrak görmeyi, konuşmalarında doğru ve işinde ciddi olmayı kendisine şiar edinen Engin Bey gelecekte ülkemize çok yararlı hizmetlerde bulunacağına yürekten inandığım bir siyasetçidir.
O cevher kendisinde zaten doğuştan beri var, işlemek, özü geliştirmektir.
Var olmak değişmektir, değişmek olgunlaşmak, olgunlaşmak kendini durmadan yaratmaktır.
İyi ki varsınız, siz var oldukça gelecekle ilgili umudumuz hiç azalmayacaktır.

Yorum Yazın