Sosyoloji profesörü sınıfındaki öğrencilerini Baltimore şehrinin kenar mahallelerine göndermiş ve o bölgede yaşayan iki yüz erkek çocuğun durumlarını araştırmalarını, her bir çocuğun geleceği hakkında bir tahminde bulunmalarını istemişti.
Öğrenciler gerekli araştırmalardan sonra bu çocukların gelecekte başarılı olamayacakları kanaatinde birleştiler.
Yirmi beş yıl sonra, bir başka sosyoloji profesörü bu çalışmayı buldu ve öğrencilerinden projeyi sürdürmelerini ve o insanlara ne olduğunu araştırmalarını istedi.
Öğrenciler o bölgeden taşınan veya ölen yirmi çocuk dışındaki yüz seksen çocuktan yüz yetmiş altısının olağanüstü bir başarı gösterip, avukat, doktor ya da iş adamı olduklarını ortaya çıkardılar.
Profesör çok etkilenmişti ve bu konuyu izlemeye karar verdi. Birer yetişkin olan çocukların hepsi o bölgede yaşadıkları için her biri ile görüşme şansı oldu.
“Bu koşullarda nasıl bu kadar başarılı oldunuz?” sorusuna verdikleri yanıt hep aynıydı.
“Mahalle okulunda bir öğretmenimiz vardı, onun sayesinde oldu” dediler.
Profesör bu öğretmeni çok merak etmişti ve hayatta olduğunu öğrendiği yaşlı öğretmenin izini bulması zor olmadı. Kendisini ziyaret etmek için evine gitti. Karşısında yılların yüzüne eklediği kırışıklıklara rağmen hala dinç duran yaşlı bir kadın duruyordu.
Yaşlı öğretmene bu çocukları kenar mahallelerden kurtarıp başarılı birer yetişkin olmalarını sağlamak için kullandığı sihirli formülün ne olduğunu sordu.
Yaşlı öğretmenin gözleri parladı ve dudaklarının kenarında bir gülümseme belirdi, “Çok basit, ben o çocukları çok sevdim” dedi.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, yaşamı boyunca yaptığı işleri hep sevgi ile yaparak başarıya ulaşan, yüreğinde insan sevgisi olan, kendisiyle ve herkesle barışık sıra dışı bir siyasetçidir.
BALIK SEVGİSİ
Antalyalı olup her zaman denizin yosun kokusunu soluyan Mevlüt Çavuşoğlu, balığa karşı oldukça ilgili olduğundan çok uzun yıllardır yabancı konuklarını Trilye’de ağırlar ve onlara Türkiye denizlerinin balık ve deniz ürünlerini ikram eder.
Çavuşoğlu’ndaki temsil yeteneğini, yabancıların ona karşı sevgi ve saygı dolu davranışlarını çok uzun zamandır yakinen izleyen birisi olarak Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci görevine getirildiğinde ne kadar isabetli bir iş yapıldığını gördüm.
Çok eski yıllardan beri çevresindeki herkese gösterdiği samimi davranışlar, kibarlığı, efendiliği herkesi etkilerdi. Kendisinin bulunduğu konumu kimseye hissettirmez, ufacık bir ayrıcalığa izin vermezdi. Yabancıların onunla yemek yerken hayranlıkla kendisini dinlemeleri hepimize gurur verirdi. Muhteşem Japoncası, Almancası ve İngilizcesi olan Çavuşoğlu’na karşı yabancı diplomatların takındığı gıptalı davranışlar, yüzünde hissettikleri samimiyet bize de mutluluk verirdi.
HER YÖNÜYLE FARKLI
İyi bir golf oyuncusu, Fenerbahçe ve Antalyaspor taraftarı, Alanya doğumlu Mevlüt Çavuşoğlu, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünü bitirdikten sonra ABD’de Long Island Üniversitesi’nde ekonomi dalında master yapmış ve bir süre öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. 1993’te Ankara Üniversitesi Avrupa Topluluğu Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde Avrupa Birliği Uzmanlığı’nı tamamlamıştır. Bilkent Üniversitesi’nde doktora programına başlayıp daha sonra İngiltere’de London School of Economics’te Çevre Ekonomisi ve Sürdürülebilir Kalkınma konusunda doktora çalışmasına devam ederken aynı zamanda İngiltere’deki Türk Derneği’nin başkanlığını da yürütmüştür.
BAŞARILARI HERKESİ UMUTLANDIRIYOR
1949 Yılında Türkiye, Avrupa Konseyi’ne üye oldu ve bu teşkilat ile 60 yıl boyunca güzel ilişkiler kurdu. Uzun yıllar boyunca konseye hep Avrupalı başkanlar seçildi. Konseyde yıllarca Türk Delegasyonu Başkanı sıfatıyla uluslararası projelere imza atmış olan Çavuşoğlu, 47 ülke ve 800 milyon nüfusa sahip olan Avrupa Konseyi Parlementerler Meclisi’ne başkan seçilip Türkiye’nin projesini gerçekleştirme yolunda büyük çaba sarf etti.
Dünya siyasetindeki derin bilgisi ve tecrübesi Avrupa Birliği Bakanlığı döneminde Türkiye’ye çok yararlı işler yapacağı yönünde herkeste içten bir umut uyandırmıştır.
Herkese yardım etmekten büyük keyif alan, güler yüzüyle, samimiyetiyle insanlara güven veren, farklılıklara saygı gösteren, ayrımcılığı reddeden ve hoşgörüsüzlükle mücadele eden bir tavır içinde olan Çavuşoğlu herkesin özlediği, farklı boyutta bir siyasetçidir.
Küçük yaşlarda çiftçilikle uğraşan babasına yardım ederek başlayan mücadeleci yaşantısı, artan bir tempoyla devam etmektedir.
Yabancıların Türkiye’ye önyargıyla baktıklarını ve bunun sonucunda da İslamofobi, ayrımcılık ve yabancı düşmanlığının doğduğunu dile getirip, fırsat buldukça uyarılarını ihmal etmeyen AB Bakanı Çavuşoğlu, kendisinin şanslı bir dönemde bakan olduğunu, Türkiye’nin AB ile ilgili kriterlerini yerine getirmek için çok çaba sarf ettiğini, sürekli reformlar yapıldığını vurgulamaktadır. AB ile ilişkilerinin çok iyi bir noktaya geleceğinden umudunun hiçbir zaman eksilmediğini sık sık belirten bu pozitif yüklü insanla çok kısa bir süre bile görüşseniz sizdeki karamsarlık bulutları da hemen dağılır.
Başarı her gün toplanan küçük çabaların tekrarıdır. Başarının sırrı bir hedefi durmaksızın takip etmek ve ısrarla istemektir.
Son Yorumlar