Frank Koch, Denizcilik Enstitüsü’ne ait bir dergide şu hadiseyi anlatır:
Eğitim filosuna bağlı iki savaş gemisi günlerdir kötü hava şartlarında manevra yapıyordu. Ben en öndeki gemide görevliydim. Hava kararmıştı. Köprüde nöbet tutuyordum. Ara sıra yoğunlaşan sis nedeniyle görüş mesafesi kısaydı. Dolayısıyla komutan köprüde kalmış, bütün faaliyetleri denetliyordu.
Karanlık çöktükten kısa bir süre sonra iskele tarafındaki nöbetçinin sesi duyuldu: “Işık! Sancak tarafında!” Komutan seslendi: “Düz mü gidiyor, kıça doğru mu?” Nöbetçi “Düz ilerliyor komutanım!” diye cevap verdi. Demek ki gemi ile tehlikeli bir çarpışma rotası üzerindeydik.
Komutan emir verdi: “Gemiye mesaj gönder! Çarpışma rotasındayız. Rotanızı 20 derece değiştirmenizi öneriyoruz.” Karşıdan şu mesaj geldi: “Rotanızı 20 derece değiştirmeniz önerilir.” Komutan: “Mesaj gönder! Ben komutanım. Rotanızı 20 derece değiştirin” dedi. Karşıdaki “Ben deniz onbaşıyım. Rotanızı 20 derece değiştirirseniz iyi olur” diye cevap verdi.
Komutan iyice hiddetlenmişti. Hırsla emretti: “Mesaj gönder! Ben bir savaş gemisiyim. Rotanızı 20 derece değiştirin” Karşıdan cevap geldi: “Ben bir deniz feneriyim.”
Biz rotamızı değiştirdik.
Stephen Covey’e göre ilkeler deniz fenerindeki kayalar gibidir. İlkeleri çiğneyemeyiz, onlara sadece çarpabiliriz.
Gürbüz Çakılcı öğrencilik yıllarından beri ilkelerine bağlı, çalışmayı kendine şiar edinmiş, çok başarılı bir iş adamıdır. 1979 yılında üniversiteler arası seçme sınavında iyi bir derece tutturmuş ve ODTÜ Endüstri Mühendisliği bölümünü kazanmıştır. Okuldaki başarılar her zaman iş hayatına yansımayabiliyor. Bize de Kara Harp Okulu’ndaki öğrencilik yıllarında hocalarımız hep söylerdi: “Okul başka, iş hayatı başkadır. Mekteb-i asli kıtadır.” Gürbüz Bey, okuldaki başarılarını herkese örnek olacak şekilde artırmıştır.
AFRİKA’DA ATILIM ATAĞI
Prekons şirketinin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gürbüz Çakılcı, Türkiye’de olduğu zamanlarda pazar günleri zarif eşi Çiğdem Hanım ve oğlu Ekin ile birlikte Trilye’de balık keyfi yapmaktadır. Hayatının büyük bir bölümü ülkesine döviz kazandırmak için diyar diyar dolaştığı yerlerde geçmektedir. Dubai, Cezayir, Katar, Türkmenistan, Rusya’da çok başarılı işlere imza atan şirket Suudi Arabistan’da çok ciddi faaliyetlerde bulunmaktadır.
Son yıllarda Afrika kıtasına da göz diken Çakılcı, şirketinin yaptığı başarılar nedeniyle aranan bir firma olduğu için iş yoğunluğunun sürekli arttığını büyük bir gururla söylemektedir.
Ekvator Gine’de yapmış oldukları çok özel villalar dilden dile dolaşıp, insanların rüyalarına girmektedir. American Manhattan Oil gibi dünyanın en ünlü firmalarıyla partner olan Prekons, dev adımlarla ama çok sağlam bir şekilde ayakları yere basarak, gözleri bulutları görerek ilerlemektedir.
Sayısız ödüle layık görülen Çakılcı ve şirketi Prekons dünyanın her yerinde tanınmaktadır. Türkiye’den böyle önemli markalar yarattıkları ve sektörlerinde eşsiz faaliyetlerini tüm yabancılara gıpta ile izlettikleri için kendilerini ne kadar kutlasak azdır.
Bir yere ulaşmanın ilk adımı, olduğumuz yerde kalmayacağınıza karar vermektir. Önce ateş edip sonra nişan almaya kalkmayın. Sürekli nişan alıp bir türlü ateş edemeyen birisi de olmayın. Nereye giderseniz, siz oradasınız.
Son Yorumlar