0Yorum

Paylaşmayı Sevenler

         Erkek kardeşlerin ikisi de babalarından kalma çiftlikte çalışırlardı. Kardeşlerden biri evliydi ve çok çocuğu vardı. Diğeri ise bekardı. Her günün sonunda iki erkek kardeş ürünlerini ve kazandıklarını eşit olarak bölüşürlerdi. Günün birinde bekar kardeş kendi kendine:

         “Ürünümüzü ve kazancımızı eşit olarak bölüşmemiz hiç de hakça değil” dedi. “Ben yalnızım ve pek fazla gereksinimim yok.” Böylelikle, her gece evinden çıkıp bir çuval tahılı gizlice erkek kardeşinin evindeki tahıl deposuna götürmeye başladı. Bu arada evli olan kardeş kendi kendine:

         “Ürünümüzü ve kazancımızı eşit olarak bölüşmemiz hiç de hakça değil. Ben evliyim, bir eşim ve çocuklarım var ve yaşlandığım zaman onlar bana bakabilirler. Oysa kardeşimin kimsesi yok, yaşlandığı zaman hiç kimsesi yok bakacak” dedi. Böylece evli olan kardeş, her gece evinden çıkıp, bir çuval tahılı gizlice erkek kardeşinin tahıl deposuna götürmeye başladı. İki kardeş yıllarca ne olup bittiğini bir türlü anlayamadılar, çünkü her ikisinin de deposundaki tahıl miktarı değişmiyordu.

         Sonra, bir gece iki kardeş gizlice birbirlerinin deposuna tahıl taşırken çarpışıverdiler. O anda olup biteni anladılar. Çuvallarını yere bırakıp birbirlerini kucakladılar.

         Genelkurmay Başkanlığı’nda çok büyük bir kitleye yemek servisi yapardım. Fakat birkaç gün evimle karşı karşıya olan kuzey nizamiyeden öğle yemeği saatlerinde Necatibey Caddesi’ne doğru bir grubun gittiğini gördüm. Bu müşteri grubum beni bir lokanta ile aldatıyordu. O lokanta 1984 yılında Necatibey Caddesi’nde kurulan, leziz kebapları, temizlik ve hijyene önem veren tutumu ve ucuz fiyatlarıyla insanları kendisine çeken Adana Sofrası’ydı. Daha sonra benim de güvenle gittiğim bir mekan haline geldi.

         Ankaralı lezzet avcılarının uğrak yeri olan Adana Sofrası, çok talep görünce Yıldız’a görkemli bir şube açtı. Bu ünlü mekanın sahibi ülkeye güzel hizmetlerde bulunmuş, halkıyla paylaşmayı seven, uzun yıllar Adana milletvekilliği yapmış, Devlet ve Orman Bakanlığı görevlerini başarıyla yürütmüş Halit Dağlı’dır. İşlettiği mekanı gazetelerin ilk onuna girdiği gibi kendisi de yaptığı yararlı işler nedeniyle hiç gündemden düşmemiştir.

SOSYAL SORUMLULUK

         Adana’nın Kozan İlçesi’ndeki Halit Dağlı İlköğretim Okulu bahçesindeki ağaçların dikilmesinden, günlük 4200 kişiye yemek veren Halit Dağlı Aşevi’nin kurulmasına kadar, doğaya ve insanlığa hizmet etmeyi kendisine şiar edinmiş Halit Bey, herkesin mutluluğu için özel bir çaba sarf etmektedir. 

         Halit Dağlı’nın eşi Şenay Hanım ise tam bir iyilik meleği. Zamanının önemli kısmını şehit ve polis çocukları için yardım düzenlemede, gazi ve şehit emniyet mensupları eşlerine kucak açıp şevkat dağıtmakla geçirmektedir. Önderlik ettiği Gökkuşağı grubu çok faziletli işler yapmaktadır.

         Halit Bey’in oğulları Alper ve Tamer Dağlı da babalarından aldıkları meşaleyi asla yere bırakmama niyet ve arzusundadırlar.

         Uzun, sağlıklı ve mutlu bir hayat, katkıda bulunmanın, insanı heyecanlandıran ve başkalarının hayatlarına katkıda bulunarak bu hayatları kutsayan anlamlı projelere sahip olmanın bir sonucudur.

         Unutmamak gerekir ki size gül veren elde her zaman biraz koku kalır. İyi pazarlar.


Yorum Yazın