0Yorum

Marka Yaratan Ankaralılar

Arturo Toscanini orkestra şefi olarak hayatında önemli bir kariyere imza atmıştı. 80. doğum gününü kutlarken gazeteciler oğlu Walter’a şu soruyu yönelttiler: “Babanızın bunca yıldır yaptıkları arasında en önemli işi, en büyük başarısı nedir sizce?” Walter tereddütsüz şu yanıtı verdi: “Babam açısından böyle bir şey düşünülemez çünkü herhangi bir anda ne iş yapıyorsa o iş babamın hayatının en büyük işidir. İster bir orkestra yönetsin, isterse bir portakal soysun, yaptığı her şeye son derece önem verir ve özenle yapar.” Genelkurmay Başkanlığı’nda Sosyal Hizmetler Başkanlığı görevini yürüttüğüm zamanlarda yaşım küçük, sorumluluğum çok büyüktü. İşini çok iyi ve özenle yapan insanları mumla arardım. Özellikle komutanların devir teslim dönemlerindeki süreç benim için çok stresli geçerdi.

KONUTTAKİ DEVİR TESLİM

Yaş haddi, sağlık sorunu veya olağanüstü koşulların verdiği nedenler olmadığı takdirde Genelkurmay Başkanları dört yılda bir değişir. 30 Ağustostan sonra Çankaya’daki komutanların köşkünde de devir teslim yapılır. Şahsi eşyalar dışındaki demirbaşlar yeni komuta kademesinin kullanımına açılır, eskiyenler değiştirilir. Bunların içinde en kritik malzeme de halıdır. Yırtılan, eskiyen veya çok kirlenip kullanılamayan nitelikteki halılar değiştirilir. Karargahtaki yeni yapılan toplantı salonlarında da (Çakmak Salonu, İnönü Salonu ve Orbay Salonu gibi ) en önemli demirbaş malzemesi halıdır. Bu konuyla en ilişkili birlik Destek Kıtaları Komutanlığı ve hizmet bölükleridir. Piyasadaki tanınmış halıcılardan hanımefendinin ve komutanın huzuruna çıkarılacak halılar toplanır ve konuta götürülür. Eğer komutanların yurt dışı programı veya yurt içinde başka bir faaliyeti yoksa Destek Kıtaları Komutanı çok şanslıdır. Benim çalıştığım dönemde Genelkurmay Başkanlığı’ndaki pek çok eserde imzası olan unutulmaz isim Emekli Tuğgeneral Hüseyin Çetinkaya, karargahta çağ atlatıcı kişiliği ve titizliğiyle her işin üstesinden gelirdi. Hüseyin Paşa’yı dekorasyon konusunda en çok rahatlatan kişi Ulus’taki ünlü Şark Halı’nın sahibi Hasan Aslan’dı. Komutanların programı yüzünden bazen Hasan Bey’den alınan birçok halı görücüye çıkmadan önce elimizde beklerdi. Biz strese girerdik ama Hasan Bey aradan aylar geçse bile bir tek gün arayıp emanete verdiği malını sormazdı. Bazen bir mağazada beğendiğimiz halıyı komutana gösterelim dediğimizde satıcılar genellikle mağazadan çıkarmamıza izin vermiyorlardı. Su yolunu bulur. Bu benim sık sık yinelediğim sözdür. Eğer işinizi doğru yapıyorsanız hem kariyer hem de maddi anlamda zirveye çıkıyorsunuz. Durdurulamayan yükseliş o zaman başlıyor.

İKİNCİ KUŞAK HARİKALAR YARATIYOR

Türkiye’nin dünya devleriyle yarışan ünlü firmaların sahibi olan Hasan Bey örnek bir evlat yetiştirdi, oğlu Ahmet Aslan bayrağı zirveye taşıdı. Eskişehir yolundaki ORS’yi (Ortadoğu Rulman Sanayi) bilmeyen Ankaralı yoktur. Dünyanın en ünlü markaları olan araçlar bu rulmanı tercih eder. Bu tesis özellikle Polatlı’ya yakın bir yerde kurulmuş olup, bölgeye istihdam sağlamayı hedeflemiştir. Son yıllarda Japonya’daki dünyanın en tanınmış Japon firmalarının sahipleri restorana geldiler. Sanyo’nun patronu, Marubeni-Itochu yönetim kurulu başkanı gibi ünlülerle çok yakın iletişim kuran ve işbirliği yapan Ahmet Aslan artık Japonya’da tanınan bir isim oldu. Japon konukları gibi deniz ürünlerine çok düşkün olan Ahmet Bey, misafirlerini Trilye’de ağırlayarak, Japonları hayran bırakan Türkiye denizlerinin nadide ürünlerinin tanınmasına da vesile olmaktadır.

ÜRÜNLERİ DÜNYACA TANINIYOR

Isparta Mensucat Sanayi, Burdur Mensucat Sanayi, Şark Halı, Samur Halıları gibi Türkiye ve dünya piyasalarında söz sahibi olan iplik ve halı fabrikaları Ulus’tan Güney Afrika’ya uzanan başarı köprüsünün direkleridir. Ekim ayı itibariyle Ulus’taki Şark Halı mağazaları Eskişehir yolu üzerindeki showroomlarına taşındı. Üç bin kişinin çalıştığı tesisler ülke ekonomisinin temel taşları ve katma değer yaratan gurur kaynaklarımızdır. Hilton, Sheraton gibi zincir otellerden Güney Afrika’daki lüks otellere kadar pek çok tesiste Aslan ailesinin yarattığı güzellikler göğsümüzü kabartmaktadır. Tanrı insanlara iki yuvarlak organ vermiştir. Biri düşünmek, diğeri oturmak içindir. Başarı hangisinin kullanıldığına bağlıdır. Genç yaşta başkaları için kendini unutan girişimciler, sonsuza dek daima hatırlanırlar.

Yorum Yazın