Dört mumun sessizce yandığı odada o kadar derin bir sükunet hüküm sürüyordu ki aralarında fısıltı şeklindeki konuşmaları bile rahatlıkla işitiliyordu.
Birinci mum:
“Ben ‘barış’ım!” dedi. “Ancak kimse benim sürekli yanık kalıp, etrafıma ışık saçabilmeme yardımcı olmuyor. Artık sönmek üzereyim…” Ve sessizce karanlığa gömülüverdi…
İkinci mum:
“Ben ‘güven’im” dedi. “Ama artık gerekli olduğuma inanmıyorum. Yanık kalmamın da bir kıymeti kalmadı,” diye eklerken hafif bir esinti ışığını söndürdü.
Üçüncü mum çok üzgündü:
“Ben ‘sevgi’yim ama etrafıma ışık verecek gücüm kalmadı, insanlar beni hep kenara itiyorlar. Kendilerine en yakın olanları bile sevmemeye başladılar” dedi. Sessizce söndü gitti sevgi mumu.
O sırada içeriye aniden bir çocuk girdi. Üç mumun söndüğünü görünce sebebini sordu ve niçin sonuna kadar yanmadıklarına hayıflanarak ağlamaya başladı.
Dördüncü mum, yumuşak ve yatıştırıcı sesi ile çocuğa ağlamamasını söyledi.
“Korkma ben etrafa ışık saçtığım sürece diğerleri yeniden yanarlar ve onlar da aydınlatmaya devam ederler. Zira ben ‘umut’um!”
Gözleri parlayan çocuk umut mumunu aldı ve diğerlerini sevgiyle teker teker yaktı.
Trilye’yi ilk açtığım günlerde tanıştığım Münir Cizreli, mertlik, efendilik, çalışkanlık, saygı gibi pek çok önemli değerleri üzerinde bulunduran bir iş adamıdır. Yaşamında umut ışığı hiç sönmemiş, üniversite yıllarında arzuladığı hedeflere yıllar sonra ulaşmıştır. Onunla oturup sohbet ettiğinizde inanılmaz keyif alır, Anadolu’nun yiğit, saygılı, sevecen, içten duruşunu görebilirsiniz. İş hayatındaki başarı bu Anadolu insanının geleneksel yaşam biçimini değiştirmemiştir. Kim olursanız olun masasına gidin, centilmence ayağa kalkar ve siz oturana kadar oturmaz, paylaşır güzellikleri sizinle. Ama yapmacık olmayan, samimi ve yürekten davranışlarını anlamak için uzman olmaya gerek yoktur. Balık ve deniz ürünlerine çok düşkün olan Münir Bey, Trilye ile tanıştıktan sonra pazar sabahları günübirlik İstanbul’a gidip, balık yeme zevkinden mahrum kalmıştır.
HAVAALANLARI UZMANI
Türkiye’nin başarılarıyla yakından tanıdığı Doğusan A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı olan Münir Cizreli, İTÜ mezunu inşaat mühendisidir. Sivas Havaalanı’ndan, Van Havaalanı’na kadar pek çok havaalanını tamamlayan Münir Bey’in yıllardır arzuladığı bir hedefi vardı. Geçenlerde o hedefine kavuştuğu için çok mutluydu. Neydi biliyor musunuz? Soyadını taşıdığı şehrin havaalanını yapmak. Ve sonunda Cizre havaalanının ihalesini kazandı. Bazı insanlar vardır, onları şan, şöhret, para mutlu etmez. Hedefledikleri şeylere ulaşınca çok mutlu olurlar. Münir Bey nadir özelliklere sahip bir iş adamıdır. Yıllarca Anadolu Kulübü Başkanlığı yapan Metin Cizreli’nin oğlu olan Münir Bey inşaat faaliyetlerinde yaptığı her işte titiz çalışmalarıyla vazgeçilmez bir konuma sahip olmuştur.
Düşlerinizi küçümseyen insanlardan uzak durun. Küçük insanlar bunu hep yaparlar. Oysa büyük insanlar, büyük düşlerinizi gerçekleştirebileceğinize inanmanızı sağlarlar. Öngörülerinizin ve hayallerinizin üzerine titreyin çünkü onlar ruhunuzun çocukları, sonuçta elde edeceğiniz başarıların planlarıdır.
Gerçekleşmesi için uzun bir zaman gerekiyor diye bir hayalinden asla vazgeçme. Zamanı durdurmaya hiç kimsenin gücü yetmez. İyi pazarlar.
Son Yorumlar