Ralph Waldo Emerson’ın ünlü bir sözü var: “Bir insan komşusundan daha iyi bir kitap yazar, daha iyi bir vaaz verir veya daha iyi bir fare kapanı yaparsa, evi ormanın derinliklerinde bile olsa dünya onun kapısına kadar çok kullanılan bir yol getirir.”
Gamze Cizreli, yaptığı başarılı işlerle dünyanın önemli merkezlerindeki yabancı yatırımcıların dikkatini çekip kapısına getiren Ankara’nın bağrından çıkmış çok başarılı bir iş kadınıdır.
Genelkurmay yıllarımda karargahın hemen karşısındaki tahsisli lojmanlarda oturdum. Hiç trafikten etkilenmeden erkenden işimin başına gider, sabah bahri fecir başlangıcında gün ağarmadan nöbetçi aşçıdan bile önce mutfağa girip kuzineleri yakardım. Mutfak şefi gelince ofisime geçip günlük gazeteleri okurdum. Gündemi ilgilendiren köşe yazılarından sonra ilgi alanıma giren yeme içme konularındaki haberlere göz atardım.
CAFEMİZ EFSANESİ
Bir sabah genç ve güzel bir hanımefendinin röportajı dikkatimi çekmişti. Satır aralarında vermek istediği mesajlar hemen radarıma girdi. Zaman zaman büyük bir keyifle kahvaltıya gitmekten mutlu olduğum Arjantin Caddesi’ndeki Cafemiz efsanesini yaratan Gamze Hanım’ın gelecekle ilgili planlarının neler olabileceğini verdiği iletilerden anlamıştım. O yıllarda Ankara’da dışarıda yemek yeme alışkanlığı çok azdı. Ama Cizreli, potansiyeli harekete geçirdi. Onun başarısı domino etkisi yarattı. Arjantin Caddesi’nden sonra Filistin Caddesi’nin de yazgısı değişti. Sanayi kuruluşlarında çalışan insanlardan çok daha fazla kişinin istihdam edildiği bir dizi cafe, restoran, pastane doluşuverdi. Hareketlilik manavların, kuruyemişçilerin ve taksicilerin yüzünü güldürdü.
BAŞKASI OLMA KENDİN OL
Kuki ve Quick China işletmelerinde de emeği geçen Gamze Cizreli, “Başkası Olma Kendin Ol” düsturuyla hareket etti. Ticaret hayatında hep etik davrandı. Hiç kopyacılık yapmadı, kendi tarzını yarattı. Her zaman kişilikli işletmelerle anıldı Gamze Cizreli ismi.
Dünyanın en zor işlerinden birisi olan restoran işletmeciliğini hem de bir kadın olarak başarıp zirveye taşımak her babayiğidin harcı değil. Restorancılık donanım ve özveri gerektirir. Çok çalışmayı ve sabırlı olmayı gerektirir. 100 metre koşusu gibi değildir, uzun soluklu maraton gibidir. Hem de öyle kalabalıklara ve peşin paraya aldanıp çok karlılık sağlayan bir iş değildir. Vergisi, zayiatı, amortismanı ve görünmeyen giderleriyle ağır bir iş koludur. O nedenle böyle özverili işletmelerin dışında uzun yıllar ayakta kalan restoran sayısı bir elin parmakları kadar azdır. Bu azınlıktan birisi de Gamze Cizreli’nin artık Türkiye’ye ve dünyaya mal olmuş markası Big Chefs’tir. Onunla bir Ankaralı olarak gurur duymak en doğal hakkımızdır.
MARKA İHRAÇ EDİYOR
Çalışmaktan yılmayan, kabına sığmayan Cizreli’nin başarıları Ankara ve Türkiye’nin dışına taştı. İstanbul’da açmış olduğu Tarabya Big Chefs ile altın vuruş yaptı. İstanbul’da ezber bozdu. Kulaklarını tıkayıp sonuca ve başarıya odaklandı. Kebap kenti Gaziantep’ten, Dubai ve Khobar’a kadar toplam 36 şube açtı. Her şubesine ünlü simalar akın etti. Enerjisine hayran olmamak mümkün değil.
DENEYİMLERİNİ AKTARIR
ODTÜ’de öğretim görevlisi olarak ders vermekten, televizyon programlarına, gazete yazarlığına kadar pek çok karpuzu düşürmeden koltuklarında taşımasını çok iyi bilir Gamze Hanım. Zaman zaman havaalanında karşılaştığımda bekleme salonunda bile bilgisayarını açar ve çalışır. Zamanını hiç boşa geçirmez.
Yurt içi ve yurt dışına bu kadar yayılsa da Ankara’ya sevdalıdır. İlk göz ağrısıdır Ankara.
TURYİD Yönetim Kurulu’nda aktif bir şekilde çalışmalarına devam eden Gamze Hanım, Ankara’ya çok şeyler borçlu olduğunu her seferinde dile getirir. Geçen hafta Külliye’deki turizm toplantısına katılmak için Ankara’ya gelen Cizreli, pek çok sosyal sorumluluk projesinde aktif görevler alır.
İnsanların bir ömür boyu uğraşıp kabuğundan çıkarak konsept geliştiremedikleri, taklitçilikten ileriye gidemedikleri bir dönemde tüm inceliklerini işine yansıtıp marka ihraç eden kadın girişimci Gamze Cizreli’nin yaptığı her iş buram buram kalite kokmaktadır. Rüzgar hep yanında olsun, ülkemiz çok şey kazanır.
Liderin en öncelikli işi, kendi enerjisini kontrol altına almak ve çevresindekilerin enerjisine orkestra şefliği yapmaktır. İyi pazarlar.
Not: Sevgililer Günü’nüz kutlu, sevginiz daim olsun.
Son Yorumlar