0Yorum

Gastronominin Çıtasını Yükseltenler

Uçağın yaygın olmadığı dönemlerde zorunlu karayolu seyahatlerinde en çok sıkıntı duyduğum konu karnım acıkınca ne yapacağım olmuştur. Hele yolculuğunuz Siirt’ten İstanbul’a ya da Antalya’ya kadar sürecekse işiniz bir hayli zor. Evde hazırladığınız kumanya ve termostaki sıcak çay bir süre sonra tükendiğinde gözleriniz güzel bir mola yeri arar. Mola yerinde otobüs sayısı çok ise fazla bir şey ifade eder diye aldanmayın. Oraları şirketlerin anlaştıkları ve şoförlerin inisiyatifinde olmayan yerlerdir. Bir yol kenarı parkı veya dinlenme tesisinde çok yoğun bir TIR trafiği varsa ve karnınız da acıkmışsa hemen sinyal lambanızla işaret verip oraya yönelin. Güzel yemek yapan bir lokanta olabileceğinden emin olabilirsiniz.

Dünya devi lastik firması Michelin, bu yoldan hareketle yıllardır gastronomi sektörüne çok büyük katkılarda bulunmaktadır. Bütçesinden özveride bulunarak müfettişlik sistemi kurmuş, çok ciddi ve kurumsal bir kimlikle yürütmüştür bu işi. Çalışan müfettişleri yöneticilerin bile tanımadığını, kimseye torpil yapmadıklarını, rezervasyon yaptırırken bile kendilerini tanıtmadıklarını ve bu işi çok ciddi bir şekilde yürüttüklerini biliyorum. Bu tarafsız değerlendirmeler sonucu restoranlara yıldız veriyorlar. Üç yıldızdan iki yıldıza düşürülen Fransa’nın Cote d’Or Restoranı sahibi ünlü Fransız şef Bernard Loiseau’nun av tüfeğiyle intihar ettiği gerçeği hafızalarımızdan silinmiyor.

Dünyanın en iyi restoranlarını belirlemek için kullanılan yıldızlı derecelendirme sistemiyle tanınan Michelin Rehberi, gurmelere yönelik referans niteliğinde, çok değerli bir hizmettir. Bugüne kadar bu rehberde maalesef hiçbir Türk restoranı yer almamıştır. 2009 sayısında 22 ülkeden 548 restorana yer verilmiştir. Türkiye’de son zamanlarda basında çıkan haberlerde bazı restoranlara yıldız verileceği, bazılarında Michelin’li şeflerin çalıştığı anlatılmaktadır. İşin gerçeği şudur. Türkiye’de Michelin sistemi henüz kurulmamıştır. Kurulacağının da planladığına dair hiçbir emare yoktur. Avrupa’daki Michelin yıldızlı restoranda çalışan bir aşçının Türkiye’deki restoranı Michelin yıldızı sahip olması anlamına gelmez.

Michelin Rehberini, Michelin Lastikleri’nin kurucusu olan Andre ve Edouard Michelin kardeşler icat etmiştir. İlk rehber 1900 yılında yayınlanmıştır. 1930’lu yılların sonunda oluşturulan yıldız tanımına göre, bir yıldız “çok iyi”, iki yıldız “seyahat güzergahını değiştirmeye değecek kadar iyi”, üç yıldız “özel bir seyahati hak edecek kadar iyi restoran” anlamına geliyor. Gastronomiye ilgi duymaya ve yemek yazarlığı yapmaya başladığımdan itibaren tüm yurt dışı seyahatlerimde görülecek tarihi eser, müze gibi yerlere kısa bir zaman ayırdıktan sonra önceden rezervasyon yaptırarak Michelin yıldızlı restoranları sürekli ziyaret etmekteyim. Michelin firmasının yaptığı bu ciddi çalışmayı tarafsız bir gözle takdir etmemek mümkün değildir. Kimliklerini gizleyerek seyahat eden müfettişler, bir yılda yaklaşık 250 restoranda yemek yiyorlar. Hizmetten servise kadar her şeyi gözlüyorlar. Restoranda yemek yerken not almayıp bütün ayrıntıları akıllarında tutuyorlar. Gastronomi dünyasında Michelin yıldızına sahip olmak, edebiyatta Nobel, sinemada Oscar ile eş sayılıyor.

Yeme-içme dünyasında böyle profesyonel ve itibarlı hizmet sunan Michelin Lastik Firmasının İş Makinesi Lastikleri Dünya Müdürü Luc Minguet geçtiğimiz hafta çok kısa bir süre için Ankara’ya geldi ve Trilye’ye uğradı. Türkiye distribütörü, Ankara ve İç Anadolu distribütörlerinin de hazır bulunduğu yemekte Türkiye denizlerine özgü ürünler sunuldu. Son derece babacan tavırlarıyla tüm konukların sempatisini kazanan Luc Minguet’e, Frederic Fourie, Kaan Demirel, Yves Bouillot, Tolga Darcan, Ümit Gürkan, Mustafa Gürkan ve Murat Gürkan da eşlik ettiler. Böyle önemli bir ismin Trilye’de ağırlanması işlerini büyük bir aşk ve heyecanla yapan personelde mutluluk yarattı. Mr. Minguet’in Trilye’ye gelmesiyle, Trilye’nin Michelin yıldızı alacağı yönünde yorumların yapılması bizi ne kadar sevindirse de Türkiye’de henüz böyle bir sistem kurulmadığından dolayı doğruluk payı olmayan yorumlardır. İnşallah günün birinde Türkiye’de de bu sistem kurulur ve Türkiye’de Michelin yıldızı hak eden restoranlar gururla yollarına devam ederler. İyi pazarlar.

Yorum Yazın