0Yorum

Devler Liginin Liderleri

Küçük bir kasabanın ana caddesinde iki tatlıcı vardı. Bir gün onlardan bir tanesi kasabanın yaşlı güngörmüş adamını ziyaret ederek tatlı dükkânını kapayıp başka bir kasabaya taşınacağını söyledi.
“Dükkânını niye kapatıyorsun?” dedi güngörmüş adam.
“Benim rakibim çok iyi iş yapıyor” dedi bezgin tatlıcı. “Kasabadaki müşterilerin çoğu onun dükkânından alışveriş yapıyorlar.”
“Kasabada insanların hep onun dükkânına gittiklerini nereden biliyorsun?”
“Gayet kolay! Dükkânımın kapısından baktığımda, onun dükkânına giren ve elleri dolu olarak çıkan herkesi görüyorum.”
“Senin bütün sıkıntın da işte bu,” cevabını verdi güngörmüş adam ve sözlerine şu uyarıyı ekledi:
“Eğer onun dükkânını gözetlemek için harcadığın zamanı kendi iş yerini geliştirmek için kullansaydın, sen de başarılı olurdun. Başkalarının yaptıklarını önemseyenler, başarısızlığa mahkûmdurlar.”
Engin İnanç yaşamı boyunca başarılara odaklanmış çok değerli bir iş adamıdır. Ankara markası olup yaptığı işlerle bütün dünyanın gıpta ile baktığı GAMA firmasının Yönetim Kurulu Üyesi Engin Bey kendisi gibi pek çok ünlü ismin yetiştiği Manisa’nın Salihli ilçesinde doğmuştur.
Genelkurmay Başkanlığı’nda görev yaptığım yıllarda tanıdığım Engin İnanç’ın oldukça mütevazı bir yaşam tarzı vardır. Gama Holding’ten yakinen tanıdığım Onursal Başkan Erol Üçer, holdingin diğer üyeleri Mehmet Artun, Ergün Alkan, Erol Özman, Gürhan Türeli, CEO Hakan Özman ve Arif Özozan gibi çok değerli insanlar bu dev şirketin dünya liginde yarışmasında ayrı ayrı pay sahibidirler.
Dünyaca tanınmış markaları hep hayranlıkla izlerken bir taraftan da neden bizden böyle markalar çıkmıyor diye dudak bükeriz, onları bütün dünya tanır, ürünlerini tercih eder. Ama Türkiye’de de artık ismini dünyaya duyuran çok tanınmış firmalar ve ürettikleri ürünleri var. Bunlardan birisi gurur kaynağımız olan Gama şirketidir.

YABANCILARIN GÖZDESİ

Pek çok yabancı iş adamından bazı devlet adamlarının yakınlarından çok önemsedikleri inşaatlarının Türk firmalarını kazanmalarını dilediklerini duydum. Dünyadaki gelişmekte olan veya gelişmiş pek çok ülkenin imrendiği, kıskandığı çok kıymetli Türk firmaları var. Gama bunların başını çekmekte, burnundan kıl aldırmayan ülkelerin yöneticileri Gama ile irtibat kurmak için büyük uğraşı vermektedir.
55 yıl önce Türkiye’de doğmuş ve tüm dünyayı kolları arasına almış, yabancı sermaye gruplarını peşinde koşturmuş Ankara markası Gama’yı dünyanın her yerinde emin sularda yürüten kaptanlardan biri Engin İnanç’tır.
Türk Dili ve Edebiyatı’nı bitirdikten sonra Türk turistlere rehberlik yapan ve Türkler tarafından da ismine “Nuriye” denilen Rus hanımefendinin rehberliğinde birkaç kez Moskova’da turladım. Nuriye’nin Türkçe’de ilk ezberlediği sözcük Gama olmuş. Çünkü Rusların yabancılara böbürlenerek anlattığı çok özel tesislerin önemli bir kısmı Gama imzasını taşıyor. Termik santraller, rafineriler, petrokimya tesisleri, hidroelektrik santralleri, su ve pis su arıtma tesisleri, çimento fabrikaları, boru hatları, turizm tesisleri, barajlar, metro sistemleri, iş ve modern alışveriş merkezleri uzmanlık alanı olmuş. İran’dan Birleşik Arap Emirlikleri’ne, Rusya’dan Kuzey Afrika’ya, İrlanda’ya kadar çeşitli ülkelerde sayısız eserler yapmış Gama, yönetiminde yeni nesil yetenekli kişilere yer vererek yepyeni teknolojilere hep ön ayak olmuştur.

RUSLAR BÖBÜRLENİYOR

Yıllar önce Rusya’nın Vyksa şehrinde Rusya Federasyonu’nun en büyük endüstriyel tesisi sayılan muhteşem çelik fabrikasının açılışını Vladimir Putin yaptığında, döküm ve haddehane ile ilgili özellikleri öğrendiğinde Türk yetkililerin yanında çok duygusal anlar yaşamıştı.
Dünyanın her ülkesinde güven sağlamış Gama’nın kaptanlarından Engin Bey ve zarif eşi Şule Hanım, insan emeğini takdir eden, çalışanlara hep destek veren bir yapıdadır.

EMEĞE ÇOK SAYGI DUYAR

Trilye’nin ilk açıldığı yıllarda Birleşik Arap Emirlikleri’nde önemli bir ihale kazanan Gama Endüstri’nin Yönetim Kurulu Üyesi Engin İnanç, uçağa binmeden önce bir pazar günü restoranı aradı ve rezervasyon yaptırdı. Pazar günü restoranın açık olduğuna sevinen İnanç akşam saatlerinde yabancı konuklarıyla birlikte restorana geldi. Yemek sırasında çalışanları güler yüzüyle onore etti. Restorandan ayrılırken yabancı konuklarının yanında benim kapıda ceketimin düğmelerimi ilikleyerek uğurladığımı gören Engin İnanç hemen yanıma gelip düğmelerimi açtı ve kendi ceketinin düğmelerini ilikledi, “Yıllar sonra bize böyle bir mekân kazandırdığın ve yabancı konuklarımız karşısında bizi onurlandırdığın için biz sana teşekkür ederiz!” diyerek restorandan ayrıldı. Bana ve ekibime yıllarca motivasyon sağlayacak bu ince davranıştan çok mutlu olmuş ve bütün yorgunluğum gitmişti. Yıllardır unutamadığım bu olayı anımsadıkça hep gözlerim dolmakta.
“Sorunlar ve zorluklar ne olursa olsun Gama her zaman aşar” ilkesini holdingin tüm yönetim kadrosu benimsemiştir. Emek ve çaba sarf eden herkese de aynı ölçüde saygı duyan, destekleyen bir gayret içinde olduklarını sürekli gözlemlemekte ve hep gıpta ile izlemekteyim.
Yabancı ülkelerde iş yapmak, Türk işçilerine istihdam sağlamak, ülkemizin refahı için döviz kazanmak, onların kurallarına adapte olmak o kadar zordur ki çoğumuz böyle mücadelelerde havlu atıp vazgeçeriz, kolay yolu seçeriz. Dirayetli insanlar bu güçlüklerden yılmazlar. Engin İnanç’ı tanıdığım günden beri hep azimli, mücadeleci ve yaşama sıkı sıkıya bağlı gördüm.
Deniz ürünlerine de oldukça ilgi gösteren Engin Bey ve İnanç ailesi sık sık Trilye’yi ziyaret etmektedirler. Her sohbette kendisinden bir şeyler öğrenme çabasına girdiğim değerli bir duayen iş adamıdır Engin Bey.
Dünyanın gördüğü her büyük başarı, önce bir hayaldi. En büyük çınar bir tohumda, en büyük kuş bir yumurtada gizliydi.

 

Not: Bugün saat 14:00’te Next Level Alışveriş Merkezi D&R Mağazası’nda ikinci kitabım Trilye’nin Meze Yolculuğu’nun imza günü var.

Yorum Yazın