0Yorum

İstanbul'un Gizli Cenneti Kilyos

Kilyos’a ilgim gençlik yıllarından kalmadır. İlk görev yerim Hasdal’ın genel savunma planları (Gesap) içinde yer alan bu bakir bölgeye, İstanbul’da ne zaman içim daralsa giderim. Geçtiğimiz hafta FOX TV’deki çekimleri Kilyos’ta yaptım. Biraz nostalji yaşadım. Şu andaki Mehmetçik Vakfı’nın başarılı Genel Müdürü E. Tümgeneral Yaşar Bal, üsteğmendi ve Kilyos Kalesi ondan sorulurdu. Atıl durumdaki kaleyi cazip hale getirmişti.

Kış aylarında hüzünlü bir görünümü var Kilyos’un ama bir o kadar da çekici. Hele Karadeniz’in azgın dalgalarının sesini özleyenler, lezzetli tekir ve kalkanına hasret olanlar için ilaç gibi gelir Kilyos.

Kilyos Çay Bahçesi’nin sahibi ve harika lakerda üreticisi Orhan Aka ile balık sohbeti su serpiyor insanın yüreğine. Eliyle işaret ettiği çok yakın bölgede kalkan ve tekir bolluğundan bahsetti. Tuna Nehri’nin yıllardır getirdiği atıklar İğneada kalkanını bitirdi, bu bölgeyi çok olumsuz etkiledi.

UZUNYA RESTORAN

Kilyos’a beş dakikalık mesafede Uzunya Koyu var. Doğa ile iç içe. İstanbul’a bu kadar yakın olup da huzurunuzun tavan yapacağı bir bölge. Yazın tıklım tıklım olsa da kışı görmeden geldiğimiz baharın ilk günlerinde dinleneceğiniz uzunca bir koy burası. O nedenle de Uzunya denmiş adına. Koyun yanında aynı isimli bir balık restoranı var. Girişte devasa bir akvaryumda Karadeniz balıklarından birkaç çeşit dolaşıyor.

Uzunya Restoran’ın sahibi Azem Kayacı, oldukça ilgili, işini seven, 30 yıldır burada yaşayan ve bölgeyi çok iyi bilen bir işletmeci. Günün her saatinde şehirden gelen konuklara servis yapılıyor. Tüm ürünler taze. 4,5 kg’lık bir kalkanın yarısını tava, yarısını ızgara istedik. Tabii ki ciğerini de pişirip getirmelerini. Deniz kenarında iyot kokusu ile birlikte balık çok lezzetli oluyor. Hele bir de o balığın adı asil balık kalkan ise şölene dönüşüyor. Tam kafa dinleme yeri burası.

ŞEHİRDEKİ JAPON

Günübirlik seyahatimin akşam saatlerine gelen bölümünde havaalanına gitmeden önce Japon mutfağı özlemimi gidermek için Kuruçeşme’deki İnari Omakase’ye uğradım. Kaz ciğerlisinden Kaliforniya roll’una kadar suşileri denedim. Tabi tempurasız olmaz. Karides ve sebze tempurayı çok severim. Ama hiç yağ çekmemiş olanını, suşide de ürün adaptasyonu yapmadan orijinal lezzette olanını. Suşinin zirvesi Tokyo’daki Kyubey ile tempuranın en tepe noktası Tokyo Ginza’daki Tenichi’de nirvanaya ulaşan birisi olarak beni mutlu etmek pek kolay değil.

İnari’nin atmosferi güzel, barmenleri çok yetenekli. Hafta içi kalabalık olmasına sevindim. İstanbul’un en iyi balıkçılarından Arşipel vardı üst katta. Sahibi Cemal Bey çok titiz ve meraklı biriydi. Kapanmış olması yüreğimi cız ettirdi.

Yorum Yazın