0Yorum

Başkent Notları

Başkent Ankara soğuk kış günlerini şubat ayında oldukça hareketli geçiriyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın gazetelerin ekonomi yazarları ile yaptığı toplantı için yurt dışından gelen ekonomistler ve yatırımcılar Ankara’yı mesken tuttu. Toplantıdan birkaç gün önce kente gelenler otel ve restoranlarda doluluğu arttırdı.

Amerika’nın Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, yoğun temasların sonunda yine elinde dosyalarla akşam yemeğine geldi. Güzel Türkçe konuşan ve Türk mutfağına oldukça ilgili olan eski büyükelçi ile nostalji dolu anlar yaşadık.

LEZZETLİ KEKLER

Fransa Büyükelçiliği’nin zarif Protokol Sorumlusu Beril Üstün, uzun yıllar Fransa’da yaşadı. Yeme içme dünyasına olan ilgisi Versay Sarayı’nın Protokol Müdürü ile yakın dostluğundan kaynaklanıyor. Dünyanın en ünlü pastanelerinden Modern Patisserie’nin mimarı Pierre Hermé’nin şefi ile de uzun yıllardır tanışıklığı olan Beril Hanım merakına, pastacılığa ilgisine ve Fransa’da öğrendiklerine kendi bilgilerini de katarak yıllardır evinde nefis kekler yapıyor. Heyecanla yaptığı güzel lezzetleri bana da mutlaka tattırır.  

Geçtiğimiz cumartesi Ankara’da 8 yıldır macaronun tek adresi olan Macarons D’Antoniette’de birbirinden nefis 3 yaratıcı lezzetini tattırmak için beni davet etti. ‘San Sebastian’ isimli kekine La Vina’dan esinlenmiş  ve kendi yorumunu katmış, şekeri az. Madagaskar’dan özel olarak getirdiği vanilya ve peynir ile yapmış. Ev yapımı ‘New York Cheesecake’i anne eliyle yapılmış, un yok denecek kadar az, şeker hiç yokmuş gibi, üzerinde fırın sütlaç yanığı var. Tam kıvamında bir tat. ‘La Fontaine’ ismini verdiği keke, "Bebeğim" diyor Beril Hanım... Bebek’teki badem ezmesinin tadını aldım. Badem tozu kullanmış. Üzerindeki limon rendesi ile ferahlatıcı bir tat vermiş. Hepsi birbirinden güzel ve yaratıcı… Hayatımdan tatlıyı çıkaralı yıllar oldu ama herhalde dayanamadığım bu lezzetler beni yeniden başlatacak gibi.   

GABOR KISS’E VEDA

İçimizden biri gibi hissettiğim Macaristan Büyükelçisi Gabor Kiss, görev süresini tamamladı. Osmanlı döneminde yapılmış büyükelçilik rezidansında kaldığı 5 yıl boyunca davetlerine katıldım. İki ülke arasındaki ilişkileri zirveye taşıyan Gabor Kiss ve zarif eşi Dora Kiss ile ayrılmak oldukça zor oldu. Kiss ailesine çok alışmıştık. Türkçe öğrendi, Anadolu’yu karış karış gezdi. Yeme içme ve yaşam gustosu çok sıra dışı bir insan Gabor. Daha önce de İstanbul’da konsolosluk görevinde bulunmuş.

Kolin Holding’in patronlarından Kemal Koloğlu’nun düzenlediği veda yemeğinde son kez görüştük, duygusal anlar yaşayarak vedalaştık. Güle güle Gabor, seni unutmayacağız.

        

Yorum Yazın