0Yorum

Unutulmayan Hizmetler

Ünlü bir firmada yönetim, mülakatın son bölümünde sordukları soruyu en uygun cevaplayan kişiyi işe almış. Subjektif olan bu soruda sadece her ferdin nasıl cevap verdiği önemliymiş. Karanlık yağmurlu bir gece, fırtına var, gök gürüldüyor ve siz sabaha karşı yalnız ve ıssız bir yolda araba kullanıyorsunuz. Araba tek kapılı spor bir araba, sadece iki kişilik. Biraz ilerideki otobüs durağında da üç kişi bekliyor. Birincisi bir doktor, sizi daha önce geçirdiğiniz kalp krizinden kurtarmış. İkinci kişi çok yaşlı ve hasta, neredeyse ölmek üzere olan birisi. Üçüncüsü hayatınızın rüyası, her zaman tanışmak için can attığınız birisi. Hava gittikçe kötüleşiyor ve arabanızda sadece bir kişiye yer var. Soru şu: “Böyle bir durumda ne yapardınız?” Görüşmeye gelenlerden bazılarının cevapları şöyle olmuş: A: Hasta adamı en yakın hastaneye götürürdüm. B: Doktor daha önce hayatımı kurtardığına göre onu alırdım. C: Manevi yönden düşünürsem tabii ki hasta adamı alırdım fakat kendi geleceğim ve hayatım için her zaman tanışmak istediğim hayatımın rüyasını alırdım. Yüzde doksanın algılayış biçimi yaşlı adam olmuş sadece bir kişiyi işe almışlar. O kişinin cevabı da şöyleymiş: “Arabadan inip anahtarı doktora veririm, doktor benim hayatımı kurtardığı gibi yaşlı kişiyi de hastaneye yetiştirip iyileştirebilir, böylece ben de hayatımın insanıyla otobüs durağında baş başa kalıp onu tanıma fırsatı elde edebilirim.” Bu cevapla o kişi hemen işe alınmış. İnsanoğlu tabii olarak bencildir, bütün verilen diğer cevaplarda kimse arabasını vermeyi akıl edememiş, herkes dar görüşlü olmuştur. Mustafa Temel Koçaklar, hepimizin yakından tanıdığı, Türkiye’nin dört bir yanında ülke sevgisiyle yanan yüreği ile hizmet etmiş, bencillik nedir bilmeyen, hep verici olmuş çok değerli bir devlet adamıdır.

MARDİN GEZİSİ

Üç yıl önce Türk Tanıtma Vakfı’nın değerli Başkanı Kemal Baytaş’ın planladığı bir Güney Doğu gezisine katılmıştık. Uçakla Mardin’e gittik ilk olarak. Havaalanına inerken muazzam bir kalabalık vardı. Şaşırdım acaba uçakta hangi devlet büyüğü var ya da ünlü birisi mi geliyor diye merak etmiştim. Ancak uçağın içinde hiç kimseyi göremiyordum. Havaalanının kapısından çıkar çıkmaz davullu zurnalı ekipler, halay çekenler ve müthiş bir kalabalıkla “Valimiz hoş geldin” pankartları… Temel Koçaklar yıllar önce Mardin Valiliği yapmıştı. Mardin onun çocuğu gibiydi. Yediden yetmişe herkes ile ilgilendi, iyiliği dokundu. Şehre kalıcı hizmetlerde bulundu. Bunun karşılığıydı, vefasıydı Anadolu insanının yaptığı. “Bizlere yapılan hiçbir iyi kötü şeyi unutmayız” dercesine vefa örneği gösteriyordu ahali. Şehirde kendisiyle birlikte yürüme şansım oldu. Mardin’e bir anne şefkatiyle yaklaşan sevgili eşi Sabahat Hanım’a ve kendisine yüzlerce Mardinli eşlik etti. Duygularımı gizleyemediğim Mardin seyahatini hiç unutamıyorum.

MUĞLA’DA YAPTIĞI GÜZELLİKLER

Başarı hikayesinin özü, çalışma temposunu ve yaşama sevincini hep canlı tutmaktır. İnsanlara saygılı olmak, fikir almak ve dinlemek ama doğru bildiğinden asla şaşmamak ve büyümek için ürün ve üretim kalitesinden asla taviz vermemektir. Üç hafta evvel Dalyan’a yaptığım ziyarette çevreyi kendi malından daha iyi koruyan, müstesna iş adamı, Dalyan Resort’un sahibi Yücel Okutur ile konuşurken bir taraftan da Dalyan’ın bakirliğini, eşsiz doğasını izliyordum. Yücel Bey, “Süreyya Bey bu güzelliklerin korunmasını eski valilerimizden Temel Koçaklar’a borçluyuz, onun zamanında çevrenin korunması ile ilgili alınan kararlar sayesinde Dalyan, bugünkü konumunu koruyabilmiştir” deyince Temel Koçaklar’ın çalıştığı her ilde asla silinmeyecek izler bıraktığını bir kez daha görmüş oldum.

RISOTTO İLE TANIDIK

Muğla Valisiyken zamanın İçişleri Bakanına verdiği bir yemekte alkol olduğunun anlaşılması üzerine yaşanan tatsız olaylardan sonra devletin başka bir bölümünde, yine zirvede yine özverili bir şekilde çalışma hayatına devam etmiştir Temel Bey. Danıştay’daki görevinde de halktan kopmayan Koçaklar, hiç kimseye kırgın olmadığını da sık sık dile getirerek en büyük hasletinin insan ve ülke sevgisi olduğunu sürekli yansıtmaktadır. Temel Koçaklar’ın çalıştığı yerlerde yaptığı güzel ve kalıcı hizmetleri anlatmaya bu sayfa yetmez. Zaman zaman insanoğlu kendisiyle muhasebe yaptığında “Var olmak mı, varlıklı olmak mı?” sorusuyla çok sık karşılaşır. Temel Koçaklar hep var olan bir insandır. Dünyalar durdukça yaptığı güzellikler de hep kalacaktır.

Yorum Yazın