0Yorum

Ülkemizi Onurlandıranlar

2013 – 2014 yayın döneminde TRT’de yaptığım “Dünyanın Türk Şefleri” programımda bir gece yarısı New York’un görkemli balık halinde çekim sırasında Fulton isminin nereden geldiğini merak etmiştim. Balık haline ismini verdiren başarının mimarı, tarihin ilk buharlı gemisini icat eden Robert Fulton’dur. Amerika’da Hudson Nehri üzerinde, Robert Fulton’un yaptığı Clermont adındaki tarihin ilk buharlı gemisi yüzdürülmeyi bekliyordu. Halk nehrin iki yakasına da toplanmış bu önemli olaya tanıklık ediyordu. İçlerinden biri karamsar yaşlı bir çiftçi, “Gemiyi yürütmeyi asla başaramayacaklar,” diyordu.

Bir süre sonra gemi çalıştı. Hatta hızı oldukça da fazlaydı. Halk bu başarıyı çılgınlar gibi alkışladı.

Karamsar yaşlı çiftçi başını iki yana sallayarak:

“Tamam, çalışmasına çalıştı ama bu gemiyi asla durduramazlar” diyerek yine kendine has yorumunu yaptı.

Dünyada hem iyimser insanlara hem de kötümserlere rastlanır. İki ayrı grup düşünce olmasaydı belki denge de sağlanmazdı. Bazılarının yağmurlu havalarda suratları düşüp moralleri bozulur ve hep yerde çamuru görürler. Bazıları ise bulutların arasından bir süre sonra mutlaka kendini gösterecek güneşin umuduyla hep pozitiftirler.

Cavit Çağlar, yaşamında hiç karamsarlığa kapılmayan, en zor günlerde bile çıkış yolu için mutlaka güzel şeyler olabileceğine inanan, ufku geniş, çok değerli bir işadamıdır.

VEFA İNSANI

Genelkurmay’da görev yaptığım yıllardan beri tanıdığım, bu dünyada rastlayabileceğiniz en vefalı insandır Cavit Bey. 2001 yılında Mahatma Gandi semtinde açtığım Seagull Fish and Crab House isimli restoranımla sivil hayattaki ilk faaliyetime başladığımda kendisine haber vermediğim halde duyar duymaz Ankara’ya ziyaretime gelen Cavit Bey, yeşil Bursa’nın yetiştirdiği özel bir insandır. Üç dönem milletvekilliği ve üç dönem bakanlık görevinde bulunan Cavit Çağlar’ın bu vefalı olma özelliğiyle dünyanın her yerinde dostları mevcuttur, açamayacağı kapı yoktur. Pek çok alanda başarılara imza atan siyasetçi ve işadamı olan Çağlar, spora düşkün, sağlığına dikkat eden titiz bir yapıya sahiptir.

MEDYADA İLKLERİ BAŞLATTI

Türkiye’de Nergis TV ile ilk haber kanalını kuran ve Bursa’da yerel Olay TV ve Olay Medya Grubu bünyesindeki Olay Gazetesi, Olay FM radyosu ile halen daha faaliyetlerini sürdüren, esas konusu medya olmayan ama el attığı işlerde her zaman başarıyı yakalayan Cavit Çağlar, aynı zamanda da Türk sporuna katkılarından dolayı spor camiasında çok iyi tanınır.

Babasını kaybettikten sonra öğrenim hayatını tamamlayıp ailesi ile İstanbul’a taşınan, Mahmutpaşa’da dayısının ayarladığı işte tezgahtarlık yapmaya başlayan Çağlar, dönemin ünlü tüccarlarından tekstil öğrendiğini ve Sultanhamam üniversitesinden mezun olduğunu zaman zaman söyler.

TEKSTİLDE DÜNYA MARKASI

1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ne bir ziyarete gitmiştim. Zamanın Savunma Bakan Yardımcısı Jan Lodal, karargahta kendisine sunduğum yemeklerden çok etkilenmiş ve beni Pentagon karargahındaki yemeklere el atmak için davet etmişti. Washington D.C.’de Crystal City’de Ritz Carlton Oteli’nde ağırlanmıştım. Otelde kullanılan çok lüks ürünlerin Cavit Bey’in firmasının ürünleri olduğunu gördüğümde seyahatimin en önemli mutluluğunu yaşamıştım. Hemen yanı başımızdaki alışveriş merkezinde dünyaca tanınan çok ünlü bir markanın siyah bir bornoz takımını almaya niyetlendiğimde, etiketinde Türk malı ve Yeşim Tekstil yazısını gördüğümde çok duygulandım ve gözlerimin dolduğunu hissettim. Özellikle yurt dışında Türk malı ürünleri gördüğümde nasılsa Türkiye’den alınır diye düşünmem, ülkemizi yurt dışında başarıyla temsil eden firmalara destek vermek için alışveriş yapmaktan hoşlanırım.

VATAN SEVGİSİ

Fırtınalı denizlerde kaptanlık yapan, yakın tarihte pek çok olaya tanıklık eden Cavit Çağlar, merhum cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in en kadim dostuydu. Özellikle Demirel, Güniz Sokak’a geçip emeklilik dönemindeyken Cavit Bey daha çok sahiplendi. Zaman zaman beni arayıp “Bir istekleri olursa restoranı seferber et” derdi. 1 Kasım Süleyman Bey’in doğum günü için önceden hazırlık yapardı. Demirel kendisini manevi oğlu gibi görürdü.

Bursaspor başkanlığı döneminde spora inanılmaz katkılarda bulunan Cavit Bey’in yüreği ülke sevgisi ile doludur. Ülke menfaatleri söz konusu olduğunda gözü hiçbir şeyi görmez.

Uzun yıllardır Türkiye’de yaşayan dostum İvan Starodubstev, geçenlerde “Rusya – Türkiye: 500 Yıllık Çalkantılı Komşuluk” isimli bir kitap yazmıştı. Kutlamak için bir akşam yemeğinde birlikte oturduk. En az yirmi yıl sürebilecek uçak düşürülme olayı küskünlüğünün bu kadar kısa sürede aşılmasına hayret etmişti. Bu barışın mimarının Cavit Çağlar olduğunu öğrenince ben hiç şaşırmadım. Onun yapısında olan bu haslet çok önemli bir krizin açılmasında etkili oldu. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de bir ilk yaşandı ve hepimizi onurlandıran Cavit Çağlar, Kremlin Sarayı’nda Putin’in elinden “Devlet Nişanı”nı aldı.

O, yıllardır Türkiye’nin menfaatleri söz konusu olduğunda isimsiz kahraman olarak çalışır, ülkesine toz kondurmaz. Bunun reklam edilmesini de hiç sevmez. Devlet terbiyesini hep koruyan Cavit Çağlar, sosyal sorumluluk projelerinde her zaman ön saflarda yer alır. İnsanlara yardım etmek, sorunlarını çözmek, destek olmak en keyif aldığı özelliğidir. Zarif eşi Nursel Hanım, başarılarında kendisinin en büyük desteğidir. Ankara hanımefendisi kızı Yeşim, efendi ve kaliteli yaşam gustosu ile bilinen damadı Emir ile Ankara’ya geldiklerinde Trilye’de özlem gideren Cavit Bey, kadim dostu Sedat Yıldız ile de iyi günde kötü günde hep dostluğunu sürdürmüştür.

Gerçek patron, parayla satın alınabilecek şeylere sahip olmaya çalışırken, para ile satın alınamayacak şeyleri arada kaybetmeyendir. İyi pazarlar.

Yorum Yazın