1Yorum

Sanayiye Güç Katanlar

Yıllar önce Arjantinli ünlü golfçü Robert de Vincenzo, yine bir turnuvayı kazanmış, ödülünü alıp kameralara poz vermiş ve kulüp binasına gidip oradan ayrılmak üzere hazırlanmıştı.

Bir süre sonra binadan çıkıp otoparktaki arabasına yürürken yanına bir kadın yaklaştı. Kadın, başarısını kutladıktan sonra ona çocuğunun çok hasta ve ölmek üzere olduğunu anlattı. Zavallı kadının hastane masraflarını ödemesi imkansızdı.

Kadının anlattığı öykü De Vincenzo’yu çok etkilemişti, hemen cebinden bir kalem çıkarttı ve turnuvadan kazandığı paranın bir miktarını yazdı çek defterine. Çeki kadının eline sıkıştırırken de ona: “Umarım, bebeğinin iyi günleri için harcarsın,” dedi.

Ertesi hafta kulüpte öğle yemeği yerken,  Profesyonel Golf Derneği’nin bir görevlisi yanına gelerek:

“Otoparktaki görevli çocuklar, geçen hafta turnuvayı kazandıktan sonra yanınıza bir kadın geldiğini ve onunla konuştuğunuzu söylediler bana,” dedi. De Vincenzo “Evet” anlamında başını salladı.

Görevli, “Size bir haberim var: O kadın bir sahtekar. Üstelik hasta bir çocuğu da yok. Sizi fena halde kandırmış arkadaşım,” dedi.

De Vincenzo, “Yani ortada ölümü bekleyen bir bebek yok mu?” diye sordu.

“Hayır, yok” dedi görevli.

“İşte bu, bu hafta duyduğum en iyi haber” dedi De Vincenzo.

Nihat Akyol, Silahlı Kuvvetler’den emekli olup sivil hayatta başarılı hizmetlerde bulunmuş, yüreği insanlara iyilik yapmak için çarpan çok değerli bir iş insanıdır.

1990 yılında Siirt’ten Genelkurmay Başkanlığı’na tayin olduğumda ilk tanıştığım kişilerden biri milli hakemlerimizden Bülent Yavuz ve Nihat Akyol idi. Sonradan Sosyal Hizmetler Başkanlığı olarak ismi değişen Tabldot Heyet Başkanlığı, Hizmet Tabur Komutanı Bülent Yavuz’a bağlıydı. Derbi maçların vazgeçilmez hakemi Bülent Binbaşı’yı maçlarda izledikten sonra sabah mesaide görünce mutlu oluyorduk. Nihat Binbaşı, Bülent Yavuz maçlara gidince yerine vekalet ederdi. Sosyal Hizmetler’de birlikte çalıştığımız Nihat Binbaşı böyle büyük bir karargaha yeni atanan yardımcısı olan bana adeta ağabey gibi yaklaştı. Çok seviliyordu Akyol. Üstelik Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Fikret Küpeli ve Personel Başkanı Korgeneral Hilmi Özkök de Manisalıydı.

NİSAN YAĞMURU GİBİ

Ben henüz işlere yeni adapte olmaya başlarken Nihat Ağabey emeklilik kararı aldı. Nisan yağmuru gibi çok kısa sürdü birlikte çalışmamız. O giderse ben ne yapacağım telaşına düştüm. Çünkü deneyiminden çok yararlanıyordum. Şu anki Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar en yakın arkadaşıydı. Dünyanın en mütevazı insanlarından biri olan Dündar Paşa’yı geçtiğimiz günlerde ziyaret ettiğimde makam ve mevkiisinin kendisini hiç değiştirmemiş olduğunu gördüm. Yüreği vatan aşkıyla yanıp tutuşuyor. Sevgi ile başarıyı yakaladığı her haliyle belli.

Akşamüzerleri ofisimizde günün kritiğini yapmaya gelen Ümit Paşa ile Nihat Bey askerliği çok seviyorlardı. Ablasının eşi amansız bir hastalığa yakalanınca Nihat Ağabey işlerin başına geçmek üzere çok sevdiği Silahlı Kuvvetler’deki kariyerini bırakarak ağlaya ağlaya ayrıldı.

TİTİZ ve ÇALIŞKAN

1993 yılında eniştesinden devraldığı May Tekstil, May Kozmetik, May Triko firmalarını aynı titizlikle yönetti. Almanya’da yatırım yaptı. Hedeflerine ulaştıktan sonra Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde takım arkadaşlarıyla birlikte unutulmayacak izler bırakan işlere soyundu. Manisa Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği’ni kurdu. Uzun yıllardır Başkanlığını Sait Türek’in yaptığı Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nin Başkan Danışmanlığını yürüten Nihat Akyol’un Manisa’ya yerleşip hizmet yarışına girmesi Manisa ve Ege Bölgesi için büyük şanstır. Silahlı Kuvvetler için büyük kayıp olan Akyol’un ayrılışı ülkemizde güzel hizmetlere dönüştü.

SOSYAL SORUMLUK GURUSU

Subaylık yıllarında da hep insanlara yardım etmek için çabaladı. Aşçıbaşı Doğan Güden’in çocukları okuyor ona nasıl destek çıkabiliriz, kantin gelirinden Nazif Usta’nın ev borcuna nasıl yardımcı olabiliriz diyerek komutanların kapısını çalardı. Çok dürüst bir insan olan Nihat Bey ailesine de çok düşkündür. En yakın destekçisi zarif eşi Ayla Hanım’dır. Mütevazı yaşamıyla gönlümüzde yer alan Ayla Hanım’ın en büyük lüksü çay toplantılarında acıbadem kurabiyesiydi.

İki bin öğrencinin yararlandığı ilk özel endüstri meslek lisesinin açılmasında Manisa Organize Sanayi Bölgesi ekibinin büyük rolü oldu. MOSTEM (Özel MOSB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi) olarak anılan okulda öğrenciler için yurtlar da var. Tüm masrafları organize sanayi bölgesi tarafından karşılanan bu okulu daha sonra Türkiye’de diğer vilayetler de izledi ve 220 okul yapıldı.

Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde zihinsel engelli çocuklara iş vererek hem ekonomiye katkı hem de kendilerine özgüven gelmesini sağlıyor. Sanayi atıklarından biyokütle ve buhar üreten enerji santralinden, kapalı spor alanlarına kadar pek çok güzel işlerde MOSB’nin parmağı var. 

Koronanın tüm kasvetini sardığı bu günlerde Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nin yaptığı güzel şeyleri yazmak benim de enerjimi arttırdı.        

Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nin efsane başkanı Sait Türek de yıllardır Nihat Bey ve diğer üyeleriyle Ankara’ya geldiklerinde Trilye’ye uğrar. Son derece vizyon sahibi olan Sait Bey ve Nihat Bey’in damak zevkleri ise tartışılmaz.

DENEYİMLERİNİ PAYLAŞMASINI SEVER

Elini taşın altına koyarak Manisa’nın gücüne güç katan Nihat Akyol birikimlerinden gençleri yararlandırmak için Celal Bayar Üniversitesi’ne Rektör Danışmanlığı da yapıyor. Üniversite sanayi ilişkisinin yakınlaşmasına yardımcı oluyor. Gece gündüz durmadan çalışıyor. İnsanların yaşamlarının belli sürecinde tatmin olmamış duygular öne çıkıyor. Bunlar paranın dışındaki değerlerdir. Nihat Bey bunu çok iyi başarıyor. Çocuk okutmak, kimsesizlere yardım etmek, bir yetimin başını okşamak onun en önem verdiği konular.

Askerlikten emekli olup bir gün dahi emeklilik keyfi çıkaramayan başarı hikayesinin kahramanı Nihat Akyol ile ne kadar övünsek azdır. Türk sanayisine büyük güç katan Cevdet İnci (İnci Akü), Hasan Türek, Halil Yurtseven gibi isimlerin içinden çıktığı Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde büyük emekleri olan bu değerli insan bakınca çok berrak görür. Dinlediğinde iyi duymayı, görünüşünde sıcak olmayı, davranışında saygılı olmayı düşünür. Konuşmasında doğru, işinde ciddi, kuşkuya düştüğünde soruları nasıl soracağını düşünür. Öfkelendiğinde sorunları, kazancı gördüğünde adaleti düşünür. İyi ki varsınız Nihat Bey.

Başarının anahtarı, başarıya duyulan inançtır. İyi pazarlar.

Yorum Yazın