0Yorum

New York’taki Çılgın Türk

Adamın biri Afrika’da safariye çıkarken yanına minik köpeğini de almış. Minik köpek bir gün ormanda dolaşıp, kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken kaybolduğunu fark etmiş. Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış ki karşıdan bir leopar geliyor ve belli ki günlük yiyeceğini arıyor. “Şimdi başım dertte,” diye düşünmüş minik köpek. Etrafına bakmış yerde kemik parçalarını görmüş. Hemen arkasını leoparın geldiği yöne dönerek kemikleri kemirmeye başlamış, bu arada da arkadaki hareketi kestirmeye çalışıyormuş. Leopar tam saldıracakken minik köpek kendi kendine konuşmuş: “Ne kadar lezzetli bir leoparmış. Acaba etrafta bundan bir tane daha var mı?” Bunu duyan leopar bir anda donmuş kalmış ve en yakındaki ağaca tırmanarak dalların arasına saklanmış. “Tam zamanında kurtardım yoksa bu köpeğe yem olacaktım” diye düşünmüş leopar. Bütün bunlar olup biterken bir başka ağacın üstündeki bir maymun olanları izliyormuş. Bildiklerini kullanarak bundan sonra leopardan kurtulabileceğini düşünmüş. Leoparın yanına giderek neler olduğunu anlatmış. Leopar, köpeğin yaptıklarına çok sinirlenmiş ve maymuna “Atla sırtıma gidip şunu yakalayalım” demiş. Ancak minik köpek neler olduğunu ve leoparın sırtında maymunla birlikte kendisine yaklaştığını fark etmiş. “Şimdi ne yapacağım” diye düşünürken kaçmaya teşebbüs etmemiş. Bunun yerine arkasını leoparın geldiği yöne dönerek kemikleri kemirmeye devam etmiş. Tam leopar saldıracakken yine kendi kendine konuşmuş: “Bu aptal maymun da nerede kaldı? Yarım saat önce bir leopar daha getirsin diye gönderdim hala haber yok!” Hasan Surözü hızlı kararlar verebilen, hızlı hareket eden fakat bilim ve mantığa dayanarak çok önemli başarılara imza atmış bir işadamıdır. Geçen yılın Aralık ayında tam bu sıralarda, New York’un soğuk karlı günlerinde “Dünyanın Türk Şefleri” programının çekimlerini yapıyordum. Kalın ve su geçirmez dediğimiz giysilerden bile kar sularının geçtiği sert bir kıştı. Ancak yüreğimi ısıtan güzelliklere rastlayınca soğuğu unuttum.

BÜYÜK TANITIM YAPIYOR

Amerika seyahatimde uzun uçak yolculuğunu ve aralıksız süren TV programı çekimlerinin yorgunluğunu bana unutturan Hasan Surözü’nün New York’ta sağladığı büyük başarıyı görmem oldu. New York John F. Kennedy Havalimanı ABD’nin en büyük havalimanlarından biridir. İki hamle sonrasını görme özelliği ve yenilikçi işlere karşı olan yeteneğiyle buraya Eat & Go isimli mağazayı açan Hasan Bey, Türkiye’nin tanıtılmasına ve bilinirliğine çok büyük katkı sağlıyor. Bazı tanıtım bütçeleri eskimiş pazarlama yöntemleriyle uygulanıp boşa harcanırken, Hasan Bey Türkiye’nin tanıtımını kalbiyle, sevgiyle, beklentisiz bir aşk ile yapıyor. Eat & Go mağazasını ilk açtıklarında sadece 3 adet THY uçağının kalktığı yerden şimdi 17 adet yabancı havayolları uçakları da kalkıyor. İşte vizyon budur. İleriyi görmek budur. Şans vardır mutlaka ama şans her kafaya konmaz. Hazır kafalara konar. Beynin sürekli çalıştığı kafalara konar.

TÜRK LEZZETLERİNİ SEVDİRDİ

Yaklaşık her gün 7000 kişinin geçiş noktası olan havalimanında müthiş gözleme ve döner kokularından etkilenmemek mümkün değil. İnsanı çağırıyor adeta. “Uçak yemeğine mahkûm olmayın gelin özlediğiniz lezzetlerle tanıştıktan sonra uçağa binin çünkü çok uzun uçacaksınız mutlaka buraya uğrayın” der gibi bir çağrışım yapıyor. Döneri ve gözlemesi gerçekten müthiş. “Geçip giden yolculara bir defalık satış yaparım” felsefesiyle değil, “Dünya Türk ürünlerini böyle lezzetli ve kaliteli olarak tanısın, bir daha buraya uğramadan uçağa binmesin” zihniyeti yatıyor bu başarının altında.

CESARETLİ İŞADAMI

Aslen Adanalı olan Surözü, yıllar önce kurduğu hayalini gerçekleştirmiş. Her yolculuğunda New York John F. Kennedy Havalimanı’ndan geçerken hep “Ben burada bir yer açacağım” demiş. Türkiye’de de başta İstanbul olmak üzere birçok şehirde havalimanlarında açtığı restoranlarına Amerika’da New York’ta John F. Kennedy’de de bir yenisini ekledikten sonra durmayacağını yola devam edeceğini söyleyen Hasan Bey, iki günde 3000 adet gözleme satıldığını söylüyor. Sektörün büyük devleri mercek altına almışlar ve iştahları kabarmış. Yabancılara büyük bir başarı ile Türk lezzetlerini sevdiren Hasan Bey, yabancıların gözleme dışında, su böreği ve Türk mutfağının icadı ayranı da sevdiklerini söylüyor. Mağazada çalışan tüm yönetici kadrosu ve şefleri de Türk. Yolcu memnuniyeti ve artan ilgi nedeniyle havalimanı yetkilileri bir şube daha açma yetkisi verdiler Hasan Bey’e. Onlar da bizim gibi gurur duyuyor bu başarılı genç işadamının yaptıklarıyla.

BAŞARMANIN MUTLULUĞU

Gerçekten zoru başaran Surözü, ülkemizin milli değerlerini ihraç ettiğini, Türk ürünlerini yurt dışına sevdirerek ihracat yaptığını ve herkese yol açtığını söyleyen Hasan Bey’in yüreği ülke aşkıyla yanıp tutuşmakta. İstanbul Avcılar’da büyük bir lokum fabrikasının da sahibi olan Surözü, ürettiği özel lokumlarla da kısa sürede aranan bir marka oldu. İnsanların yurt dışına giderken ne hediye götüreyim yabancı dostlarıma diye düşünmesine gerek bırakmıyor yaptığı ürünler. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde Meclis Üyesi olan Hasan Surözü, bu kadar başarıyı nasıl beceriyor diye düşünüyorsunuz ama onunla bir saat otursanız sohbetinden, deneyimlerinden ve enerjisinden etkilenmemek mümkün değil. Adanaspor Kulübü Asbaşkanlığı ve Federasyon Sorumluluğu gibi sportif faaliyetlerde de etkinliği olan Surözü, sosyal sorumluluk faaliyetlerinde de canı gönülden büyük işler yapmaktadır. Çok geniş bir çevreye sahip olan Surözü, ülkedeki insanlara istihdam sağlamak için sürekli yatırım yapmaktadır.

ANKARA’NIN YENİ BULUŞMA NOKTASI

New York’taki Türklerin buluşma noktası haline gelen Eat & Go uçağa binmeden önce sıradan olmayan bir yorgunluk kahvesi içmenizi sağlıyor. Bütün Türkler orada buluşuyor. Göğüslerini kabartıyor insanların, gurur duyuyorlar. Pek çok Türk markası ürünlerinin de satışa sunulduğu mağazada tam bir tanıtım elçiliği yapıyor Hasan Bey. Türk damak tadını yüksek standartlarıyla tanıtıyor dünya insanlarına. Ankara’da da iki aydır en çok konuşulan mekân haline gelen Sıcak Tepsi, Çayyolu’nu birdenbire harekete geçirdi. Hafta sonları sabah kahvaltısına, bruncha mahkûm etti adeta. Sıcak Tepsi’ye uğramadan hafta sonuna başlayamıyorsunuz. Hepimizin ayakları gidiyor oraya. Su böreğinin sıcaklığından çok Hasan Bey’in sıcaklığı çekiyor insanı. O kadar büyük başarı ve varlığa rağmen mütevazılığından hiç kaybetmeyen Hasan Bey, mutfakta çalışıyor, servis yapıyor, yaptığı işi çok seviyor. Özel manda kaymağından, özel yaptırdığı Afyon sucuğuna kadar tüm özel lezzetleri de buluşturuyor Hasan Bey’in Sıcak Tepsi’si. Gerçekten alışkanlık yapıyor. İnsanların samimiyetinin biricik delili bir prensip sahibi olmasıdır. Para veya söz vermek kolaydır fakat bir adam her gün, hakikat bildiği şeye hayatını veriyorsa, mutlaka ona sahip olacaktır. İnsan tecrübesinin kaç yaş günü geçirdiğinizle ilgisi yok, ne tür deneyimler yaşadığınızla var. Yüreğinizde ne kadar güçlükler taşırsanız taşıyın unutmayın ki dünya sizin için dönmesini durdurmuyor. İnsanın kendini fethetmesi zaferlerin en büyüğüdür. Daha nice başarılara imza atacağına inanıyoruz Hasan Bey’in. Onunla gurur duymamak, onu coşkuyla alkışlamamak mümkün mü?

Yorum Yazın