Bir araba vapuru iskeleye yaklaşıyordu. Bütün yolcular inmek üzere kapıya doğru yürüdüler.
Yalnız, sarhoş bir adam sızmış uyuyordu. Belki yirmi insan sarhoşun önünden adamın haline gülerek geçtiler. Nihayet kibar tavırlı bir ihtiyar ona doğru yaklaştı ve uyuyanın kulağına tatlı bir sesle:
“Geldik” diye seslendi.
Bu sesi işiten insanlar hayretle dönüp baktılar. Hepsinin yüzünde yapmaları gereken şeyi yapmamalarının utancı belirdi. Hiçbirinin aklına gelmeyen şeyi yapan bu adam Thomas Edison’du. Onun diğer insanlardan farkı taşıdığı sorumluluk duygusuydu.
Birten ve Akın Gökyay çiftini Trilye’yi ilk açtığım günlerde tanıdım. Hayatlarının her safhası sorumluluk duygularıyla çok yoğun yaşayarak geçmiş, insanlık ve ülke için sayılamayacak güzel işler yapmışlardır.
İLKLERİN KADINI
Ankara eklerinde on bir yıldır, ulusalda ise üç yıldır düzenli köşe yazıları yazıyorum. Ama ilk köşe yazarlığına Gazete Ankara’da başladım. Cumhuriyet’in değerlerine çok duyarlı Birten Gökyay hanımefendinin çıkardığı Gazete Ankara ile yerel haberler konusunda bir açığı kapatmış oldu. Gazetedeki herkes amatör ruhla, canla başla çalışıyordu. Genel Yayın Yönetmeni uzun yıllar Bursa’nın ünlü Hâkimiyet Gazetesi’ni çıkaran, hoş sohbetli bir adam İlkay Somer’le telefonlaşırdık. Ama en çok ben onu aramak isterdim. Çünkü Gazete Ankara’nın telefonu çaldığında “Ankara Ankara güzel Ankara, seni görmek ister her bahtı kara” marşı başlardı ve o marşı dinlemek bana keyif verir, Harbiye’deki öğrencilik yıllarımı anımsatırdı.
Birten Gökyay ünü sınırları aşan Nurus firmasının yaratıcısı Nuri Usta’nın kızıdır. Babası Nurettin Usta’nın Siteler’de bulunan mobilya atölyesi vardı. Ölünce, avukat olan eşi Akın Gökyay’dan işin başına geçmesini rica etti. Eşini kıramayan Akın Bey prensipli ve dürüst çalışmalarıyla ileride dünyaca tanınan bir marka olacak Nurus’un bugünlere gelmesini sağladı.
1927 yılında adını aldığı Nurettin Usta (Nurettin Kunurkaya) tarafından kurulan, Türkiye’nin yurt içi ve yurt dışındaki öncü markalarından Nurus; çizgisiyle, modern tasarımlarıyla adından çokça bahsettiren bir markadır. Mobilya ustası Nuri Usta’nın sevgi dolu yapısı Birten Hanım’a da yansımıştır.
ASO’ya kayıtlı ilk kadın sanayici Birten Gökyay, kadın girişimcilere yönelik seminerler vermekte, deneyimlerini deneyim paylaşma atölyesinde aktarmaktadır.
TOBB Kadın Girişimcileri İcra Kurulu önceki Başkanı Birten Hanım, kadınların ileride birer girişimci olmaları amacıyla eğitimlere devam etmektedir.
ARANILAN ÖZELLİKLER
Nurus Yönetim Kurulu Üyesi Birten Gökyay, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olduktan sonra iş hayatına Sivas Sağlık Koleji’nde İngilizce öğretmeni olarak başladı. İş Bankası’nda görev yaptı.
Oyak İştirakler Uzman Yardımcısı, Petkim Mali Planlama Uzmanı, MPM Yayın ve Tanıtım Uzmanı, Unicef Türkiye Temsilcisi Danışmanı, Sağlık Bakanlığı Dış İlişkiler Daire Başkanı, Dışişleri Bakanlığı Tika Başdanışmanı gibi görevlerde bulunan Birten Hanım, gerek donanımıyla gerek çalışkanlığıyla, performansı ve vizyonuyla kendisine ihtiyaç duyulan ve farklı kurumların aranılan personeli olmuştur.
UYUMLU ÇİFT
Deniz ürünlerine oldukça düşkün Gökyay ailesi bazen baş başa bazen de önemli konuklarını ağırlamak için Trilye’ye gelirler. Keyifli sohbetleriyle hoş saatler geçiren ailenin reisi Akın Bey, çok çalışkan, mutedil ve deneyimli bir yönetici. Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra avukatlık ve müfettişlik mesleğine adapte olmuşken kaderin cilvesi onu Siteler’deki bir mobilya atölyesinde yeni bir mesleğe yöneltmiştir. Nurus Yönetim Kurulu Üyesi Akın Bey, son derece zevk sahibi, zeki ve güzel hobileri olan, yaratıcı bir kişiliktir. Yenilikçi ve fonksiyonel tasarım, sürekli gelişmenin ve inovasyon yapmanın, işlerinin vazgeçilmez kuralı olduğunu söyleyen Akın Bey eşiyle birlikte dünyanın konusunda ilk firmasını yaratmanın hazzını sürekli yaşamakta ama mütevazılığını hiç kaybetmemektedir.
İLKLERE İMZA ATTI
1975 yılından bu yana satranç koleksiyonerliği yapan Akın Gökyay, 412 parçalık satranç takımıyla Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi. “Satranç Takımı Koleksiyonerliği” kategorisinde kitaba giren ilk kişi olma özelliğini taşıyan Gökyay, dünyanın en büyük satranç müzesine sahiptir. Akın Bey, sosyal sorumluluk projelerine de önemli zaman ayırmakta ve çok yararlı işler yapmaktadır.
Türkiye’nin yaşlılık haklarını araştıran ilk köklü kurumu olan TÜRYAK’ı Mete Bora ile kuran, yönetim kurulu başkanlığı ve üyeliği görevlerinde bulunan Gökyay, yaşlı insanların gelecekle ilgili konularına dikkat çekilmesinde büyük rol oynamıştır.
BAYRAK EMİN ELLERDE
Türk siyasetinde unutulmayacak isimlerden Erkan Mumcu’nun evindeki doğum günü partisinde tanıştığım Birten ve Akın Gökyay çiftinin oğlu Renan Gökyay için Mumcu: “Öğrencilik yaşantımda ve siyasi hayatımda tanıdığım en girişimci yetenek” demişti. Gerçekten de kardeşi Güran ile birlikte Nurus’un çıtasını yükseltti. Anne ve babasından devraldığı bayrağı zirvelere taşıdı.
Nurus’un üçüncü kuşağı olan Yönetim Kurulu Başkanı Güran Gökyay ve Yönetim Kurulu Üyesi ve Nurus Design Lab bölümü yöneticisi tasarımcı Renan Gökyay kardeşler markanın dünya çapında tanınan, uluslararası bir seviyeye gelmesini sağlamışlardır.
Kullanıcıları çok iyi anlayan, gereksinimlerinin neler olduğunu bilen, onların duygu ve alışkanlıklarına cevap verebilen, akılcı ve insana odaklı yaklaşımlarla her geçen gün dünyanın her yerindeki pek çok kişiye ulaşan Nurus ailesi bugün 35 ülkede 50 bayi ve satış noktasına sahiptir.
Münih’te ve Dubai’de açılan ofisleri Avrupa ve Orta Doğu pazarına hâkim olmak içindir.
Doğa ve insana saygıyı hiç ihmal etmeyen Nurus, dünyanın en saygın ödüllerini Türkiye’ye getirmekte ve ülkemizin de prestijini arttırmaktadır. 1999 yılında “Tasarım Oscar”ı sayılan, Japonya’nın Endüstriyel Forum Tasarım Ödülü’nü kazanan firma tasarım denince akla ilk gelen İtalya hükümetine bile ofis mobilyası satmıştır.
Milano Kültür Merkezi ofisinden, Belçika’daki telekom şirketi Belgacom’un ofisine kadar yaratıcı ve yenilikçi tasarımları tutkuyla yaparak Abu Dabi’den Hindistan’a, Yeni Zelanda’ya kadar pek çok ülke ile işbirliğini güçlendirerek uluslararası arenada büyük bilinirlik sağlamıştır.
İleride pek çok kitapta aşağıdaki sözlere yer verilebilir:
“Nurus olmak için ne gerekir? Çok çalışkan ve başarılı bir dede. Yetenekli ve vizyonu olan anne baba. Çok ilgili, sürdürülebilir tasarımlar yaratan çocuklar.”
Hayıflanıp durduk “Bizde asırlık markalar çıkmıyor” diye. İşte bize çok yakın bir örnek. Hem de çok kuvvetli bir örnek.
Hiç kuşkusuz hayatın sunduğu en iyi ödül, yapmaya değer bir işte çok çalışma fırsatıdır. Dağları oynatabileceklerine inananlar bunu yaparlar. Bir şeyi yapabileceğine inanmak insanın başarma gücünü harekete geçirir. Zaten insan inandığı şey değil midir?
Birten ve Akın Gökyay yıllar önce inanmışlar ve iki hamle sonrasını görmüşler. İyi ki varsınız, iyi ki inandığınız şeyleri yaptınız. İyi pazarlar.
Tüm babaların Babalar Günü’nü kutlarım.
Son Yorumlar