0Yorum

Kalbin Efsanesi

Dr. Paul Ruskin, Amerikan Tıp Birliği dergisinde yayınlanan yazısında, gülünç bir yanlış anlamanın kişide nasıl tümüyle farklı bir yaklaşım duygusu oluşturabileceğini anlatmaktadır.

Dr. Paul Ruskin, öğrencilerine yaşlanmanın psikolojik belirtilerini öğretirken onlara şu olayı okudu.

“Hasta ne konuşuyor ne de söylenenleri anlıyor. Bazen saatlerce anlaşılmaz şeyler geveliyor. Zaman, yer ya da kişi kavramı yok. Yalnız nasıl oluyorsa kendi adı söylendiğinde tepki veriyor. Son altı aydır onun yanındayım, ne görünüşü için bir çaba harcıyor ne de bakım yapılırken yardımcı oluyor. Onu hep başkaları besliyor, yıkıyor ve giydiriyor. Dişleri yok, yiyeceklerin püre halinde verilmesi gerekiyor. Gömleği salyalarından dolayı sürekli leke içinde… Yürümüyor, uykusu sürekli düzensiz. Gece yarısı uyanıp çığlıklarıyla herkesi uyandırıyor. Çoğu zaman mutlu ve sevecen, fakat bazen ortada bir neden yokken sinirleniyor. Biri gelip onu yatıştırana kadar da feryat figan bağırıyor.”

Bu olayı okuduktan sonra Ruskin, öğrencilerine böyle birinin bakımını üstlenmek isteyip istemediklerini sordu.

Öğrenciler bunu yapamayacaklarını söylediler. Ruskin ise kendisinin bunu büyük bir zevkle yaptığını ve onların da yapması gerektiğini söyleyince öğrenciler şaşırdılar. Daha sonra Ruskin hastanın fotoğrafını öğrenciler arasında dolaştırmaya başladı. Fotoğraftaki, doktorun altı aylık kızıydı.

Prof. Dr. Ali Oto, uzun yıllardır tüm hastalarına sanki en yakınlarıymış gibi şefkatini esirgemeyen, babacan ve çok değerli bir bilim insanıdır. Çünkü o sevginin emek olduğuna inanır ve harcadığı emeğin çok kıymetli olduğunun farkındadır her zaman.

Ali Bey, “Herkese karşı daha esnek olabilmeli, daha hoşgörülü davranabilmeli, hayatı bize getirdikleri ile beraber bir bütün olarak kabullenmeli” deyip tıp aleminde insanların bakış açılarını değiştirmeyi başarmış çok özel bir insan ve yetenektir.

HASTALARINA DEĞER VERİR

“Değer verdiğiniz insanlar yaşamınızdan hiç eksilmesin” inancıyla çalışır Ali Hoca. Onunla sabahın erken saatlerinde, can dostum Tontik’i yürüyüşe çıkarırken, tıraş olmuş, pırıl pırıl kıyafetiyle, tahmin ediyorum kahvaltı bile etmeden hastalarına doğru koşarken karşılaşıyorum. Ya da havaalanlarında elinde çantası uykulu gözlerle son uçakla yurt dışı veya yurt içindeki bir kongreden gelirken… Gecenin geç saatinde hastanedeki hastalarının yanından dönerken de çok sık denk geldiğim Ali Bey’in ne zaman uyuduğunu merak ederim. Ama değişmeyen bir tek özelliği hep yüzünün gülmesi, yaptığı karşılığı olmayan hizmetin mutluluğundan doğan sevincinin görünümüne yansıması…

Prof. Dr. Ali Oto, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra İç Hastalıkları Uzmanlığını 1980 yılında, Kardiyoloji Uzmanlığı ise 1986 yılında aldı. 1990 yılında Profesör olan Ali Bey, Türk Kardiyoloji Derneği Başkanlığı görevini de yürütmekte, ayrıca Cumhurbaşkanlarından, başbakanlara, parti genel başkanlarına kadar pek çok ünlünün doktoru. Ama yaptığı başarılı çalışmalarda isminin bahsedilmesini istemeyecek derecede de mütevazı. Hayata döndürdüğü o kadar çok insan tanıyorum ki kendisine inanılmaz dualar etmekteler.

Hünerli elleri ve hassas kulağı ile sadece hastanın psikolojisine değil, hasta yakınının psikolojisine de son derece önem veren bu müstesna insan, kalp konusunda gerçek bir efsanedir.

BİLDİKLERİNİ PAYLAŞIR

Dünyada yaklaşık 20 milyon kişinin kalp ve damar hastalıklarından hayatını kaybettiğini, ülkemizdeki ölümlerin ise yüzde kırkının kalp ve damar hastalıklarına bağlı olarak ortaya çıktığını sık sık dile getiren Prof. Dr. Ali Oto, bunun büyük bir felaket olduğunu, mutlaka bir şeyler yapılmasını, aksi takdirde bu felaketin devam edeceğini söylemektedir.

Zaman zaman televizyon kanallarında, bazen de karayolu ile yolculuk yaparken radyo kanalında rastladığım Ali Bey’in konuşmalarından çok değerli bilgiler almaktayım. Çok okuyan, yenilikleri yakından takip eden Ali Bey, kalp ve damar hastalıklarında tetikleyici olarak sigara, beslenme, kilo, hareketsizlik gibi etkenlerin olduğunu sık sık anlatmaktadır.

Memorial Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanlığı görevini başarıyla sürdüren Prof. Dr. Ali Oto, çarpıntı tedavisinden, kalp ritim bozukluklarına, kalp kaynaklı inmeden, kalp hastalıklarının ameliyatsız tedavi yöntemlerine, kalp yetmezliğinde ilaçların dışındaki tedavi seçeneklerine kadar kalp ile ilgili her konuda müthiş donanımlı bir bilim insanıdır. “Kalbin düşerse dara, hemen Ali Oto’yu ara”, halk arasında oldukça yaygınlaşmış bir deyim oldu. Kendisi de kalp ve damar hastalıkları açısından sağlıklı bir toplum yaratmak için gecesini gündüzüne katmaktadır.

Yüreği ülke sevgisi ile dolu zarif bir insan olan Prof. Dr. Ali Oto, gerçekten kalp konusunda bir efsanedir ve ünü ülke dışında da yayılmıştır. Televizyonlarda çıkan fantezi haberlere uyarak bilimden uzaklaşan hastalara da zaman zaman uyarılar yapmaktadır.

AİLESİNE DÜŞKÜN

Tanıdığım en özel aile reislerinden biri olan Oto’nun çocukları Emre ve Erkin çok başarılı evlatlardır. Ali Bey’in en önemli destekçisi, kendisi gibi hekim olan zarif eşi Prof. Dr. Sibel Oto’dur. Örnek bir hekimliğin yanı sıra çekirdek ailenin en önemli yapı taşıdır Sibel Hanım. Güler yüzüyle, insancıl yaklaşımları ile o da değerli eşi gibi insanların gönlünde taht kurmuştur.

Sosyal sorumluluk projelerinde de Oto ailesi hep ön sıralardadır. Mesleğine olan aşkı ilk göreve başladığı gün gibi devam eden Ali Bey’in enerjisine hayranım. Hiçbir dinlenme günü olmadan, kendisini insanlığa adamış Oto ile ne kadar gurur duysak azdır. Başkentte oluşu, ülkemizde yaşaması Türkiye için büyük şanstır. “Hayatın bir yarış değil, her saniyesinin tadının çıkarılması gereken güzel bir yolculuk olduğunu aklınızdan çıkarmayın ama bu yolculukta en önemli organın kalp olduğunu da unutmayın” diyen Ali Bey, ona iyi bakmamızın sırlarını mümkün olduğunca anlatmaktadır. Zaman geçmeden kalbimizin sesini hem dinlemeliyiz hem de dinletmeliyiz.

Yaşam çok naziktir. Genellikle çok küçük ve önemsiz gözüken aksilikler sorun çıkarır. Nasıl küçücük mektuplar en çok gözyaşı döktürürse, işte bu küçücük sıkıntılar da bizi öylesine rahatsız eder ve izin verdiğimiz an günümüzü kapkaranlık eder.

Daha iyi yaşamak için ne yapmamız gerektiğini bizimle cömertçe paylaşan, engin bilgi ve deneyimlerin sahibi Prof. Dr. Ali Oto’ya ne kadar teşekkür etsek azdır. İyi ki varsınız…

Başkaları için kendinizi unutursanız, o zaman sizi daima hatırlayacaklardır… İyi pazarlar.

      

Yorum Yazın