0Yorum

İlklerin Öncüleri

Göl kenarında küçük bir köyde yaşayan 40 yaşlarında bekar adam her gün olduğu gibi köy kahvesine gelip arkadaşlarıyla okey oynar.

Kısa bir süre sonra aygazın üzerinde sütü unuttuğunu ve tüpün altını kapatmadığını hatırlar. Dışarıda yağan sağanak yağmurun altında hemen eve gitmesi gerekmektedir. Oyun arkadaşlarından birisi olan komşusu Rıza, onun şemsiyesini alabileceğini söyler. Adam şemsiyeyi alır ve evine gidip tüpün altını kapatarak oyuna geri döner.

Şemsiyeyi aldığı arkadaşına teşekkür eder. Akşamüzeri Rıza ile birlikte göl kenarından evlerine yürümektedirler. Rıza sorar:

“Nasıl şemsiye işine yaradı mı?”

“Evet, teşekkürler” der adam bir kez daha.

Biraz yürüdükten sonra Rıza:

“O şemsiyeyi dayım Almanya’dan getirmişti. Çok kalitelidir, üç yıldır kullanıyorum” der.

Adam: “Evet, çok sağlama benziyor” diye karşılık verir.

Biraz yürüdükten sonra Rıza:

“Bak tedbirli olacaksın arkadaş, ben her zaman şemsiyemi yanımda taşırım” der.

Bunun üzerine “Haklısın düşünmem gerekirdi” diye karşılık verir adam.

Biraz yürüdükten sonra Rıza:

“Peki ya ben de şemsiyemi almasaydım ne olacaktı?” der.

İyice sinirlenen adam:

“Ne mi olacaktı?” der ve ardından hemen göle doğru koşar ve elbiseleriyle birlikte göle atlar. Sonra da Rıza’nın yanına gelerek, “Senin şemsiyen olmasaydı ne mi olacaktı? İşte en fazla bu kadar ıslanacaktım” der. Arkadaşından ayrılarak evinin yolunu tutar.

Prof. Dr. Yahya Laleli, inandığı ve doğru bildiği işleri en iyi şekilde yapan ama dik duruşundan hiç taviz vermeyen çok değerli bir bilim adamı ve girişimci ruha sahip bir insandır.

DÜZEN LABORATUVARLARI KURUCUSU

Yahya Bey, öğrencilik yıllarından bu yana yenilikçi, ilklere öncülük eden yapısıyla tanınmış yaratıcı bir kişiliğe sahiptir. Hastanelerde çok önemli tahlillerin yapılışındaki sıkıntıları görmüş ve özel laboratuvar fikrini ortaya atmıştır. Ankara’ya büyük hizmetler veren Düzen Laboratuvarları’nı kurumsal bir zihniyetle bugüne kadar büyük bir başarıyla yönetmiştir. Hastalara rahat nefes aldıracak, güven veren bir sistemle önemli bir açığı kapatmıştır. Kalite beklentileri doğrultusunda koyduğu hedeflerin hepsini yakalamıştır Yahya Bey. Titiz ve tavizsiz çalışmasıyla kısa sürede ülke çapında ün yapmıştır. Düzen Laboratuvarları’nda insanlar temiz ve hijyenik ortamda tahlil yaptırma rahatlığını, kendilerine verilen değerin farkındalığını yaşamışlardır Yahya Laleli sayesinde.

DONANIMLI KİŞİLİK

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya ve Klinik Biyokimya Anabilim Dalı Tıpta Uzmanlık eğitimini tamamlayıp, The Johns Hopkins Hospital Nükleer Tıp’ta uzmanlık eğitimi alan ve yaşamı boyunca bilimden, araştırmadan kopmayan ülkemizin önemli isimlerinden Prof. Dr. Yahya Laleli, tüm deneyimlerini girişimcilik seminerleri ile gençlere aktarmaktadır. Onun en büyük hedeflerinden birisi insanların sağlıklı yaşamalarına katkıda bulunmaktır. Hoş sohbet bir insandır Yahya Laleli.

ZEYTİNYAĞINI SEVDİRDİ

Çok değil bundan 20 yıl önce Japonya, Singapur, Malezya gibi ülkelere yaptığım seyahatlerde küçük şişelerde aromalı zeytinyağları (kekikli, biberli) hediye götürürdüm. Uzak Doğu henüz zeytinyağını yeni tanıyordu.

Türkiye’de de fazla bir geçmişi yok zeytinyağının. Anadolu topraklarının ölmez ağacı zeytinin meyvesini yediğimizi gören ebeveynlerimiz zengin olacağımızı söylerlerdi küçükken. Çünkü zengin sözcüğünün ilk harfi de zeytinin ilk harfi de “Z” idi.

Trilye’yi ilk açtığım yıllarda Sabah Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi Bilal Çetin, aynı gazetenin Haber Müdürü Semra Hanımla yemek eşliğinde sohbet ederken konuyu zeytinyağına getirdi. Ve ilk kez zeytinyağının duayeni Yahya Laleli’den bahsettiler. Yahya Bey’i tanımadan o akşam sevmiştim. Çünkü üreten insanlara hep saygı duyarım. Hele hele insan sağlığı ile ilgili yararlı şeyler üretenlere çok daha fazla saygı duyarım. O günden beri Laleli’yi takip ederim.

Her sabah Köroğlu’ndaki küçük dükkanda bile çalışanların sabahın ilk saatlerinde özenle çalışmalarını yürüyüş esnasında izlerim.

ÖDÜLLERE DOYMUYOR

Prof. Dr. Yahya Laleli ve Laleli ailesi insan sağlığı, çevre gibi laboratuvar ve değişik sektörlerdeki birikimini Midilli ve aile kökeninden gelen zeytin ilişkisi ile birleştirip, zeytinyağını lezzeti yanında antioksidan gücünü de koruyarak üretmeyi, dolayısıyla zeytinin ziraat sektörünün eski saygınlığını kazanmasına katkıda bulunmayı hedef seçmiştir.

Seçtiği bu hedefe ilerlerken mütevazı, titiz, ayrıntıcı olmuştur Yahya Laleli. Yaşamı boyunca her şeyin en iyisini yapma arzusu zeytinyağı konusunda da göstermiştir kendini.

Türkiye’de damakları ilk kez sigortalanan kişi unvanına sahip birisi olarak Bilal Çetin’in anlatımından bir gün sonra bu yağları tatmıştım ve merakımı gidermiştim. İyi bir oyunun asla son söze ihtiyacı yoktur. Bu muhteşem ürünü ulusal bir gazetede “İlk 10”un içinde son sıralarda, gurmelerin seçtiğine hem üzüldüm hem de sevindim. Üzülmemin nedeni Laleli’nin birinci sırayı hak etmesiydi. Daha sonra pek çok kez dile getirdim değişik ortamlarda bu konuyu. Gurme olmak her şeye tam anlamıyla hakim olmak anlamına gelmiyor. Ama görev aldığınızda lütfen uzman kişilere danışın, yardım alın diye seslendim birkaç kez. Çünkü yılların emeği olan ve rakipsiz ürün statüsüne geçen şeyleri sıradan gösteremezsiniz. Layık olduğu puanı vereceksiniz. İnsanlara verdiğiniz ödüller onları daha çok teşvik eder, güven getirir, daha güzel ürünler yapmalarına cesaret verir.

Yıllar benim savımın doğruluğunu gösterdi. Zaman en iyi ilaçtır. Su yolunu bulur mutlaka. Balıkesir’in Burhaniye İlçesi’nde Prof. Dr. Yahya Laleli’ye ait Laleli Zeytin, Zeytinyağı Tesisleri ve Restoran İşletmeleri’ne, Uluslararası Kalite Sınıflandırma Enstitüsü tarafından “Monde Selection” ödülü verildi. İkinci kez altın madalya aldı. Türkiye’nin en fazla ödül kazanan zeytinyağlarından olan Laleli Zeytinyağları 2010 yılında da Alman Der Feinschmecker Magazine tarafından “En iyi 50 Zeytinyağı” listesine seçildi. Los Angeles’ta Laleli Organik Zeytinyağı hem altın kazandı hem de altın madalya ürünleri içinde “Best of Class” ödülü aldı. Saymakla bu sayfalara sığdıramayız aldığı ödülleri.

Prof. Dr. Yahya Laleli’nin Klinik Biyokimya, Hematoloji, Nükleer Tıp, Mikrobiyoloji ve zeytinyağı endüstrisi dahil olmak üzere araştırma alanlarında 50’den fazla uluslararası yayını bulunmaktadır.

Bu değerli insanı yıllardır severim, başarılarını takip ederim, size tanıtmak için de hep fırsat gözledim. Neyse ki geçenlerde sevgili dostum Kazım Türker konuk etti kendisini Trilye’ye. El attığı her konuya renk ve kalite katan Laleli ile ne kadar gurur duysak azdır.

Dünyanın gördüğü her büyük başarı, önce bir hayaldir. En büyük çınar bir tohumda, en büyük kuş bir yumurtada gizlidir. İyi pazarlar.

 

Yorum Yazın