0Yorum

Hiç Tükenmeyen Başarılar

İngilizlerin Hindistan işgali sırasında yaşadığı büyük zorluklardan biri, bölgede oldukça yaygın olan zehirli kobra yılanlarıydı. Bölgeye alışık olmayan İngiliz askerler sıkça yılanlar tarafından sokuluyor, zayiat veriliyordu. Buna çözüm olarak İngilizler, halkı da kullanmayı amaçlayarak bir kampanya başlattı, zehirli kobra ölüsü getirenlere 1 Sterlin ödül verilecekti. Amaç soyu kurutmaktı. Kampanya başlarda çok iyi gitmiş, sokulmalar oldukça azalmıştı. Ama tek akıllı İngilizler değildi. Durumu fırsata çeviren Hintliler bahçelerinde zehirli kobralar beslemeye başladılar. Kolay para kazanımı kısa süre içinde bu beslemeyi üretime çevirdi ve binlerce sterlin para dağıtılmasına sebep oldu. Kurnazlığın farkına varan İngilizler, kampanyayı durdurma kararı aldı. Kampanyanın durduğunu öğrenen işgal altındaki Hintliler, para kaynakları kesilince bütün zehirli kobraları doğaya salmaya başladılar. Durum ilk baştakinden çok daha vahim boyuta ulaştı ve zehirli kobra popülasyonunun patlama yapmasına sebep oldu. İşte bu yüzden kötü giden bir şeyin düzelmesi için yapılan müdahale sebebiyle durumun daha da kötüleşmesine “Kobra Etkisi” denmiştir. İbrahim Aybar, kendisini uzun yıllardır tanıdığım ve yakından izlediğim çok değerli bir yöneticidir. Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, ülkemizde kötü giden konularda kobra etkisi yönteminin tam tersi yaklaşımlarıyla hep moral vermiş, herkesi motive etmiştir.

HEP POZİTİFTİR

İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Uçak Mühendisliği’nden mezun olan İbrahim Aybar, daha sonra ABD’de doktora çalışmasını tamamladı. Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı görevinde de bulunan Aybar, Varan Turizm Genel Müdürlüğü de yaptı. Devlette ve özel sektörde engin deneyimleri olan İbrahim Bey, Renault Mais Genel Müdürlüğü görevine başladıktan bu yana vizyonuyla, heyecanıyla, çalışkanlığıyla fark yarattı. Onu zaman zaman fabrikada imalattaki işçilerle sohbet ederken, zaman zaman Renault marka otomobillerden birini pazarlarken ya da yeni bir ürünün lansmanında yürekten bir inanmışlıkla tanıtım yaparken görmeniz çok doğal bir hadisedir. O her zaman pozitif davranışlar içindedir.

İSTİKRARDAN YANA

Tanıdığım günden beri kendisindeki iş aşkı ve heyecanını hissetmem, Oyak Holding bünyesindeki yöneticilerin ne kadar güçlü bir ekiple birlikte ileriye doğru sağlam adım attıklarının göstergesidir. Sadece kaliteli üretimin başarı sağlamayacağını her fırsatta dile getiren İbrahim Aybar, satış ve satış çabalarına çok önem vermektedir. “Ürettiğimizi satamazsak hiçbir anlamı olmaz” diyen Aybar, Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına çok önem verir. Ankara Sheraton Oteli’nde Fluence model araç tanıtımında iş hayatına sanki yeni başlamış gibi bir heyecan içinde işine nasıl sarıldığını, insanları konuşmalarıyla nasıl etkilediğini yıllardır anlatırım. Gerçekten çok farklı bir insandır Aybar. Yükseldikçe mütevazı olanlardan.

YERLİ MARKA AŞIĞI

Sektöründeki iki hamle sonraki gelişmelerin neler olabileceğini görebilen Aybar, vizyon sahibi bir kişiliktir. Dünyadaki elektrikli araç pazarının büyüyeceğini çok önceden görüp ilk kez elektrikli araç üretmeyi başaran Renault Mais patronu Aybar, hep geleceğe, yeni yatırımlarla daha çok yerli araç üretmeye odaklanmıştır. Araçların teknoloji seviyesini çok yükseklere çektiğini söyleyen İbrahim Bey, insan değerine de oldukça önem verir, bu nedenle güvenli sürüş üzerinde özenle durur. Çevreye çok duyarlıdır o nedenle de çevreyi daha az kirleten, daha az yakan otomobil beklentileri üzerinde yoğunlaşmıştır. Ticaret olmadan ekonominin de devletin de sağlıklı yürümeyeceğini çok iyi bilen Aybar, ticari araçlarda da iddialı bir seviyeye çıkmak için çaba sarf etmektedir. İnovatif düşünceleri çok dikkatle dinler, aklına, mantığına yatanları yaşama geçirmek için elinden geleni yapar.

EKONOMİYİ YAKINDAN TAKİP

21’inci yüzyılın internet yüzyılı olduğunu, insanların gelir seviyesinin yükseleceğini, kadınların çalışma hayatında daha fazla yerinin olacağını her fırsatta dile getiren İbrahim Bey, çağı yakalayamayanların rekabet gücünün asla olamayacağını sürekli anlatmaktadır. İletişimde de üstün yetenekleri olan bir yönetici olan İbrahim Aybar, dünya markası olmuş bir firmanın Türkiye’de temsilciliğini yapmakta olduğundan sorumluluğunun daha da arttığının bilincindedir. Türkiye’de ve dünyada yaşama her olumlu ya da olumsuz gelişmenin Türkiye’deki satışları etkilediğini, faizlerin, dövizin oynaklığının sektöre verdiği hasarla, istikrarlı gidişatın sektördeki olumlu yansımalarına kadar her şeyi mercek altından tutan Aybar, çok çalışkan ve başarılı bir genel müdürdür. Zaten hasletinde var olan işini severek ve en iyisini yapmak arzusunu Renault Mais’e de yansıtmış, onun döneminde yakalanan üstün performans tarihe geçmiştir. Bir bilgeye sormuşlar: “Efendim, dünyada en çok kimi seversiniz?” “Terzimi severim” diye cevap vermiş. Soruyu soranlar şaşırmışlar: “Aman üstad, dünyada sevecek o kadar çok kimse varken terzi de kim oluyor? O da nereden çıktı? Neden terzi?” Bilge, bu soruya da şöyle cevap vermiş: “Evet dostlarım, ben terzimi severim. Çünkü ona her gittiğimde benim ölçümü yeniden alır. Ama ötekiler öyle değildir. Bir kez benim hakkımda karar verirler, ölünceye kadar da beni aynı gözle görürler.” İyi pazarlar.

Yorum Yazın