Çok eski zamanlarda bir buğday tarlası ve bir değirmeni olan iki erkek kardeş varmış. Her gün birlikte çalıştıktan sonra tahılı eşit olarak ikiye bölerlermiş. Bir gün ailesi olmayan kardeş şöyle düşünmüş: “Bu adil değil! Benim kimsem yok, kardeşimin ise doyurması gereken büyük bir ailesi var.” Böylece her gece karanlık bastıktan sonra kimse fark etmeden kardeşinin deposuna fazladan bir ölçek tahıl koymaya başlamış. Aradan çok geçmeden öteki kardeş kendi kendine şöyle düşünmüş: “Bu adil değil! Büyüdüklerinde bana bakacak oğullarım var, kardeşimin ise hiç kimsesi yok.” Böylece her gece karanlık bastıktan sonra kimse fark etmeden fazladan bir ölçek tahıl koymaya başlamış. Fakat bir gece aniden karşılaşmışlar ve birbirlerinin ne yaptığını öğrenmişler. Birbirlerine duydukları derin sevgi ve bağlılık nedeniyle sevinç gözyaşlarına boğulmuşlar. Kuzu ailesi paylaşmasını çok iyi bilen, kardeşlerin büyük bir marka yaptığı, Türkiye için çok önemli bir ailedir. Balık ve deniz ürünlerine merakı yüzünden sık sık Trilye’ye gelen ve kendisiyle sohbet etme fırsatını çok kez yakaladığım Güven Kuzu’nun adının anlamına tam yakışan durumu, ailesine bağlılığı, çocuklarına düşkünlüğü, ülkemize güzel evlatlar yetiştirme çabaları hep gıpta ile bakmama neden olmuştur.
SİİRT’TEN GELEN BAŞARI
Kuzu ailesini 1987-1990 yılları arasında görev yaptığım Siirt zamanından tanırım. Kıbrıs’tan ayrılacağım zaman şahsıma bir mektup gönderilmişti. Mektubu imzalayan Tugay Komutanı Tuğgeneral Hilmi Özkök idi. “Tayininiz hayırlı olsun, gelirken yanınızda büyük bidonlar getirin, su sıkıntısı var” yazmıştı. Çok şaşırmıştım. Büyük nehirler gibi özelliğe sahip sadece adı çay olan Botan ve Kezer’in ortasında kalan bir ada gibiydi Siirt. Bu mahrumiyet olmamalıydı. Herhalde akrep burcu olmamın verdiği özellikle kafaya koyduğum su sorununu çözme konusunu bir yıl boyunca gönüllü olarak fazladan görev yaparak askeri bölgedeki tüm lojman, koğuş ve diğer tesislerde 24 saat suyu akar duruma getirmiştim. Bu koşullardaki Siirt’ten çalışkanlığı ve vizyonuyla sıyrılan Kuzu ailesi, yaptığı başarılı işlerle inanın benim de hayata bakışımın değişmesinde büyük rol oynadı. Demek ki istenirse oluyormuş dedirttiler adeta.
KARDEŞLERİN BÜYÜK DAYANIŞMASI
Ülkesini çok seven Güven Kuzu ve tüm Kuzu ailesi, 1943 yılından beri Türkiye’nin gelişimine ve büyümesine katkıda bulunmak adına inşaat sektöründe hep güven, kalite ve başarının temsilcileri olmuşlardır. Garip, Gökçen, Güven ve Özen kardeşler bütün dünyaya örnek sergileyebilecekleri kadar aile şirketi aynı zamanda böyle de kurumsal olabiliyor dedirtmektedirler. Birbirlerine olan sevgi, saygı ve destekleri takdire şayandır.
İNŞAATIN MODERN YÜZÜ
Toplu konut, okullar, hastaneler, resmi binalar, spor tesisleri, yollar, köprüler, sanayi yapıları ve askeri yapılar uzmanlık alanıdır Kuzu İnşaat’ın. Herkesin beğenisini kazanır bu yapıtlar. Ürettikleri yapılarda kalite ve güvenliğe verdikleri önemle inşaat sektöründe layık oldukları başarıyı yakalama şansına erişmişlerdir. Yurdumuzun dört bir yanında 4 binden fazla çalışanıyla binlerce konuta imza atmaktadır Kuzu Grup. İstanbul ve Ankara’daki prestij projeleri herkesin beğenisini kazanmıştır. İnce işçilikteki ayrıntılar, kalitede ve güvende taviz verilmeyişi onların ayrıcalığıdır. İstanbul’da Spradon evleri, kuleler, teras evler, residence, quartz, Divan Halkalı Residence, Ankara’da Park Vadi Evleri, Premium, Batı Evleri, Divan Konutları ve Divan Alışveriş Merkezi, Kuzu Grubu’nun konut kavramına getirdiği yenilikleri yansıtır. Çevre dostu yapıları, farklı mimarı tasarımları, yarattıkları yaşanabilir alanları ile herkesin hayallerini süslemiştir ve her zaman aranan marka olmayı başarmıştır Kuzu Grubu.
İSKİ’den Türkiye’nin en uç noktalarına kadar birçok yerde atık su ve arıtma tesislerinin işletmesini üstelenen Kuzu Grup, İstanbullulara yüzülebilir denizler sunmak, yaşanabilir bir çevre sağlamak için çevre teknolojileri sektöründe büyük bir hizmet aşkıyla çalışmakta, Türkiye’de ve dünyada söz sahibi konumunu daha sağlam adımlarla geliştirmeyi hedeflemektedir.
EŞİNDEN BÜYÜK DESTEK
Güven Kuzu'nun bu denli başarılarında en büyük destekçisi eşi Arzu Hanım'dır. Kızları Özge ve Nazar, oğulları Vefa'nın yetişmesinde ailenin en önemli varlığı olan Arzu Hanım kendisini yetiştirmiş son derece donanımlı bir hanımefendidir. Çocuklarındaki aile terbiyesi herkesin hayranlıkla bakmasına vesile olmuştur.
Uzun yıllardır tanıdığım Kuzu Grup Yönetim Kurulu Başkanı Gökçen Bey de her türlü fedakârlığa katlanıp çok uzun süredir İran’da dünyanın en önemli inşaat projelerinden birisini yürütmektedir. Bu insanların başarıları ve yapacakları güzel hizmetler sayfalara sığmayacak kadar çoktur. Siirt’e olan vefalarını fazlasıyla ödemişlerdir. Siirt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı görevini de yürüten Güven Kuzu’nun benim yıllar önce ziyaret ettiğimde çok etkilendiğim, dünyanın yuvarlak olduğunu ilk bulan bilgin İbrahim Hakkı’nın hocası İsmail Fakirullah’ın türbesinin bulunduğu Tillo’yu da inanç turizmine kazandırmak için yoğun çaba sarf ettiğini mutlulukla gözlemlemekteyim. Büyük düşünenlerin büyük hedefleri vardır. Küçük düşünenlerin ise sadece arzuları. Küçük düşünenler talihsizliklere boyun eğerler. Büyük düşünenler ise talihsizliklerin üzerinde yükselirler. Yine de tırmanmanız gereken bir tepeyle karşılaştığınızda beklemenin tepeyi ufaltacağını asla düşünmeyin.
Son Yorumlar