0Yorum

Dünyaya Kafa Tutan Girişimciler

Petey Parker, örnek niteliğinde olacak, başından geçen öyküsünü büyük bir keyifle şöyle anlatır: Bir müşteriyi ikna etme amacıyla Dallas’a gitmiştim. Zaman çok önemliydi ve işimi çabuk bitirip havaalanına dönmeyi planlıyordum. Pırıl pırıl bir taksi önümde durdu. Sürücü koşup bana kapıyı açtı ve kapamadan önce rahatça yerime yerleşip yerleşmediğimi kontrol etti. Sürücü koltuğuna oturduktan sonra yanımda özenle katlanmış duran Wall Street Journal’ı okuyabileceğimi söyledi. Sonra bana birkaç kaset gösterip hangisini dinlemek istediğimi sordu. Ne ala! Etrafıma bakınıp bunun bir gizli kamera şakası olup olmadığını anlamaya çalıştım. Siz olsaydınız aynı şeyi yapmaz mıydınız? Aldığım hizmete hayran kalmıştım. Sürücüye “Yaptığınız işle gurur duyuyor olmalısınız. Anlatılacak iyi bir öykünüz olmalı” dedim. Vardı. “Corporate America’da çalışıyordum. Ama elimden gelenin en iyisini yapsam bile bunun yeterince iyi, yeterince hızlı ve yeterince takdire değer olmayacağını düşünmekten yoruldum. Yaşamda elimden gelenin en iyisini yapmaktan gurur duyacağım yeri bulmaya karar verdim. Bir roket araştırmacısı olamayacağımı biliyordum, ama araba kullanmayı, insanlara hizmet etmeyi, tüm gün boyu çalıştığımı ve iyi çalıştığımı hissetmeyi seviyordum.” Adam kişisel özelliklerini değerlendirdikten sonra taksi sürücüsü olmaya karar vermişti. “Sıradan bir taksici değil ama” diye devam etti. “Emin olduğum bir şey varsa o da işimde iyi olmak için tek yapmam gerekenin yolcuların beklentilerini karşılamak olduğuydu. Ama işimde mükemmel olmam için müşterilerin beklentilerini aşmam gerekiyordu. ‘Mükemmel’ olmanın ‘ortalama’ olmaktan daha iyi olduğunu düşünüyorum.” Ona bir bahşiş verdim mi dersiniz? Bunun için bahse girebilirsiniz. Corporate America’nın kaybı, yolculuk edenler için bir kazançtı. Hayatım boyunca “Ne yaparsan yap, en iyisini yap” felsefesine inanıp başarılı olmayan insanlara hiç rastlamadım. Nilgün ve Bülent Gülen çifti son yıllarda tanıdığım en güzel başarı örnekleridir.

SEVGİ HER ŞEYDİR

İş Bankası’ndan tanıdığım çok yetenekli ve çalışkan bir bankacı Sibel Hanım 5 ay önce rezervasyon yaptırırken konuklarının çok önemli olduğunu, İstanbul’dan geldiklerini, deniz ürünleri konusunda gerçekten uzman olduklarını söyledi. Benim de en mutlu olduğum konu kaliteden anlayan insanların restoranımı ziyaret etmeleridir. Sadece Türkiye’de değil, dünyanın pek çok önemli ülkelerinde isim yapan firma BNG’nin sahipleri Nilgün ve Bülent Gülen çifti Boğaziçi İngilizce kursunda tanıştılar. Nilgün Hanım Halkla İlişkiler departmanında çalışırken aşk ilişkileri de başladı. Yetenekler bir adım daha öne çıktı. İtalya’da çok iyi bir eğitim alan Nilgün Hanım, yeteneklerini ve sevgisini birleştirip dünya markası olma yolunda adımları atmaya başladı.

İŞ BAŞA DÜŞÜNCE

Tasarımcıları firar edince işe dört elle sarılan Nilgün Gülen’in yaratıcı görüşleri bu sorumlulukla birlikte ön plana çıktı. Zaten modaya olan ilgisi firar süreci nedeniyle hızlandı. Göz estetiği çok iyi olan Nilgün Hanım sürekli kendini yenileyen, tutucu olmayan özelliklere sahip bir yapıdadır. Mahmutpaşa’da çok ciddi bir çıraklık dönemi yaşayan Bülent Bey temelinde mesleğe babadan geldi. Konfeksiyon ve kumaş bilgisini geliştirdi. Kumaşı çok iyi tanıyan Bülent Bey, Nilgün Hanım’ın sanatsal göz zevkiyle birleştirdi bunu. Hiç durmadılar karı koca. Dünyanın her yerindeki fuarları, kumaşta yaşanan gelişmeleri ve piyasayı çok yakından takip ettiler. Ciddi, titiz çalışmanın nelere kaim olacağını, karı koca birlikteliğinin müthiş bir sinerji yaratacağını ders kitaplarına geçecek kadar öğrettiler dünyaya. 23 yılda öyle bir noktaya geldiler ki nerede duracakları belli değil hala. Çünkü onlar gerçek bir tasarım dehaları.

DÜNYACA TANINIYOR

23 yıl oldu BNG kurulalı. Bülent, Nilgün Gülen’in baş harfleri şirket ismi oldu. Kazandıklarını hep işlerini harcadılar. Bu kadar büyük şöhret onları şımartmadı, bozmadı. Tanıdığım, bildiğim, duyduğum, o kadar çok ünlü insan BNG’nin fanatikleri oldu. O kadar samimi, içten ilişkiler markayı herkesin sahiplenmesinde etkili oldu. Ülkemizde kompleksleri yendi, Türk firmasının dünya klasmanında ne denli devleşebileceğini gösterdi hepimize. Ama Gülen çiftinin mütevazılığı hep arttı. İki hamle sonrası ile ilgili tespitlerimde yanılma payım çok düşüktür. Görebiliyorum şimdiden birkaç yıl sonraki alınabilecek mesafeyi ve konumlamayı. Meksika’dan Japonya’ya kadar çok ünlü alışveriş merkezlerinde, Takashimaya gibi gözde yerlerde çok bilinen ve çok satılan bir ürün yapmak, oldukça seçici olan Japonların gönlünde taht kurmak. Dünyanın sayılı zenginlerinden Meksikalı işkadını ile Bodrum’daki mağazasında tanışıp Meksika’ya BNG mağazası açan Maria Laura Salinas’ın büyük beğenisini kazanmak, Meksika’da defile yapmak. Modanın merkezi Milano’da defile yapıp gözleri kamaştıran işlere imza atmak, “Artık bu âlemde biz de varız ve âlemin kralı ve kraliçesi olmaya namzediz” demek hiç de kolay işler değil.

GENİŞ PORTFÖYLERİ VAR

Her müşteriyi tanıyan çift, müşterilerinin tüm özelliklerini bilirler. Hangi uyarıcılara nasıl tepki verecek müşteri profillerine son derece hakimler. Kendilerinin giyemeyeceklerini üretmeyen çift, müşteri taleplerine sürekli kulak verir. Onlardaki pozitif enerji restoranıma geldiklerinde bana da hemen yansıyor. Hayat felsefeme çok yakın bu iki insan modern gözlerle stil sahibi bir ruh katıyorlar her şeye. Ürettikleri ürünlerin büyük çoğunluğunu Japonya, ABD, Meksika ve 25 dünya ülkesine satıyor BNG. Ufacık bir ayrıntıya günlerini harcıyor Gülen çifti. Dünya markası olmuşlar bile. Ama yeni işe başlamışlar gibi. Her gün yeniden doğuyorlar. Her gün yeni bir hedef belirliyorlar. Nihai hedef yok onlar için. Sürekli yenilik, durmadan çalışmak, üretmek, yaratmak ve zirvede olmak, sürekli başarılı olmak ve ülkemizin başarılarına başarı katmak var. Nilgün ve Bülent Gülen çifti, bizim gibi hem birbirlerini, hem de işlerini çok seviyorlar. Sevginin olduğu her yerde başarı vardır, zenginlik vardır, aşk vardır, hayata bağlılık vardır. Hayalleri süsletir sevgi, gerçekleştirme formülünü verir size. Zaten dünyanın gördüğü her büyük başarı da önce bir hayaldi. En büyük çınar bir tohumda, en büyük kuş bir yumurtada gizliydi.

Yorum Yazın