0Yorum

Çıtayı Yükselten Şefler

18. yüzyıl İngiliz sanatçısı Sir Joshual Reynold, odaklanma konusunda şu çarpıcı tespitte bulunuyor:

“Resimde, daha doğrusu sanatın bütün dallarında her kim mükemmel bir iş yapmak isterse, sabah yataktan kalktığı andan, gece yatağa yatıncaya kadar geçen süre içinde zihnini o bir tek nokta üzerinde toplamalıdır.”

Ali Açıkgül Ankara’da gastronominin gelişmesinde çok büyük katkıları olan, sektöre emeği geçen ve tamamen mesleğini en iyi şekilde icra edip işine odaklanan başarılı bir mutfak şefidir.

Aşçı olan dayısının evinde gördüğü üniformalı fotoğrafa duyduğu sempatiyle başladı meslek hayatına. Tek hayali o üniformayı giymekti.

 Öğrenciyken,1986 yılında dayısı Ali Sarıgül’ün yönlendirmeleriyle salon komisi olarak işe başlayan Ali Açıkgül’ün aklı fikri mutfaktaydı. Birkaç gün sonra vakit kaybetmeden mutfaktaki ilk adımını attı. Artık mutlu olduğu yerdeydi ve çok çalışması gerekirdi.

SÜREKLİ KENDİSİNİ GELİŞTİRİR

İstanbul Etiler’de Şamdan Restoran’da başlayıp, Şans Restoran’da da çalışan Ali Bey, dünya mutfaklarının birçok örneğini burada görme şansına sahip oldu. Dünyaca ünlü Bice Restoran’da Chef Yardımcısı ve Executive Chef olarak çalıştı. 6 yıl boyunca İstanbul’da isim yapmış birçok yerli ve yabancı değerli şefle çalışma fırsatı buldu. Meslek hayatını bu dönemde şekillendirdi.

ANKARA’YA ÖNEMLİ KATKI

2000 yılında Ankara’ya gelen Ali Açıkgül bir süre sonra Arjantin Caddesi’ndeki I Matti’de çalışmaya başladı. İnovatif menüsüyle kısa sürede Ankaralı tüm gurmelerin gözdesi olan mekan, Arjantin Caddesi’ne hareket getirdi. Konuklarıyla sıcak diyaloğa giren, tertemiz giysileriyle, hijyene önem veren yapısıyla, lezzet odaklı bir mutfak gurusu olan Ali Bey öncelikle tüm Ankaralıların güvenini kazandı. Hiç bitmeyen öğrenme arzusu, işine saygısı, etkileyici tavrı ile yeme-içme dünyasına adeta sihirli bir değnekle dokunuverdi.

Türkiye’de yeme-içme kalitesinin ve anlayışının önde gelen işletmelerinden olan Divan’ın Executive Chef’liğini de yapan Ali Bey çıtayı hep yüksek tuttu.

AKADEMİ KURDU

Ali Açıkgül bildiklerini paylaşmayı çok sever. El çabukluğu ve marifetin özenle birleştirildiğinde nasıl sihirli bir mutfak yaratılacağını sık sık dile getirir. Teknolojiye çok önem veren Açıkgül, yemek kurslarında öğrencilerle tadına doyulmaz bir lezzet turuna çıkıp onlara hayatı daha keyifli yaşamanın ve zamana kalite katmanın yolunun mutfaktan geçtiğinin anlatır.

Yemek kurslarıyla başlayan eğitim tutkusunu Chef Akademi markasını oluşturarak çok faydalı bir iş yaptı başkentimize. Türkiye’nin en iyi aşçılık okullarından biri olan Akademi’nin çeşitli etkinliklerinde birçok kez bulundum. Ankara’nın mutfak sesini duyuran bu eğitim merkezi yüzlerce yetenekli aşçının sektöre katılmasını sağladı. Mesleğe gönül veren gençlere ışık tutup dünya dili olan yemek sektörünün nabzını tutarak mesleğini en üst noktalara taşımayı amaçladı akademiyi kurarken Ali Bey.

“Peynirli Lezzetler” isimli kitabı bir hayli ses getireceğe benziyor. Kendi deneyimlerinden yola çıkarak beyaz peynirle Türk stili cheese cakeleri yaratan Ali Açıkgül’ün kitabı, mutfağa merak duyan herkesin elinin altında olması gerekir.

Yurt içinde ve yurtdışındaki pek çok ünlü restorana Akademide yetiştirip gönderdiği öğrencilerinin başarısından da bir hayli gurur duyan Ali Açıkgül iltifatı çoktan hak etmiştir. Ankara’yı renklendiren, gastronomi dünyasına fazlasıyla katkısı bulunan yoğun emekleri olan, gurur duyduğumuz bir mutfak emekçisidir. Yıllarını, sıcağa katlanıp, ayakta durup, çalışarak konukları mutlu eden çok çalışkan bir insandır. Siz bakmayın Türk Dil Kurumu’nun aşçı diye yazdığına ‘ahçı’dır aslı bu işin. Ah çeker aşçılar ayakta durmaktan!...

Bir amacın başarı limitini kendi inancınız belirler. Eğer yeteri kadar nedeniniz varsa her şeyi yapabilirsiniz. İyi pazarlar.

 

 

 

Yorum Yazın