0Yorum

Başarılara Odaklananlar

İki komşu ülkenin hükümdarları birbirleriyle savaşmazlar, ama her fırsatta birbirlerini rahatsız ederlerdi. Doğum günleri, bayramlarda ilginç armağanlar göndermek, karşısındakine zekâ gösterisi yapma fırsatlarıydı.

Hükümdarlardan biri, günün birinde ülkesinin en önemli heykeltıraşını huzuruna çağırdı. İstediği, birer karış yüksekliğinde, altından, birbirinin tıpatıp aynısı üç insan heykeli yapmasıydı. Aralarında bir fark olacak ama bu farkı sadece ikisi bilecekti. Heykeller hazırlandı ve doğum gününde komşu ülke hükümdarına gönderildi. Heykellerin yanına bir de mektup konmuştu. Şöyle diyordu heykelleri yaptıran hükümdar: “Doğum gününü bu üç altın heykelle kutluyorum. Bu üç heykel birbirinin tıpatıp aynısı gibi görünebilir ama içlerinden biri diğer ikisinden daha değerlidir. O heykeli bulunca bana haber ver.”

Hediyeyi alan hükümdar önce heykelleri tarttırdı. Üç altın heykel gramına kadar eşitti. Ülkesinde sanattan anlayan ne kadar insan varsa çağırttı. Hepsi de heykelleri büyük bir dikkatle incelediler ama aralarında bir fark göremediler. Günler geçti. Bütün ülke hükümdarın sıkıntısını duymuştu ve kimse çözüm bulamıyordu. Sonunda, hükümdarın fazla isyankâr olduğu için zindana attırdığı bir genç haber gönderdi. Heykeller arasındaki farkı çözebileceğini, yeter ki incelemesine izin verilmesini istedi. İyi okumuş, akıllı ve zeki olan bu genç hükümdarın bazı isteklerine karşı çıktığı için zindana atılmıştı. Başka çaresi olmayan hükümdar bu genci çağırttı.

Genç önce heykelleri sıkı sıkıya inceledi, sonra çok ince bir tel getirilmesini istedi. Teli birinci heykelin kulağından soktu, tel heykelin ağzından çıktı. İkinci heykele de aynı işlemi yaptı. Tel bu kez diğer kulaktan çıktı. Üçüncü heykelde tel kulaktan girdi ama bir yerden dışarı çıkmadı. Ancak telin sığabileceği bir kanal kalp hizasına kadar iniyor, oradan öteye gitmiyordu.

“Yüce kralım, bu bilmecenin cevabının açık bir kitap gibi karşınızda durduğunu düşünüyorum. Bizim sadece bu kitabı okumaya çalışmamız gerekiyor. Gördüğünüz gibi, her insanın birbirinden farklı olması gibi, bu üç heykel de farklı. Birinci heykel bize hemen dışarı fırlayıp duyduklarını söyleyen insanları anımsatıyor. İkinci heykel, söylenenler bir kulağından girip diğerinden çıkanlara benziyor. Üçüncü heykel ise duyduklarını kendine saklayan ve ona göre davranan kimseler gibi. Hükümdarım, bu özellikleri göz önünde bulundurarak değerlendirilecek heykellerin değerine siz karar verebilirsiniz. Hangisini sırdaş olarak istersiniz? Hiçbir şeyi kendine saklayamayanı mı? Sözlerinize sabun köpüğü kadar değer vermeyeni mi? Yoksa sözlerinizi güvenilir biçimde saklayanı mı?”

Merhum Altan Koçer balıksız bir yaşam düşünemezdi. Sık sık Trilye’ye gelir mercan balıklarının menevişlerinden denizden kaç saat önce çıktığına varıncaya kadar irdelerdi. Vakıflar Bankası Genel Müdürlüğü görevini İrfan Erciyas’a devretti ve İrfan Bey’le sık sık Trilye’de sohbet ederdi. Denizlerin derinlikleriyle birlikte en iyi deniz ürünlerinin özelliklerine varıncaya kadar balık bilgisi olan Altan Bey’in sayesinde İrfan Bey’le tanıştım.

CESUR VE ÇALIŞKAN

Hükümdara korkmadan, derinlere dalarak açıklamalar yapan genç gibi İrfan Bey de doğruları olan, inandığı şeylerden asla vazgeçmeyen çok değerli bir yöneticidir. Gazi Üniversitesi Ekonomi ve Maliye bölümünden mezun olduktan sonra Vakıflar Bankası’nda iş yaşamına başlayan Erciyas, müfettişlik ve şube müdürlüğü yaptıktan sonra genel müdür yardımcılığı ve genel müdürlük görevlerine yükseldi.

Vakıflar Bankası’ndaki genel müdürlük görevinden ayrıldıktan sonra Akfen Holding’te göreve başlayan İrfan Erciyas yeni bir ivme ile başarıdan başarıya koştu.

TUTKULU YÖNETİCİ

Kariyerinde toplumsal sorumluluklarını hep ortaya koymuş, şartların olgunlaştığında kendisinden beklenen her türlü zorlukların üstesinden gelerek mutlak başarıyı yakalayan İrfan Erciyas’ı bir gemi seyahatinde yakından tanıma fırsatım oldu. Sadece buzdağının üzerindekileri biliyormuşum meğer. Gittiğimiz her ülkede, her türlü ortamda ayrıntıları kaçırmayan bir gözlemci olduğunu anladığım İrfan Bey, ailesine bağlı, eşi ve çocukları ile her fırsatta birlikte olmaya çalışır. Çok büyük başarılara imza atmasında en büyük katkıyı hayat arkadaşı Gülten Hanım sağlamıştır. Kızı Gülfem Hanım ve oğlu Erkan Bey de babalarına her zaman destek olmuş, kendi alanlarında özel yetenekleriyle hep ön plana çıkmışlardır.

İrfan Bey her işe başlarken mutlaka bir hedef belirler ve bu hedefin gereklerini yerine getirir. Takipçilik özelliği ise hedef odaklı olmasının gereği olarak doğaçlama biçimde gelişmiş. Takipçi olmak, dikkatli olmanın yanı sıra çalışkanlık da demek.

Hiç boş vakti olmayan İrfan Bey’le zaman zaman havaalanlarında karşılaştığımda yorgunluğunu gözlerinden okuyorum. Kendilerine bağlı TAV’ın özel hizmetlerinden yararlanmadan havaalanlarında sade vatandaş gibi hareket etmesi hiçbir gözden kaçmayan tevazu sahipliğinin göstergesidir.

AKFEN’E DEĞER KATTI

Çok uzun soluklu bir şirket olan Akfen, Türkiye’nin altyapı projelerinde yatırımcı sıfatıyla uygulayıcı; önde gelen altyapı yatırım holdinglerinden biri haline dönüşmüştür.

Havalimanları yönetimi ve operasyonları, inşaat, deniz limanı işletmeciliği, deniz ulaşımı, su dağıtım ve atık su hizmetleri, enerji ve gayrimenkul gibi endüstri kollarında faaliyet gösteren Akfen, İrfan Bey’le birlikte sinerji kazanmış adeta uçuşa geçmiştir. Halka arz zamanı geçirdiği uykusuz çalışmaları yakından biliyorum.

Trilye’nin açıldığı günlerden beri aynı köşede, aynı masada aile efradıyla bir araya gelen İrfan Bey, deniz ürünlerine çok düşkün bir insandır.

İşini yapmaktan büyük keyif alan İrfan Erciyas, “Oyunu son dakikaya kadar bırakmayın, şutlarınızdan biri mutlaka gol olur” deyip ömrü boyunca mücadeleden hiç yılmamıştır.

SOSYAL SORUMLULUKLARDA ÖNCÜ

Akfen Holding’in çok özel sosyal sorumluluk projeleri vardır. İrfan Bey insanlara yardım etmeyi sever, kimseye tepeden bakmaz, herkesin elinden tutar. Isparta şehir hastanesinin yapımından, TİKAV (Türkiye İnsan Kaynakları Vakfı) ve 57 yıldır uygulanan Edinburgh Dükü Uluslararası Ödül programına destek gibi pek çok konuda öncülük yapılmasında büyük rolü olan İrfan Bey’in Murahhas Üye olduğu Akfen Holding, Avrupa’da bile zor bulunabilecek kalitedeki İncek Loft’u örnek bir proje olarak hayata geçirmiştir. Ülkemizde pek çok alanda ilkleri ve kaliteli işleri başarmayı hedef alan ve hedeflerini gerçekleştiren Akfen, yeni dev projeleri hayata geçirmekte çok daha verimli olabilecek ivmeyi yakalamış ve emin adımlarla yoluna devam etmektedir. Bu adımların yere sağlam basmasında analizci bir yeteneğe sahip olan İrfan Bey’in rolü büyüktür. İyi ki varsın. İyi ki sizi tanımışız.

Her zorluğa seni olgunlaştıran bir test olarak bakacaksın. Her zorlukta dersler ve olanaklar bulacaksın. Güçlükler, başarının değerini arttıran süslerdir.

Unutmamak gerekir ki uçurtmalar rüzgâr gücü ile değil, rüzgâra karşı koydukları için yükselirler.

Yorum Yazın