Küçük bir kasabanın dört ayrı mahallesi varmış. Birinci mahallede “Evet ama”cılar, ikinci mahallede “Yapacağım”cılar, üçüncü mahallede “Keşke”ciler, dördüncü mahallede ise “İyi ki yaptım”cılar otururmuş.
“Evet ama”cılar, her zaman ne yapılması gerektiğini bildiklerini düşünür ama yapma zamanı gelince yaptıklarını hep yanlış yaparlarmış. Suçu ise hep başkalarına atarlarmış. “Yapacağım”cılar, ne yapacaklarını bilir ama yapacakları şeye adım adım hazırlandıkları için iş işten geçer ve o sırada şanslarını kaçırdıklarını farkına varırlarmış. Üçüncü mahallede yaşayan “Keşke”cilerin hayatı algılama güçleri mükemmelmiş. Neyin yapılması gerektiğini çok iyi şekilde bilirlermiş ama maalesef her şey olup bittikten sonra. Kasabanın en güzel, en yeşil yerlerinde ise “İyi ki yaptım”cılar otururmuş. Yaşadıkları ortam her zaman güzel, düzenli ve huzurluymuş.
Bu kasabanın mahallelerindeki insan manzaraları ise şöyleymiş: “Evet ama”cılar mahallesinde hep suçu başkalarına atmaktan birbiriyle geçimsiz huzursuz insanlar… “Yapacağım”cılar mahallesinde dizleri dövülmekten yara bere içinde olan insanlar… “Keşke”ciler mahallesinde başlarını hep duvara vurmaktan kan revan içinde kalan insanlar varmış.
“İyi ki yaptım”cılar mahallesindekilerin tek kusuru ise beyinlerinde mazeret üretme merkezlerinin olmayışıymış.
Alper Taşdelen, göreve geldiği günden beri mazeretsiz çalışan, yaptıklarını anlatma ihtiyacı duymadan yaptıklarını konuşturan bir kişiliğe sahip, genç, dinamik bir belediye başkanıdır.
İNSANCILLIĞI ÇALIŞANLARA YANSIMIŞ
23 Nisan sabahı yürüyüş güzergâhımızda ufak bir değişiklik yaptım. Başbakanlık konutu önünden köşke doğru yürüdüm. Daha sonra beş yıldır baktığım dört sokak köpeğinin yaşam alanı Botanik Parkı’na gittim. Her gece onlara yemek götürdüğüm dört can dostun haleti-i ruhiyelerini, SSK (Sahipsiz Sokak Köpekleri) isimli kitabımda paylaşacağım. Tontik’in kokusunu alır almaz hepsi uykularından kalkıp yanımıza koştu. Sevgi gösterilerinde bulunup bayram günü daha da mutlu olmamızı sağladılar. Ama biz onlara karşı mahcup olmuştuk, yanımızda mama götürmemiştik.
Eve döner dönmez oğlum Koray arabasıyla onlara mama bırakmaya gittiğinde bir kez daha duygu dolu anlar yaşadık: Parkın görevlileri onlara gece konaklayacakları bir yuva ve her birine ayrı ayrı mama kabı ve su tası yapmışlar. İnsanlar yoğun olduğunda kayboluyor bu can dostlar ortalıktan, kimseyi rahatsız etmemek için.
Çankaya Belediyesi’nin fertlerinin çalışma heyecanı, bir şeylerin değiştiğinin gözle görülür hissedildiğinin ifadesinden sadece bir tanesi.
ÇANKAYA’DA GÜZEL DEĞİŞİM
Kim aday olursa olsun kazanır rahatlığı mıdır, belediyeciliğe farklı bakıldığından mıdır Çankaya vizyonu olan bir başkanı yıllardır arıyordu. Sürpriz bir isim olmuştu Alper Taşdelen. Ama ben baba Doğan Taşdelen’i Genelkurmay’da çalıştığım yıllardan tanırım. Arı gibi çalışkandı. Altyapı ile çok uğraşan Taşdelen, en ufak bir arıza, asfalt veya kanalizasyon ile ilgili sıkıntı olsa anında birebir ilgilenirdi. Tepeden bakmayan, halktan kopuk olmayan bir yapısı vardı Doğan Taşdelen’in.
Oğullar babaları geçmezse zaten yerimizde sayıyoruz demektir. Ama deneyimlerden de yararlanmak gerekir. Turtayı bulan pasta şefi 15 yıl araştırmış fakat çırağına 15 dakikada öğretmişti.
YEŞİL ALANLAR ÇOĞALIYOR
Alper Bey sadece sanat etkinlikleri ile uğraşmıyor. Esnaf toplantıları, istihdam sağlayan girişimcilik kursları, özel günlerde kitlesel sokak kutlamaları yanı sıra yeni yeşil alanlar yaratmaya büyük özen gösteriyor.
Çalışkanlığının yanında insanlara değer veriyor, herkesin sorunlarını dinliyor. Çare olmaya çalışıyor. Kendisine oy veren vermeyen herkesi kucaklıyor, halkın arasında dolaşıyor sürekli Taşdelen.
11 yıldır ulusal gazetelerin Ankara eklerinde köşe yazarlığı yapıyorum. Çankaya’da ikamet ettiğim için belediye faaliyetlerini yakından takipteyim, inanın hiç elim güzel şeyler yazmak için kalemime gitmemişti şimdiye değin. Alper Taşdelen’in gelişiyle Çankaya kadar insanların umutları da yeşerdi. Güzel işlerin olacağına dair umut arttı. Bu umudu haklı çıkardı Alper Bey.
DONANIMLI BAŞKAN
TED Ankara Koleji’nden sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun olan Alper Taşdelen, daha sonra ABD’ye gitti ve Columbia Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptı. Aynı üniversitede Ortadoğu Enstitüsünde uzmanlık programını tamamladı. New York eski Belediye Başkanı David Dinkins’in verdiği Çağdaş Belediyecilik ve Kent Yönetimleri dersini aldı.
Sosyalist Enternasyonal’de en genç üye olarak Türkiye’yi temsil etmiş, başbakan danışmanlığı yapmış, kültürlü, siyaset uzmanı Alper Bey, özel sektörde de Petrol Ofisi A.Ş.’de Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüttü.
Dürüst ve çalışkan kişiliği ile görev yaptığı her yerde hep ön plana çıktı Taşdelen.
Başarılarında eşi Kezban Hanım’ın büyük desteğini alan Alper Bey, belediyecilik hizmetleri dışında sosyal sorumluluk projelerine de imza atan, her işi yürekten ve sevgiyle yapan bir insandır.
Değerli dostum Salim Taşçı’nın yıllardır anlattığı ve başarılarından, efendiliğinden sürekli bahsettiği Alper Taşdelen ile geçenlerde yakından tanışma fırsatı buldum. İyimser, kendisiyle barışık ve kendinden emin lider özelliklerini keşfedince yaşadığım ilçe için daha mutlu oldum. Pozitif düşünen insanlar her zaman pozitif sonuçlar üretir. Her şeye homurdanmaya alışmış bir kimse, fırsat kapıyı çalınca bile gürültüden yakınır.
Yapmak istediğin şeyleri neden yapamayacağını söyleyecek insanlar daima çıkacaktır. Onları duymazdan gel.
Son Yorumlar