0Yorum

Ankara'ya Canlılık Katanlar

Canip Karakuş ve Süreyya Üzmez

ABD’de işsiz bir genç, iş istemek için işadamı Ford’un bürosuna gider. Sekreterden kavga dövüş, sekiz ay sonraya randevu alır. Randevu günü sekreter der ki: “Ford şu anda dışarı çıkıyor. Siz de onu takip edin lütfen!” Bir arabaya biner Ford. Genç de yanındadır. Yol boyu hiç konuşulmaz. Arabadan inip bir mağazaya yürürler. Kapıdakiler büyük bir saygıyla karşılarlar ünlü misafirlerini. Birlikte gezdikten sonra da aynı şekilde ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci büyük mağazalarda gezdikten sonra dönüş için tekrar otomobile binilir. Genç daha fazla dayanamaz ve sorar: “Sayın Ford, benimle bir iş görüşmesi yapmayacak mısınız?” “Ya demek öyle. Pekiyi o halde!” Ford, arabayı durdurup, gencin inmesini ister ve hızla uzaklaşır. Şehirden uzak tenha bir yerdir. Gencin cebindeyse hiç para yoktur. Sinirlenerek yürümeye başlar. Kan ter içinde evine gelir. Bir taraftan da düşünür: “Mutlaka bir ders vermek istedi. Ama ne?” Günlerce yorum yapıp gizli mesajın ne olduğunu anlamaya, bulmaya, çözmeye çalışır. Bir sonuca ulaşınca da Ford’un ilk ziyaret ettiği mağazaya koşar. İlgililer, büyük bir saygı gösterirler. Her sorusuna, sanki karşılarında Ford varmış gibi nezaketle cevap verirler. Bundan sonra ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci mağaza yetkililerine der ki: “Ürünlerinizi pazarlamak istiyorum.” “Buyurun istediğiniz kadar alın, satın, parasını sonra ödeyin!” Genç adam, beş yıl içinde Amerika’nın en büyük işadamlarından biri olur. “Ford’u ziyaret ederek teşekkür edeyim” diye düşünür. Ford’un sekreterine görüşme talebini söyler söylemez aldığı cevap enteresandır: “Buyurun efendim, Ford sizi bekliyor.” Ford, genç adama şunu söyler: “Aynı yerden arabada indirdiğim ne ilk kişisiniz, ne de son. İçlerinden bir tek siz anladınız ne demek istediğimi. O günden beri hayranlıkla takip ediyorum sizi!” Canip Karakuş, farklı görüşleriyle, çalışkanlığıyla, cesaretiyle, girişimciliğiyle yıllardır gıpta ile izlediğim değerli bir işadamıdır. Canip Bey, 1970 yılında ‘Tango’ adı altında sektöre ilk adımını attı. 19 yıl sonra sürdürülebilir başarısını Balgat’ta Karton Triko Fabrikasını hizmete sokarak devam ettirdi. Sektör için önemli öncü bir adımdı bu yatırım.

SEKTÖRE SAHİP ÇIKAR

Ankara Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı olan Canip Karakuş, yüreği ülke sevgisi ile dolu olan, ülkesine yatırım yapmayı seven, ülkesine güvenen ve her milleti Türkiye’ye yatırım yapmaya çağıran, Başkent ve Türkiye için önemli bir değerdir. Sektöre girmek isteyenlere yardımcı olur, hiç kıskançlık ve kompleksler içinde olmamıştır. Uzun yıllardır tanıdığım Canip Karakuş, sevecen, babacan, herkesin derdiyle ilgilenme çabası içinde olan iyi niyetli ve pozitif bir kişiliğe sahiptir. Girdiği ortama olumlu enerji yayar. Hazır giyim sektörünü global markalara kafa tutar hale getirmek için yıllardır büyük çaba sarf etmektedir. Yurt dışında kalitesiz fason üretim yaptırıp yerli giyim sektörüne haksız rekabet yaratan kalitesiz ve insan sağlığına büyük zararlar veren ürünlerle sürekli mücadele etmiştir. Sektörü etkileyen olumsuz kararlar alındığında hemen tepkisini koyan Karakuş, sektörle ilgili her türlü konuyu yakından takip etmekte ve duyarlı olmaktadır.

RENKLİ DEFİLELER YAPAR

Ankara sosyal hayatına hareketlilik getirmek için sürekli çaba içinde olan Canip Karakuş, dünyaca ünlü mankenleri getirip ilginç defileler yapmaktadır. Ünlü Karton firmasının Yönetim Kurulu Başkanı olan Karakuş, bazı akşamlar çok ünlü modacıları da Trilye’de buluşturarak bize sürprizler yapmıştır. Karizmatik yapısı, sıcakkanlılığı, dostane tavırları, onun çok önemli isimlerle bir araya gelmesinde büyük etken olmaktadır.

 MORALİ HEP YÜKSEKTİR

Giyim sanayicilerine, sektörde çalışan herkese sürekli moral verip çalışmaya, üretmeye yönlenmeleri gerektiğini, işinizi iyi yaparsanız krizlerden etkilenmeyeceğinizi sürekli anlatan Canip Bey, oldukça donanımlı, dünyayı takip eden, çekirdekten yetişip bugünlere gelmenin kıymetini çok iyi bilen bir işadamıdır. 2016 yılından oldukça umutlu görünen Karakuş, karamsarlığın insana bir şey katmayacağını, yağmurlu havalarda yerdeki çamurla ilgilenilmemesi, bulutların arasından çıkacak güneşe odaklanmamız gerektiğini dile getirmektedir. İstanbul ve Ankara’daki Karton mağazalarında perakende satış hizmeti yapan firmasının, yılların verdiği deneyimle tasarımlarını yurt dışına da taşımayı hedeflemesi, Avrupa ve dünyada birçok firma ve markaya ihracat yapma başarısını sağlamıştır. Moda rüzgarında hammadde ve kaliteden hiçbir zaman ödün vermediklerini, ana hedef olarak belirleyen Karakuş, ülkemizin ürünleri ile üretimi ile her zaman gurur duymaktadır.

 NEIL ARMSTRONG İLE KAYAK

Erzurum’da fırsat buldukça kayak yapan ve önceki yıllarda Ağrı Dağı zirvesine sekiz kez çıkma rekoru kıran Canip Bey, Ay’a ilk ayak basan Neil Armstrong ile bile Ağrı Dağı’na çıktı. Kayak sporu yapmak en büyük hobisi olan Canip Bey, sosyal sorumluluk projelerinde de hep öncülük yapmaktadır. İnsanlığın, Ankara’nın, ekonominin, üretimin yararına olan her konuda desteğini esirgemeyen Canip Bey’in rahmetli eşi Asuman Hanım’ı da Trilye’nin açıldığı ilk günlerden tanırdım. Güler yüzlü, neşeli ve çok çalışkan bir yapıda olan Asuman Hanım da üretimde inovasyonlar yapan çok değerli bir insandı. Puslu havalarda, moralimizi yükselten Canip Karakuş’un takdir edilecek bir başarı öyküsü var ve başarı merdivenlerini hep tek tek atlamadan sağlam basarak çıkmıştır. O, her zaman der ki: “İstediği kadar fırtına olsun, sonunda sizi bekleyen bir gökkuşağı bulursunuz.” İyi pazarlar.

Yorum Yazın