Ankara’da öğrencilik yılları hep yoksullukla geçen bir genç; günlerce parasız dolaşıp tuzsuz makarnaya talim etmiş.
Yine cebinde sadece çay parası olduğu soğuk bir Ankara gününde, mahallesindeki kahveye gider. Çayını içer ve çok beğenir. Tavşan kanı çay, harareti olduğu için kesmez kendisini. “Keşke bir çay param daha olsaydı, yanında bir de simit” diye düşünür. Bu arada elinde bağlanmamış bir kravat ve bir poşetle birisi kahveye girer.
Tanıdığı yaşlı insanlara “Kravat bağlayabilir misin? Hükümette bir işim var” diyen beyefendi üç kişiden olumsuz yanıt alınca genç adam yardımcı olabileceğini söyler. Kravatı bağlarken, adam da kahvehane sahibine; “Yap delikanlı ile ikimize birer demli çay” demez mi? Üstelik poşetten sıcacık simit çıkarıp ikram etmez mi! Kravatı bağlandıktan sonra adam çok teşekkür edip çay paralarını öder ve kahveden çıkar.
İnsan daima yeteneklerini geliştirmeli ve aranan insan olmalı. Ne kadar fazla yeteneğimiz varsa o kadar fazla insana ulaşır ve o kadar üretime katkıda bulunuruz.
İlhan Koçulu, yeteneklerini ülkemizdeki peynir üretimi için kullanmış, çok değerli ve başarılı bir işadamıdır.
Ankara’daki 2. Uluslararası Ekmek Festivali’nde karşılaşıp sohbet ettiğim İlhan Koçulu’yu uzun yıllardır tanırım.
GÖÇÜ TERSİNE ÇEVİRDİ
İlhan Koçulu, Kars’ın Boğatepe köyünde yaşayan, ata mesleği peynircilik olan bir peynir üreticisi. Bir zamanlar insanlar maliyeti yüzünden kaşar peyniri üretiminden vazgeçmişlerdi. Dünyanın ünlü peynirlerine kafa tutan Kars kaşarı ve gravyeri kaybolmak üzereydi. Masal kahramanı gibi bir insan çıktı, gravyer ve Kars peynirine eski kişiliğini kazandırdı.
Tüm köyü seferber etti adeta. Köyden şehre göçü tersine çevirdi. Köyde peynir müzesi açtı. Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği ile bölgeyi canlandırdı. Kars’taki tohumların ve otların doğru değerlenmesi için bilimsel olarak çalışma yaptı, köylü kadınları sosyal hayatın içine soktu, eğitimler verdi. Köyde yaşayan herkesin hayat standartlarını yükseltti.
ARAŞTIRMACI KİŞİLİK
1936 yılında dedeleri Boğatepe köyüne yerleşip peynircilik yapmış İlhan Koçulu’nun. Uzun süre yurt dışında yaşamış. Peynircilik yapan amcasının vefatı üzerine köye dönüp çarığını giymiş İlhan Bey. Organik tarıma başlamış. Çok okuyan, uluslararası fuarlara katılan, kabına sığmayan Koçulu, Türkiye’deki pek çok etkinliğe katılıyor, sabırla ve istekle bilgilerini aktarıyor. Ülke sevgisi yüreğinde hiç sönmeyen İlhan Bey, köy köy dolaşarak yerel tohumların ekiminin yaygınlaştırılması için büyük çaba sarf ediyor. Yerel peynir çeşitlerimizi yeniden üretime kazandırmak için uğraşıyor. Bu çabaların sonucunda müthiş kalitede peynirler üretiyor.
Bölgesinde yaylalarda çiçek yiyerek süt veren hayvanların sütlerinden yapılan peynirler, gerçekten olağanüstü. Yıllardır tanıtımı yapılan parmesan peyniri yerine, yemek tariflerimde hep yerli kaşar kullanmayı tercih etmişimdir. Yayla besiciliği ile yapılan müstesna peynirleri, gurur duyduğumuz bir başarı.
TADIM ŞENLİKLERİ
İlhan Koçulu, Kars’ta tadım şenlikleri yapıyor. Köydeki aileleri turizm konusunda eğitiyor. Birçok ziyaretçi buraya akın ediyor. Gerçekten yörenin kaderini değiştirdi. Ekip ruhuna çok önem veriyor. Dibe vuran kültürel çeşitliliği artırdı. Kokusu kaybolan ekmeğin, ağzımıza tatsız gelen peynirin neden bu duruma düştüğünü gündeme getirdi. Yaşlı köylülerden hep öğüt aldı, onları tek tek dinledi. Deneyimlerinden yararlandı. Kendi köyünün dışındaki 27 köyde çalışmalar yaptı. Hayatının hiçbir döneminde umutsuzluğa kapılmadı. Kısa vadeli karlar peşinde hiçbir zaman koşmadı. “Sürdürülebilirlik kadınlarla oluyor” diyen İlhan Bey, Anadolu’nun gerçek bir kahramanıdır. Kaybolan lezzetleri, peynirlerimizi tekrar bize kazandırdı, yöresinde kalkınma hamlesi başlatıp diğer illerdeki üretimi tetikledi.
‘Kars Gravyerinin Efendisi’ olarak anılan İlhan Koçulu, her mesleğin bir hayali olduğunu söylemektedir. Kendi mesleğinin hayalinin de yaptığı üretimin, yararlanıcılarla buluşması olduğunu belirten İlhan Koçulu, yok olmaya yüz tutmuş Kars gravyeri ve kaşarını ülkemize yeniden kazandırmanın gururunu ve mutluluğunu yaşarken Anadolu’daki üreticilere ilham kaynağı olmuştur. Gece gündüz, yaz kış demeden yaşantısının her safhasını üretime adamış İlhan Bey’le ne kadar gurur duysak azdır. Ülkemizde İlhan Koçulu gibi insanların çoğalması ile birlikte kendi kendine yeten, ihracat patlaması yapan bir Türkiye hayal olmayacaktır.
İyi ki varsın İlhan Bey, yolun hep açık olsun. Alanında “en iyi”lerin en iyi hayatı yaşama hakları vardır. İyi pazarlar.
Son Yorumlar