0Yorum

Yağmurdan Kaçmayacaksın! 12 Nisan 2013 Vatan Gazetesi - Dilek Önder köşe yazısı

Madem tasarımdan konu açıldı... Devam... Hani kaç gündür, “Tasarlayacaksın...“ diye yazıp duruyorum ya...

Evet, sözümün sonuna kadar arkasındayım ama... Bazen de, birileri senin için bir şeyler tasarlar, bazen doğanın bir tasarımına denk gelirsin... Mesela Ankaralıysan ya da Ankara’daysan, bir de o meşhur zalim nisan akşamlarından biriyse ve sen Trilye‘deysen... Süreyya Bey tasarlamış. Bahçesindeki döküm sobaların arasında, dev bir şemsiyenin altındasın. Karanlık desen değil, aydınlık desen hiç değil. Hem gecenin karanlığını görüyorsun hem karşındakini... Serin bir Ankara akşamında hem toprağın hem ıslak asfaltın kokusunu alıyorsun ve üşümüyorsun. Bir de deli gibi yağmur yağmaya başlıyor... Patır patır patır... Görüyorsun, duyuyorsun; açık havada yağmurun altındasın ama ıslanmıyorsun... Yağmur delirdikçe sanki seni de çağırıyor. Deliresin geliyor! Onun gibi... Camın arkasından seyretmek gibi değil bu, yağmurun içindesin, içinde! Nisanın zalimliği de böyle anlarda başlıyor herhâlde! O kadar güzel ki, sevinçle hüzün birbirine yaklaşıyor... İçinde tuhaf bir telaş... Sanki bir filmin içine girmişsin... Her şey tasarlanmış, senden habersiz! Sanki bir komplo! Bir şey yapman lazım ama ne? Ona yakışacak bir şey! Ne mesela? O sahnenin bir parçası olman lazım. Ki, oradan zevk alasın. Gerçek böyleyken Hakkını vereceksin ki, alasın! Yani iyi bir tasarım içine düşsen bile, iş bitmiyor. Bulunduğun yerin yapısına uyman gerekiyor. Yani orada eline telefonu alıp başın önünde mesajlaşmayacaksın! Fotoğraf çekip face-mace uğraşmayacaksın. Tweet hiç atmayacaksın! Sanal âleme dalmayacaksın! Gerçek bu kadar güzelken... Konuştuğun konu bile değişecek. Birisi eskiii bir aşk hikâyesini anlatacak mesela... Önce komik taraflarını sonra ayrılışlarını... Başkası, ona benzerini... Aşk olmasın da, yaşanmış ve ‘Vay be!’ dedirtecek başka bir hikâye de olur. Hayır, fıkra olmaz! Kimse fıkra anlatmasın! Aforizmalara da gerek yok. Diyet, sağlık falan da konuşulmasın. Onları öğle tatilinde konuşursunuz. Çok içmeyeceksin ama az da içmeyeceksin! Gecenini sonunda da... Onu da mı anlatayım? Peki. Çıkışta yağmurdan kaçmayacaksın!!! Islanıver, ne olur? Kaptırdım yine, bu tasarım meselesi daha çook su kaldıracağa benziyor! Biri beni kurtarsın! 

 

Yorum Yazın