0Yorum

Emekleriyle Zirveyi Yakalayanlar

Bir zamanların ilginç etkinliklerinden birisi köpek dövüşü, horoz dövüşü gibi itici olmayan eğlenceli kurbağa yarışı düzenlemekmiş.

Kurbağalara kısa bir parkur verilirmiş ve parkurun sonunda çok yüksek bir kulenin tepesine çıkmaları istenirmiş. Arkadaşlarını izlemek için toplanan kurbağaların tezahüratlarıyla yarış başlarmış.

Gerçekte seyirciler arasında hiçbiri yarışmacıların kulenin tepesine çıkabileceğine inanmıyormuş. Mırıldanmalar başlamış, “Zavallılar! Hiçbir zaman başaramayacaklar!”

Yarışmaya başlayan kurbağalar, kulenin tepesine ulaşamayıp dökülmeye ve yarışı bırakmaya başlamışlar, içlerinden bir tanesi inatla ve yılmadan kuleye tırmanmaya çalışıyormuş.

Seyirciler bağırıyorlarmış: “Zavallılar! Hiçbir zaman başaramayacaklar!”

Sonunda bir tanesi hariç, diğer kurbağaların hepsinin ümitleri kırılmış ve yarışı bırakmışlar. Ama kalan son kurbağa büyük bir gayretle mücadele ederek kulenin tepesine çıkmayı başarmış. Diğerleri hayret içinde bu işi nasıl başardığını öğrenmek istemişler. Bir kurbağa ona yaklaşmış ve sormuş “Bu işi nasıl başardın?” diye. O anda farkına varmışlar ki kuleye çıkan kurbağa sağırmış.

Cemalettin Tombuloğlu, başkentin önemli simalarından, çok çalışkan, başarılı, genç bir iş insanıdır. Tombuloğlu ile ne zaman karşılaşsam hep eski Oyakbank’ın reklamı aklıma gelir: “İyiler daima kazanır!” Tam slogana uygun bir iş insanı olan Cemalettin Bey’i uzun yıllardır tanırım.

İDEALİST İNSAN

Ankara Üniversitesi Fizik Mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra iş hayatına erken yaşlarda atılan Cemalettin Tombuloğlu, Tekservis firmasında eleman olarak çalışmaya başlar. “Hiçbir göz sahibinin gözü gibi göremez” derler, Cemalettin Bey de sahibinin gözü olmuş işe girer girmez. Öyle bir titiz çalışma azmi göstermiş ki kendi işi gibi sahiplenmiş Tekservis’i. Sonuç malum, tüm akıllı patronların yaptığı gibi patronundan ortaklık teklifi almış.

Aynı tempo ile çalışmalarına devam eden Cemalettin Tombuloğlu 2000 yılında kendi şirketi Tekservis Teknik ve Tıbbi Ürünler firmasını kurmuş. Yıllardır var olan güveni yeni şirketi ile de pekiştiren Cemalettin Tombuloğlu, istikrarlı bir şekilde şirketinin ve iş hacminin büyümesini sağlamıştır.

Bosch’un ünlü sözünü hatırlatıyor Cemalettin Bey’in ticari hayattaki duruşu: “İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybetmek daha iyidir.” O gerçekten son derece güvenilir, mütevazı yapısıyla her zaman takdir kazanan birisidir.

EV KİRASINA MAAŞ

İşe başladığı yıllarda 50 TL (o zamanlar 50 milyar) maaş alıp 35 TL’sini ev kirasına ödeyerek hayatını idame ettirdiğini söyleyen Tombuloğlu, zor günlerden bugünlere çok çalışarak geldiğini anlatıyor. Hayatta başarının anahtarının çok çalışmaktan geçtiğini söyleyen Cemalettin Bey, patron olduğu ilk günden bu yana çalışma temposunu hiç değiştirmemiş, aksine daha da arttırmıştır. “Eğer doğru yolda olsanız bile durursanız biri sizi ezecektir” diyerek zaman mevhumu tanımadan çalışmaktadır.  

Hayatın yarıştan ibaret olduğunu, çok çalışmak, çabalamak, iş ve özel hayatta düzgün ve dürüst insan olmak gerektiğini her zaman dile getiren Cemalettin Bey, sohbetinden hep keyif aldığım çok değerli bir insandır. Onun çabalarını görüp kendi sektörümdeki durumu da algıladığımda Amerikalı uçağı düşen adam gelir aklıma. Uçak kazası sonucu Amerikalı ile Japon ormanda mahsur kalırlar. Vahşi bir kaplanın kendilerine doğru geldiğini gören Japon hemen ayakkabıların bağcıklarını bağlamaya yeltenir. Bunu gören Amerikalı alaylı bir ifadeyle: “Kaplandan hızlı koşacağını mı sanıyorsun?” der. Japon’un cevabı ise şöyle olur: “Senden hızlı koşmam yeterli.” İş aleminde her zaman hızlı koşmak gerekir. Bu tempoyu Cemalettin Tombuloğlu ile daima görmekteyim.

Yakın dostu Hamza Bey ile iş ve yemek sohbetlerinde bir araya gelen Cemalettin Bey, Trilye’nin kapısından içeri girer girmez etrafına pozitif bir enerji yayar.

VİZYON SAHİBİ

Cemalettin Tombuloğlu iki hamle sonrasını gören, geniş bir vizyona sahip, iş aleminin genç dinamiklerindendir.

İş hayatına başladığında efendiliğiyle, düzgün çalışmasıyla, aidiyet duygusunu hissettirmesiyle primlerinin arttığını ve iyi gelir elde ettiğini söyleyen Tombuloğlu, “Bugünlerdeki konumumu o zamanlar gösterdiğim tutumuma ve performansıma borçluyum” demektedir.

Cemalettin Bey’in en büyük destekçisi zarif eşi Birsen Hanım’dır. Aile bağları çok kuvvetli olan Cemalettin Bey eşi ve oğlu Demir Alp ile birlikte yemek yemekten büyük keyif alır.

Amasya’nın Taşova ilçesinden olan Cemalettin Bey Konya’da doğup büyüdüğünü söyler. Doğup büyüdüğü yerlerdeki dostluklarını, memleketi Amasya’daki yakınlarını hiçbir zaman unutmaz. Son derece vefalı ve hatırşinas bir kişiliği vardır. İş yerinde ve sosyal hayatta iletişim kurduğu insanlar tarafından çok sevilmesinin nedenlerinden sadece biridir bu özelliği. Restorana geldiğinde komiden, mutfak şefine kadar herkesin hatırını soran Tombuloğlu her zaman gurur duyulacak örnek bir insandır. Onunla çalışmak da keyif işidir.

SOSYAL SORUMLULUKLARI

Gezmeyi, okumayı seven, işi gereği çok seyahat eden Cemalettin Bey sosyal sorumluluk projelerine de hep destek verir. Paylaşmayı seven ama yaptığı her şeyi içinden gelerek, karşısındakine hissettirdiği sevgiyle yapan birisi Cemalettin Tombuloğlu. Tıpkı Richard Leigh ve Susannah Clark’ın birlikte söylediği gibi:

       Hepsi yürekten gelmeli…

       Çok çalışmak diye bir şey vardır.

       Sanki hiç paraya gereksinim yokmuş gibi şarkı söylemelisin,

       Hiç incinmeyecekmiş gibi sevmeli,

       Hiç kimse görmüyormuş gibi dans etmelisin,

       Hepsi yürekten gelmeli,

       Gerçekten işe yaramasını istiyorsan.

Tüm güzel tanımlamalara uyan, yaptığı işleri inanarak yürekten gerçekleştiren altın kalpli bir iş insanıdır Cemalettin Tombuloğlu. Başkent’e değer katan önemli bir isimdir, iyi ki varsınız, iyi ki tanıdık sizi, okuyucularımız da tanısın istedik. Sizi tanımak karamsarlık günlerinde insanların yüreğine su serpmektir. Pozitif insanlara her zaman ihtiyacımız var.

Merhum Barış Manço’nun söylediği güzel bir söz vardı: “İnsanın öğrenmesi gereken ilk dil, tatlı dildir.” İyi pazarlar.

 

Yorum Yazın