0Yorum

Erken Hasat Şenliği

Son yıllarda tavukçuluk, yumurta ve zeytinyağı konularında inovatif çıkışlarıyla yerli yabancı herkesin dikkatini çeken genç girişimci Keskin Keskinoğlu, erken hasat şenliğine davet edince Akhisar’a gitmeye karar verdim.   

Türkiye ve dünyanın her yerinden tadım uzmanlarının geldiği etkinlikte konukların hepsi önceden kazılmış çukurlara zeytin ağacı fidelerini diktiler. “Akhisar’da bir zeytin ağacın olsun” düşüncesi ile ilk faaliyet icra edildikten sonra domat zeytinlerini toplayıp fabrikada makinaya yavaşça bıraktık ve proses sonunda kendi imalatımız zeytinyağımızı yudumladık. Sonuç çok güzel! Boğazınızdaki acımsı tadı hissediyor ve vücudunuza bir sağlık iksiri girdiğinin müjdesini ilk olarak diliniz veriyor ama yine de haksızlık etmeyelim, burun ilk kokuda filtre edilmeden ve toplandıktan hemen sonra E vitaminini yitirmeden sıkılan zeytinin yağa ilettiği rayihaları hemen keşfediyor.  

ÖLMEZ AĞAÇ

Zeytin ağacı çok dayanıklı, binlerce yıl yaşayan ölmez ağaçtır. Zeytine gerçekten ticari bir emtia değil bir kültür varlığı olarak bakmak lazım.

Ticari kaygı taşımadan üretim yapmak insana özgürlük getirir, her zaman kaliteli işler çıkartır. Erken hasat zeytinyağı üretimi de böyle bir şey. Zeytinler henüz olgunlaşmadan düşük oleik asit ve oksidasyon seviyesine sahip oldukları için miktar olarak az ama yüksek kalitede zeytinyağı elde edebiliyorsunuz. Zeytinyağının yoğun aromasını buram buram hissediyorsunuz.

Yere düşmeden elle topladığımız zeytinlerden elde edilen soğuk sıkım erken hasat zeytinyağlarını salatalarda, kahvaltılarda, soğuk meze ve balık yemeklerinin yapımında kullanıyor ve de müthiş sonuç alıyorum.

 

ÇALIŞKAN AİLE

Keskin Keskinoğlu, üretime, yenilikçiliğe büyük önem veren müthiş bir yetenek ve son birkaç yılda dünyadaki yumurta pazarını ele geçirmesini büyük bir keyifle izliyorum.

Dünyanın pek çok ülkesine yaptığı ihracatla ByKeskin tavuk ürünleri ve Assos zeytinyağları ile Keskinoğlu ailesi ülkemize hem itibar hem de döviz kazandırmaya devam ediyor.

Babası Fevzi Keskinoğlu, annesi Sıdıka Hanım ve eşi Dicle Hanım üretimi çok seviyor. İlaç kullanmadan yetişen birçok tür meyvenin yanına bir de hünnapı ekleşmişler. Hünnaptan da AR-GE çalışmaları sonucunda çok güzel inovatif ürünler çıkacağını şimdiden görür gibiyim.

Soma’daki 1652 yıllık anıt ağacı ve Keskinoğlu’nun araba müzesini görmeden sakın dönmeyin… Geçmişten günümüze yolculuk yaparken, gözleriniz dolsa da güzelliklerle dolu bir dünyada olduğumuzun farkındalığını hissetmekten mutluluk duyacaksınız.

Yorum Yazın