0Yorum

Sevgi Dolu Değerlerimiz

Yoksul bir taşçı her gün kayaları parçalıyordu. İşi çok ağırdı.  Ama çok az aylık alıyordu. Bu yüzden hayatından hiç memnun değildi. “Ben başkalarından daha çok çalışıyorum” diye düşünüyordu, “Benim işim onlarınkinden ağır ve ben onlardan daha az kazanıyorum. Zengin olmak istiyorum. Biraz dinlenirim ve güzel elbiselerim olur.”

O anda gökten bir melek indi. Ona, “Zengin olacaksın, güzel elbiselerin olacak” dedi. Taşçı hemen zengin oluverdi. Artık onun da güzel elbisesi vardı ve bir iş yapmak zorunda da değildi.

Günün birinde kral, onu sarayına davet etti. O, sarayın güzelliğine hayran oldu. Kral ondan daha zengindi. Bu yüzden üzüldü, “Ben de kral olmak istiyorum” dedi. Gökten bir melek geldi ve onu kral yaptı. Bütün gün hiç çalışmıyordu. Çok sıcak bir gündü… Güneş ışıklarını saçıyor, yeryüzü yanıyor mu yanıyordu. Kral kızdı, güneş ondan nasıl güçlü olurdu ki?! Yaşamı yine sevmez olmuştu. “Güneş olmak istiyorum” dedi. Melek onu bu kez de güneş yaptı. Güneş ışıklarını saçıyor ve dünyada her şey yanıyordu.

Ama bir bulut geldi… Dünyayla onun arasında girdi. Güneşin ışıkları artık dünyaya ulaşmıyordu. Güneş kızdı, “Buluta hiçbir şey yapamıyorum, derhal ondan daha kuvvetli olmak istiyorum” deyince melek onu bu kez bulut yaptı. Bulut yağmura dönüştü, yağmurlar toprağa, oradan nehirlere ulaştı. Nehirlerin suyu çoğaldıkça çoğaldı. Evleri, tarlaları su bastı. İnsanlar, hayvanlar, tarlalar perişan oldu. Ama sular, kayalara hiçbir şey yapamıyordu. Bulut öfkelendi: “Bu kadar çok su nasıl olur da kayaları aşamaz?”

Ama kayalar sulardan daha güçlüydü. Bulut bağırdı, “Kaya olmak istiyorum!” Melek hemen geldi ve onu kaya yaptı. Artık güneşten ve buluttan daha güçlüydü. Aradan çok zaman geçmedi. Elinde balyozla bir adam çıkageldi ve ondan parçalar koparmaya başladı. “Bu da nesi?” dedi kaya. “Ben bu adamdan zayıfım!” Sonra birden anladı, kuvvetin kaynağının mutluluk olduğunu ve pişmanlıkla haykırdı, “İnsan olmak istiyorum!” Melek onun bu dileğini de yerine getirdi, kaya insana dönüştü.

Şimdi yine kayalardan taşlar koparıyor. İşi ağır ve aylığı az ama yaşamı seviyor ve mutlu.

Mustafa Kendirli son zamanlarda tanıdığım en naif, kendisiyle barışık, hizmet aşkı dışında hiçbir maddi hırsı olmayan çok değerli bir siyasetçidir.

Başkentte hangi partiden olursa olsun herkesin saygı duyduğu, gıpta ile baktığı Mustafa Kendirli, başta memleketi ve seçim bölgesi Kırşehir olmak üzere, ülkemizin her köşesine katkıda bulunmak için cansiperane çalışmaktadır.

BABADAN SİYASETÇİ

Evin tek erkek çocuğu olan Mustafa Bey’in babası Anavatan Partisi’nde görevli ve Özal hayranıydı. Babası vefat edince babasının arkadaşları tarafından Kırşehir merkez ilçede göreve başlattılar Mustafa Bey’i.

Yukarıdaki öyküde anlattığım gibi çocukluktan itibaren iyi insan olabilmek için çaba sarf eden Mustafa Bey zaten özünde çok iyi bir insan. Kendisini tanıdığım ilk günden beri hem sevgim hem de saygım sürekli artmaktadır. Mütevazı bir yaşam sürdüren Mustafa Bey gerçekten insanlığa kendini adamış bir milletvekilidir. Çabası memleket içindir.

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan parti kurana kadar çalışmalarına ara veren Mustafa Bey, partinin kurulma döneminde askerlik görevini icra ediyordu ve ilk seçim yapılmış, Ak Parti iktidara gelmişti. Yıllar sonra ilk kez bir partinin tek başına iktidar olmasına sevinen Mustafa Bey, vatani görevini tamamladıktan sonra çalışmalara başladı. Merkez ilçe yönetimi, yüksek seçim kurulu, seçim kurulu merkezleri, ilçe seçim kurulunda ve Cumhurbaşkanımız görevi tebliğ edince 2015 - 2018 yılları arasında Kırşehir İl Başkanlığı görevlerini başarı ile yürüten Mustafa Kendirli 2018 yılında milletvekili olarak TBMM’ye girdi ve Ankara’ya geldi.

Sosyal yönünün kuvvetli oluşu sayesinde, onu kısa sürede başkentte bürokrasi, iş alemi ve kurumlar tanıdı. Yapıcı ve sevecen davranışları herkese örnek oldu. Bir karıncayı bile incitmekten imtina eden Ak Parti Kırşehir Milletvekili Mustafa Kendirli ülkemizin önemli değerlerindendir.

MEMLEKET SEVGİSİ

Siirt’te görev yaptığım yıllarda uçak yolculuğu yok denecek kadar azdı. Otobüsle İstanbul’a kadar yolculuk yaptığımızda Kırşehir’de mola verirdik. Kentin vaha gibi hissettiren doğasını ve kavak ağaçlarının yol boyu nefes aldıran havasını çok severdim.

Anadolu’nun güzel şehri Kırşehir’in bağrından Ankara’ya hizmet aşkı ile gelen Mustafa Kendirli iş dünyasından olduğu için seçim bölgesine katma değer katarak hizmetler sunmaya çalışmaktadır. Tarım ve hayvancılığı desteklemek bunların başında gelir. İki hamle sonrasını görme yeteneğine sahip Kendirli, küresel ısınmanın yaratacağı kuraklık gibi olumsuzlukları önceden görüp büyük çaba sarf etmektedir. Göreve geldiğinden bu yana küçükbaş hayvan sayısı Kırşehir’de ikiye katlandı. Hem il hem de ilçe belediyeleriyle omuz omuza vererek sinerji yaratan Kendirli, adliyeden hastaneye, bölünmüş yollardan köylere pek çok yatırım yapıldığını söylemekte, özellikle Mucur, Çiçekdağı ve Kaman ilçelerinin belediyelerinde hissedilir bir çalışma temposu izlendiğini belirtmektedir. Bu ilçelere Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu ile birlikte yüzme havuzu ve gençlik merkezleri yapıldığını anlatan Mustafa Kendirli’nin mutluluktan gözlerinin içi gülmektedir.

Mustafa Bey’in kentin köylerinin alt yapısını tamamlamak ve hepsinde su kolektörü oluşturmak için yaptığı çalışmaları takip ediyorum. Daha iyi ve yaşanabilir bir dünya bırakmak için köylerde kimsesizlerin kimi olduğunu, sık sık köyleri dolaşarak mümkün olduğunca yardıma muhtaç insanlara el uzattığını kendisi anlatmasa da onu yakinen tanıyan biri olarak çok iyi biliyorum.  

İCRAATLARI İLE GÖNÜLLERİ FETHEDİYOR

Dünyanın en kaliteli termal sularından birinin Kırşehir’de bulunduğunu anlatan Kendirli, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ile yaptıkları çalışmada Kırşehir’i turizm bölgesi ilan ettiklerini açıkladı. En iyi cevizin Kırşehir Kaman’da yetiştiğini ve çok lezzetli alabalıkların bölgedeki sularda bulunduğunun zaten farkındaydım ama termal su sürprizi beni de çok mutlu etti. Türkiye’nin en büyük termal serasını Kırşehir’de 400 dönüme yapmayı planlayan Mustafa Bey, gerçekten bu işler için yaratılmış çok özel bir siyasetçi. Tren yolu çalışmaları, kentin Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan hattın üzerinde yer almasının planı, yeni fabrikaların temelinin atılması ve organize sanayi bölgesindeki gelişmeleri takip ettikçe görüyorum ki pandemi sonrası ülkemizde çok kısa zamanda iyi bir atak yapılacağının ipuçları bunlar.

POZİTİF ENERJİSİ

Kırşehir’in hala daha marka okullarından olan Cumhuriyet İlkokulu’nda öğrenimine başlayan Mustafa Kendirli’yi okuldaki öğretmenleri ve babasının arkadaşı okul müdürü paylaşamazmış. Gazi Üniversitesi İşletme bölümü ve Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden mezun olan Mustafa Kendirli bağ evindeki çocukluğunun mutlu günlerindeki yaşantısını bugünlere taşımış.

Deniz ürünlerine oldukça ilgili olan Mustafa Bey zaman zaman Trilye’ye uğrar. Üzerindeki pozitif enerjiyi bana ve herkese bulaştırır. “Başın düşerse dara, Mustafa Kendirli’yi ara” sloganına uyarcasına yüzünü ekşitmeden herkesin derdine çare olmaya çalışır. Sosyal sorumluk projelerinde hep öncü olur ama adının zikredilmesini, yaptığı iyiliğin anlatılmasını istemez. Gelecek dönem ile ilgili çok güzel sürpriz projeleri var memleketi Kırşehir için. Hemşehrileri çok şanslı ama biz de şanslıyız ülkemizde böyle bir siyasetçi olduğu için. İyi ki varsınız, iyi ki tanıdım sizi.

İyi bir insan olduğunuz için size adil davranılmasını beklemek, vejetaryen olduğunuz için boğanın size saldırmamasını beklemek gibidir.

Yolunuz her zaman açık olsun.

Yorum Yazın