Geçen hafta pazartesi günü Milliyet Cadde’deki halibut balığı ile ilgili yazıyı okuduktan sonra akşam Trilye’ye gelen Cem Yılmaz tutturdu, “Halibut isterim, George Bush’a var da bana yok mu?” diye girdi konuya. Sıkı bir Cadde takipçisi Ozan Güven de geri kalır mı? Neyse ki erkek bir Samsun kalkanıyla ikna ettik masayı. Sosyal sorumluluk projelerinde her zaman gönüllü olarak yer alan Cem Yılmaz, geçen hafta başında LÖSEV Onkoloji Kenti ve Hastanesinin tanıtım etkinliğine katılmak üzere Ankara’ya geldi. “Bir Tuğla da Sen Koy!” projesiyle yine hayırlı işler peşinde koşan ve tüm yaşamını Lösemili çocuklara adayan Dr. Üstün Ezer’in konuğu olarak akşam yemeğine gelen Cem Yılmaz ahtapot söğüş, avokadolu karides, kabak çiçeği dolması, balık pastırmalı humus ve deniz mahsullü köpoğlundan oluşan soğuk başlangıçlar tabağının ardından isli ahtapot ızgara yedi.
HER TADIMA ESPRİ
Şöhretine getirdiği ayrıcalıkları pek takmayan, mütevazılığından hiçbir değişim göstermeyen Cem Yılmaz’a ahtapot servisinden hemen sonra “Beğendiniz mi?” diye sordum. Masadaki diğer konukların porsiyonlarının üçte ikisi tabakta dururken Cem Bey, “Ben pek beğenmedim, biraz şikâyetçiyim” diye söyleyince soğuk sular döküldü kafamdan. Ama Türkiye’nin en ünlü ve IQ’su en yüksek komedyeninin karşımda olduğunu unutmuştum galiba! Hemen ekledi, “Lokum gibi, çok lezzetli ve yumuşak, çabuk bitmesinden şikâyetçiyim” deyiverdi.
GURMELERE GÖNDERME
Gurmelerin özellikle tadım ile ilgilenmesi gerektiğini dile getirdi yine. “Kardeşim önüne geleni yiyorlar, ne bulurlarsa yiyorlar” diye espri yapan Cem Yılmaz da yemeklerinde oldukça seçici davranır ve kilo almamaya özen gösterir. Film çalışmaları nedeniyle bir süre hayranlarından uzak kalıp ortalıkta görünmeyince insanların kendisini çok özlediğini ama bundan da şikayetçi olmadığını söyleyen Yılmaz, İstanbul’da açılan yeni trend mekanlarda lokasyondan çok kimin oraya gittiğinin çok önemli olduğunu da sözlerine ekleyerek yeme içme dünyasına yakından ilgi duyduğunu da ima etti. Bel fıtığı rahatsızlığı çektiği günlerden beri kendisini ayağa kaldıran ünlü Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu ile birlikte davetlere katılan Yılmaz, yemek boyunca herkesi kırdı geçirdi.
OKSİJEN TERAPİSİ BAYILTTI
Trilye Restoran’da yemeğin sonunda bir taka içinde bulunan kokulu limonlardan saf oksijen geçirilerek masaya güzel bir hava estirilir. Bu değişik görselli sunumun ana amacı yemek boyunca alkol ve sigara ile alınan toksinleri atmak içindir. Manzarayı görür görmez boş durur mu Cem Yılmaz. “Tabi hesaptan sonra bayılanları ayıltmak için geliyor bu oksijen. Ben şimdi ayıldım bir büyük kalkan balığı siparişi daha veriyorum” diye esprilere başlayınca yanı başındaki Ozan Güven koptu ve resmen yere attı kendini. Oksijeni bol miktarda alan Cem Yılmaz ayıldıkça çene kasları daha iyi çalışmaya başladı ve herkesi gülmekten kırdı geçirdi.
Son Yorumlar