0Yorum

Yatırımcıların Yeni Gözdesi Zafer Çağlayan


Ankara’da görev yaptığım yıllarda hafta sonları Tunalı Hilmi Caddesinde pek çok gözde mekana sık sık uğrardım. Erkek giyiminde Kuğulu Parkın karşısındaki Faça mağazası ünlülerin uğrak yeriydi. Bir cumartesi günü mağaza yöneticisi Kıvanç Çağıran kıyafetlerle ilgilenen genç ve yakışıklı bir beyefendi ile beni tanıştırdı: “Komutanım, Zafer Bey bizim çok sevdiğimiz ağabeyimizdir, giyimine çok özen gösterir, mağazamızın en seçici müşterilerindendir. Aynı zamanda Ankara Sanayi Odası Başkanıdır” dedi. Zafer Çağlayan’la tanışmam 1996 yılında böyle oldu.

BAŞBAKAN’IN BEYİN AVCILIĞI

Ak Parti dürüstlüğü ve başarılarıyla temayüz etmiş kişilere teklifler götürerek ülke yönetimine ortak etmeyi başardı. Partinin, Ankara’da çok sevilen, hiç kimseye kötülüğü olmamış, üstelik “sanayi” nin kitabını yazacak kadar deneyimli bir kişiye adaylık teklifi götürmesi ve seçimi kazanınca da Sanayi Bakanlığı makamına getirmesi parti dışındaki pek çok kitleleri de mutlu etti.

29 Agustos’ta Sanayi Bakanlığı görevini devralan Çağlayan Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği bölümü mezunudur.

ON PARMAĞINDA ON MARİFET

Herkesin çok merak ettiği konulardan bir tanesi Zafer Çağlayan’ın bakan olduktan sonra değişip değişmeyeceği, halktan kopup kopmayacağıydı. Omuzlarındaki yükü artan Çağlayan bu yükün altında ezilmediği gibi kendisini yakından tanıyanları da haklı çıkardı.

Giyimine özen gösterdiği kadar yemek konularında da çok titizdir. Trilye’nin açıldığı günden bu yana sık sık mekana gelen Zafer Bey’den kendi partisinden olan ya da olmayan, onu tanıyan herkes çok umutlu.

ASO Başkanı iken değişik, mantıklı düşünceleriyle sık sık gündeme gelen Çağlayan kobilerle ilgili çalışma ve önerilerinden dolayı kobilerin mucidi sayılır. 1999 Ağustos depremi sırasında gündeme getirdiği bedelli askerlik, deprem tahvili, milletvekili lojmanlarının satışı ayrıca Türk işadamlarına visa kolaylığı getirilmesi konularında sürekli görüş açıklayan Zafer Çağlayan’ın söylediği sözlerin ne kadar gerçekçi olduğu ortaya çıkmıştır. Şimdi de yatırımcılara teşvik uygulaması projesi ile yeni yılın ilk müjdesini veren Çağlayan’a pek çok iş adamı umutla bakmaktadır. Vizyon sahibi olmak doğru olanı görmektir. Göz ile beyin arasındaki önemli fark da gözün sadece olanı, beynin ise olacağı görmesinden kaynaklanmaktadır.

Sanat ile de iç içe olan Çağlayan’ın çok güzel piyano çaldığını biliyor muydunuz? Seçimlerden birkaç gün önce restoranın girişinde bulunan KINGSBURG marka piyanoyu görünce kendisini tutamayıp bir piyanist gibi çalmaya başladı. Bazı insanlar diğer insanların boşa harcadığı zamanı güzel uğraşılarla geçirerek hayattan daha çok haz alırlar. O insanlar için boş zaman yoktur, boşa geçen zaman vardır.

Yorum Yazın