0Yorum

Mükemmelin Peşinde Koşanlar

Silahlı Kuvvetler’de görev yaptığım yıllarda çok değerli ve vizyon sahibi komutanlarla çalıştığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Harp Okulu’nu bitirdikten sonra İstanbul Alibeyköy’deki Hasdal Kışlası’na atanmıştım. Aynı yıl üniversite sınavını kazanıp, Ege Üniversitesi İktisat Fakültesine kayıt yaptırdım. Sınav zamanlarında İzmir’de ikinci kordondaki kampüse gidiyor, konaktaki ordu evinde geceliyordum. Bölük komutanı ve tümenin kurmay başkanı izin kağıdına gidiş tarihini yazıyor, dönüş tarihini boş bırakıyorlardı. “Teğmenin işi ne zaman biterse o zaman döner” diyorlardı. Genelkurmay Karargahında çalışırken gastronomiye çok meraklı ve ilgili olduğumu bilen komutanlar; bilgilerimi artırmam için dünyadaki bütün yiyecek-içecek ve mutfak fuarlarına gitmem konusunda beni teşvik ediyorlar, ve görevli olarak gönderiyorlardı.

Trilye’nin Türkiye’ye mal edilmesinde onların büyük payı var. Mutfak, züccaciye gibi fuarların en ünlüleri Milano, Frankfurt, Münich, Düsseldorf gibi şehirlerde yapılıyordu. Villeroy Boch,Seltmann, Wedgwood, Bone China, Noritake gibi firmaların ürünlerine özenerek bakıyor, “Allahım niçin Türk firmalarının güzel bir standı olmasın?” diye üzülüyordum. Ama son yıllarda bu fuarlarda artık boynumuz bükük değil. Çünkü dünya devlerine kafa tutan firmalarımız yürürken koltuklarımıza birazcık yükseklik ayarı yaptırdı.

Güral Porselen’in sahibi İsmet Güral son derece zevk sahibi, geniş vizyonu ve şık çizgileriyle yarattığı markasıyla Kütahya’nın buram buram kokan toprağını işleyip, aldığımız nefeste ülke özlemimizi gidermemizi sağlıyor. Dünyanın pek çok ülkesinde aranılan markalardan Güral Porselen sektördeki tüm zevk sahibi insanları rahatlatmıştır. Avuç dolusu para ödediğimiz yabancı markalara olan ilgimizi yok denecek seviyeye indirgemiştir. En az yemeğin lezzeti kadar, sunumun da önemli olduğu günümüzde tabak ve diğer mutfak malzemelerinin zerafetinin, şıklığının ne kadar önemli olduğunu artık herkes biliyor. İnce ve kibar çizgileriyle, zerafetiyle restoranların derdine çare olan İsmet Bey sürekli araştırma içindedir ve dünyada en çok aranılan marka olma yönünde de son derece emin adımlarla ilerlemektedir.

KÜTAHYA’DAN PEKİN’E

İsmet Güral Macaristan Fahri Konsolosudur. Aynı zamanda Türk-Macar İş Konseyi Başkanı, Galatasaray Klubü yöneticisi, Türk Tanıtma Vakfı (TÜTAV) Yönetim Kurulu üyesidir. Geçtiğimiz yıllarda TÜTAV Başkanı Kemal Baytaş, üst düzey yargı mensupları, bürokratlar ve iş adamlarından oluşan bir heyetle birlikte Çin’e giden Güral, Baytaş’a bir seramik fabrikasını gezmek gibi bir teklifte bulunur ve ünlü bir Çin seramik fabrikasına gezi planlanır. İsmet Bey yanında hediyelik olarak getirdiği Güral Porselen’in güzide ürünlerinden bir tanesini fabrika müdürüne hediye eder. Know How konusunda görüşme yapan Güral’a fabrika müdürü Türk seramik ürünlerinin çok kaliteli olduğunu, hediyeyi çok beğendiğini, kendilerinin kırmızı temelli renk ve motifleri üzerine çalıştığını ama Güral Porselen’i yakından takip ettiklerini, turkuaz üzerine mavi işlemeleri çok beğendiğini söyleyip “Sizlerden öğreneceğimiz çok şey var” deyince İsmet Bey çok duygulanır. Ancak Çinli fabrika müdürü hemen ekler: “Bizde başta işçi maaliyetleri olmak üzere tüm girdiler çok daha ucuz”.

Avrupa’da hemen hemen her ülkeye ihracat yapan Güral Porselen Amerika’da da artık aranılan marka olmuştur. Kütahya’nın tanıtımına büyük katkıda bulunan İsmet Bey, Manavgat ve Beldibi’nde toplam kapasitesi 3 bin olan iki tatil köyüne sahiptir. Sorgun ve Side’de de iki yatırımı devam etmektedir. Oğlu Sami Güral da babasının yolunda pırıl pırıl duygularıyla geleceğe hazırlanmaktadır. 16 yıl gibi kısa bir sürede kalitesiyle tüm dünyaya damgasını vuran Güral, Türkiye’de de 4 bin satış noktasına ulaşmıştır.

Başarı kişinin başlangıç noktası ile ulaştığı yer arasındaki farktır. İnsanlar nişan almadıkları şeyi nadiren vururlar.

Yorum Yazın