0Yorum

Fırtınalı Denizlerin Cesur Kaptanı

Sabah gazetesi eklerinin Genel Koordinatörü, yakından tanıdığımız sevgili Ersin Ramoğlu virtüöz bir gazetecidir. Nereye el atsa orada hep başarının zirvesini yakalamıştır. Yemek yazıları yazmaya başladığım günlerde bir akşam Trilye’de kendisiyle sohbet ediyorduk. Yemek sırasında restorandaki konukları gözlemlerken bana bir teklifte bulundu: “Süreyyacığım birbirinden değerli konukların var, ‘Trilye’den Esintiler’ diye bir başlıkla halkımıza tanıtalım,” dedi. Her hafta bir konuğu tanıtmaya başlayınca, derin araştırmalar içerisine girdim. Çok değerli işadamları, bilim adamları, devlet adamları hakkında ilginç bilgilere ulaşıyorum ve Türkiye ile ilgili karamsarlık bulutlarından, çok aydınlık semalara yükseliyorum. Gerçekten Türkiye’nin dinamikleri o kadar güçlü ki pek çok olumsuzluğa rağmen ülkemiz kararlı adımlarla yoluna devam etmektedir. Yine inanıyorum ki Türkiye dünya devleri liginde yakın bir gelecekte üst sıralardaki yerini alacaktır.

Cazım Özal, Türkiye’nin milyarlarca lira tutarındaki servetinin boşa gitmesini önleyen, yalıtım sektörünün duayeni bir girişimcidir. O da bu sektörün virtüözüdür. El attığı işler kısa bir süre sonra Avrupa’nın bir ucundaki ülkelerin bile dikkatini çekmektedir. Anıttepe Ticaret Lisesi’nde hazırladığı bir araştırma ödeviyle başladığı strafor (köpük) ilgisi, yıllar sonra aynı alanda kendisinin “kral” lakabıyla anılmasını sağlamıştır. Özal, Türkiye ve yurt dışında oldukça tanınan, itibarı çok yüksek Özpor Isı Yalıtım Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.’nin sahibidir. Kaloriferle henüz tanışmamışken, tonlarca odun, kömür yaktığımız ama ısınamadığımız yılları çok iyi hatırlıyorum. Pencerelere bez takviyeleri yapılarak, azalan ısıyı önlemeye çalışıldığını herkes seyrederken, ormanlardaki ağaçların kesilmesine “Ah, vah” yakarışlarından başka bir şey yapılamazken, Cazım Bey yüzde elli enerji tasarrufu sağlayan taşyünü, camyünü, ve XPS üretimi konularında çok önemli buluşlara imza atmıştır. Ayrıca Özpor; Ukrayna, İran, Yunanistan, Romanya, Türk Cumhuriyetleri ve pek çok ülkeye ihracat yapmaktadır. Ödüllere doymayan, 2005 yılında “Yılın Yatırımcısı ve Sanayicisi” ödülünü de alan Cazım Bey’in çok önemli tutkularından birisi güzel eşi Aylin Hanım, yakışıklı çocukları Can ve Yağız ile birlikte balık yemektir. Diğer tutkusu da Fenerbahçe takımıdır. Kriz dönemlerinde çektiği sıkıntılar, o günlerden dürüstlük, azim ve kararlılıkla nasıl çıktığı, başarıyı nasıl yakaladığı gerçekten üniversitelerde okutulacak bir ders olmalıdır. Önümüzdeki günlerde Türkiye’de ilk kez yayınlanacak olan bir balık kitabım çıkacak. Arkasından “Trilye’den Esintiler” ile ilgili bir kitap hazırlıyorum. O kitapta, bu köşede yazdığım çok değerli kişileri anlatacağım. Özellikle gençlerin bu ibret verici başarıları okuyup, modellerin nasıl yaratıldığını görmeleri en büyük arzularımdan birisidir. Türkiye’nin nasıl ayakta kaldığını, dünyanın en zor coğrafyasında ülkemizin dimdik ilerlediğinin neden ve nasıllarını herkesin bilmesi gerekir.

Babası ile birlikteliği bırakıp, başka bir şirkette pazarlamacılık yapan ve inanılmaz başarıları kısa sürede yakalayıp kendi şirketini kuran Cazım Bey, fırtınalı denizlerle çok boğuşmuş ama teknesini limana yanaştırmayı başarmıştır. Ankara’nın Polatlı ilçesindeki yatırımlarıyla ve Sincan Organize Sanayi Bölgesindeki faaliyetleri ile de dünya devlerinin ilgisini çekmeyi başarmıştır. İdealleri olan insanlar için yaşam bir serüvendir, asla hazır reçete değildir. Eğer yürüdüğünüz yolda herhangi bir engel yoksa, o yol sizi hiçbir yere götürmez. Yolunuzdaki güçlüklere teşekkür etmeniz gerekir, çünkü o güçlükler sizin kapasitenizi ve dayanıklılığınızı denemek içindir. O nedenle hayat yolunda karşınıza çıkan zorluklar sizi güçlendiren, olgunlaştıran fırsatlardır. Karamsar olduğunuz zamanlarda, yeterli derecedeki karanlıkta, gökyüzündeki yıldızları daha iyi görebilirsiniz.

 

Yorum Yazın