0Yorum

Bir Ankara Beyefendisi

Güzel Türkçe veya çok güzel konuşan bir insanı tanımlamak, ya da beyefendi örneklemesi yapılmak istendiğinde hep İstanbul’dan bahsedilir. Ama efendilik, ağırbaşlılık, kibarlık ve yöneticilik gibi meziyetlerin, sözcüklerin tanımlanması güncellenecekse ve sözlüklere girecekse iki nokta üst üste koyup Ankara Valisi Kemal Önal demek yeterli olacaktır. Yıllardır kentimizi yöneten Önal geçmişteki tüm görevlerinde de bu meziyetleri uhdesinde taşımış ve her zaman iyi bir orkestra şefi olmuştur.

Emniyet Genel Müdürlüğü yaptığı günlerinden bu yana fırsat buldukça konuğumuz olan valimizin bu önemli özelliklerini size anlatacaktım. Yakın dostu Önder Sürenkök, eşi İnci Hanım, Kemal Önal ve merhum eşi Emel Hanım ne zaman yurtdışından veya yurtiçinden önemli konuklarını ağırlasalar eski salonda köşedeki yuvarlak masada otururlardı. Mutlu iki ailenin fotoğraflarını çekip bir şeyler karalamıştım ama Emel Hanım Temmuz 2006’da yakalandığı amansız hastalıktan kurtulamayarak bizleri yalnız bıraktı. İçimiz çok buruk, acımız büyük olduğu için birazcık soğusun istedim. Ailemizden biri gibi gördüğümüz müstesna hanımefendi Emel Önal’ı biz de çok severdik. Devletin zirvelerinde görev yapmanın verdiği ağır bir yükü omuzlarında taşıyan Önal’ın bu acısını yüreğine bastırıp, hiç kimseye hissettirmemeye çalışarak ve görevine dört elle sarılarak başarılarına devam ettiğini hep gıptayla izlemişimdir.

ZOR GÜNLERİN VAZGEÇİLMEZİ

Kemal Bey her zaman zor görevlerin tercih edilen adamı olmuştur. 17 Ağustos 1999 yılında deprem acısından inleyen Kocaeli’ne yaraları sarmak ve şehri toparlamak için atanmıştır. Gerçekten de gece gündüz demeden yaraların sarılması için çok büyük çaba göstermiştir. Emniyet Genel Müdürlüğü yaptığı Emniyet Teşkilatında da kendisinden uzun yıllar bahsettirecek sevgi temellerini atmıştır.

İLKLERİN VALİSİ

1905 AGS (Ankara Galatasaraylılar) derneğince de onursal üye olan Kemal Bey, Galatasaraylı olduğunu da zaman zaman hissettirir. Ankara’da diğer illere göre valilik yapmak çok daha zordur. Cumhurbaşkanlığı, Bakanlıklar, T.B.M.M ve Başbakanlığa bağlı pek çok kuruluş buradadır. Devlette yönetici olmak vakur, itidal sahibi ve kucaklayıcı olmayı gerektirir. Bunları mükemmellikle yapan Önal günü kurtarmaya çalışmayan bir kişilik yapısına sahip olduğu için Ankara’nın geleceği ile ilgili konulara da el atmıştır. Onun döneminde Ankara’nın ilçeleri turizm patlaması yaşamıştır. Efsane Turizm Müdürü Doğan Acar’ın editörlüğünü yaptığı birbirinden güzel beş kitap yazılmıştır (Ankara’da Sanat, Ankara’da Termal Turizm, Tarihi İpek Yolu’nda Ankara, Ankara Müzeleri, İşte Ankara). İstanbul’a yaptığı seyahatlerde de Ankara’nın mekanlarını öven Önal, Ankara ilinin vizyonunun belirlenmesine, önceliklerinin tanımlanmasına, geleceğinin planlanmasına yönelik hazırlattığı “Ankara İli Stratejik Planı” adlı kitabıyla hem diğer illere örnek teşkil etti, hem de uygulanabilir özellikler taşıyan bu eserle de kentimize çok yararlı oldu. Ankara’nın sağlık, eğitim, ulaşım, ticaret ve sosyal hizmetler konularını analiz eden kitaptan uzun yıllar Ankaralı olarak yararlanacağız.

Görmek için sadece sahibinin gözü vardır. Ankara Valisi Kemal Önal İzmirli olmasına rağmen görev yaptığı şehri sahibi gözüyle görmektedir. Ama sadece gözüyle değil aynı zamanda beyniyle de. Göz ile beyin arasında çok ufak ama çok önemli bir fark vardır ; göz sadece olanı, beyin ise olacağı görür.

Yorum Yazın