0Yorum

Başaran Ulusoy’un Üç Vazgeçilmezi

Bu yıl altıncı kez TURSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) başkanlığına seçilen Başaran Ulusoy tanıdığım en renkli simalardan birisidir. Dünya ülkelerini sürekli gezip ilginç değerlendirmeler yapmaktadır. Yeni döneme çok hızlı giren Ulusoy önümüzdeki yıl İstanbul Adile Sultan Yalısı’nda dünyadaki beş yüz bin seyahat acentasının temsilcileri ve turizm başkanları ile buluşacak. ‘’İstanbul Barış Deklarasyonu‘’ olarak adlandırılan faaliyetlerde terörizmin insanların seyahat özgürlüğünü kısıtlıyor olması protesto edilecek.

BENİM SEVDAM TÜRKİYE

Başaran Ulusoy’a “aşkın, sevdan nedir?” diye sorulduğunda: “benim sevdam Türkiye’dir” cevabını alırsınız. “Sizin üç değişmeziniz nedir?” diye sorulunca: “berber, terzi ve lokanta” yanıtını alırsınız. Yediği ürünlerde, içtiği şarapta milliyetçilik duygusu ağır Başaran Ulusoy dünyanın neresine giderse gitsin mutlaka balık lokantalarında kalamar ızgarayı test eder ve Türkiye’de olta ile yakalanmış ŞAKRAN kalamarını mukayese eder.

TURİZMCİLERDEN TEK SES

Bir daha aday olmayacağını açıklayan Ulusoy’a ‘’Kaptan geminin başına geç’’ mesajı gelince dayanamayıp yeniden aday oldu ve açık farkla başkanlık koltuğuna oturdu. Alışveriş merkezlerinin turist çekmeyeceğini, müze ve otel gereksinimi olduğunu sık sık dile getiren Ulusoy’a turizme kıyısından birazcık bulaşmış birisi olarak benim de önerilerim var.

1 ) Artık yeni trend gastronomi turları. Türkiye bir kez ziyaret edilecek ülke değil. İlk gelişte müzeler ama daha sonra neden Boğaz’da balık veya Türk mutfağının güzelliklerini denemek istemesinler.

2 ) Gaziantep veya Hatay’a dünyanın ikinci büyük zevki olan güzel yemek yemeğe gidilebilir, Afyon’da yerel lezzetler tadılmak için turlar düzenlenebilir.

3 ) Kutsal kitaplarda geçen pek çok yer Anadolu’dadır, bu nedenle inanç turizmine çok önem verilmelidir. Türkiye’nin petrolü yoksa Meryem Ana’sı, Mevlana’sı sayılamayacak kadar çok kutsal yerleri var.

4 ) ‘’Cruise’’ turizmi denizi olan pek çok ülkeyi ihya ediyor. Ama Türkiye gerektiği şekilde ‘’cruise’’ turizminden nasibini alamıyor. Gemi ile seyahat eden turistler uğradıkları her limanda çok para harcıyorlar. Her gün İstanbul’a, Kuşadası’na, Antalya’ya beşer gemi gelmesini hayal etmek bile çok güzel.

Kaptanın işi zor. Ama dalgalar ve rüzgarlar daima başarılı denizcilerin yanında olur.

 

Sabah Gazetesi 02 Aralık 2007 tarihli köşe yazısından...

Yorum Yazın