0Yorum

Zorlu'da Lezzet Molası

Yaz aylarında Zorlu Center’da alternatif çok ama havalar soğuyunca keyif alabileceğiniz mekan sayısı daha az… Bunlardan bir tanesi Le Baron.

Gözlerden uzak ama gözde bir mağazanın içinde gizlenmiş saklı bir yemek hazinesi var sanki. Alışveriş merkezinin meydan katındaki Greenwich saat mağazasından içeri girdiğinizde sizi karşılayan Le Baron, özel hizmet almak isteyenler için ayrıcalıklı bir durak.

Geçtiğimiz hafta uğradığım mekanda yemek yerken Londra’daki rozbifçi Simpsons In The Strand ve Dukes Oteli’nin çay salonundaki nostaljiyi anımsadım. Farklı bir mekan yaratmış sahibi Av. İbrahim Sapan. Aslında kendisi bir hukukçu. Saat ve yemeğe küçük yaşlardan itibaren müthiş ilgisi olan İbrahim Bey, Greenwich’i satın alınca konuklarını ağırlamak için kupon bir mekan yapayım diyerek yola çıkıyor. Bir de bakıyor ki farkında olmadan yeme içme gustosu olanların akınına uğruyor. Özellikle kış günlerinde şömine başında oturmak müthiş keyifli…

KALİTELİ DÜNYA MUTFAĞI

Boğaz ya da orman gibi manzaraya sahip değil Le Baron ama dinlendirici atmosfer, yormayan dekorasyon ve dünya mutfağından müthiş lezzetler sizin müdavim olmanız için yeterli. İşini çok seven Restoran Müdürü Bülent Erdal’ın ilgisi de sizi kendi evinizde hissettiriyor. Şef Savaş Çelik, İtalyan mutfağında çok başarılı ancak Uzak Doğu mutfaklarından seçtiğimiz yemekler de çok lezzetliydi. Özellikle tatlı acı karides, avokado yatağında sunulan çıtır karides ve de suşi tabuları yıkan cinstendi. Çünkü suşiyi menüde bulundurmak ve iddialı olmak her babayiğidin harcı değil. Benden tam not aldığı gibi Malezya’da doğup büyüyen Uzak Doğu yemeklerine tutkun Nihat ve Can Orman kardeşlerin damak tadına çok uyum sağladı. Karides tempuradan birer porsiyon daha isteyince doğru adreste olduklarını söylediler.

Taze enginarla yapılan salataları hem iştah açıcı hem de doyurucu. Et sevenler için de burası önemli bir adres… Kuzu sırtı ve dana lokum parmak ısırtacak cinsten. Eşim Mahmure ve sevgili dostum Cihangir Bey’le birlikte birer porsiyon daha istedik. Et yemeklerini böyle gizli bir köşeye konuşlanmış mekanda yiyeceğim aklıma gelmezdi… Tatlı menülerinde tiramisu, sufle ve fırın sütlaç var. Bu kez hepsinden azar azar demiyorum, geleneksel takılıp sütlacı tercih ediyorum.

Yemek bittikten sonra doğruca şöminenin yanında espresso faslı başlıyor. Hem göz hem damak zevkine hitap edip dostlarla buluşma noktasına yeni bir adres ekliyorum.

Not: 20 Kasım saat 20:00 itibariyle geçerli olan genelge ile tüm mekanlar sadece paket servisi ve gel-al hizmeti ile faaliyetlerini sürdürecek. Trilye Restoran olarak biz de sizlere belirtilen hizmetleri vermeye devam edeceğiz. Bu sürecin en kısa zamanda herkes için sağlıklı bir şekilde sonuçlanmasını dileriz. 

Yorum Yazın