0Yorum

Klasikleşen Kebapçı Zübeyir

Yeni açılan, kısa süre sonra kapanan restoranların hızına ayak uyduramıyorum. Yaratıcı mutfaklardan başarıyı yakalayanlar çok az ve onlar da yoluna devam ediyor. Çoğunu ziyaret etme ve yeni lezzetleri deneme fırsatı buluyoruz. Ancak damağımızın özlediği rafine tatlar için klasiklere dönüyoruz. Çünkü hayatta hiçbir başarı tesadüf değil. Asansörle hızlı çıkanlar bir anda hızlıca düşüveriyor. Merdivenleri ağır ağır çıkanlar kendilerini hep güvende hissediyor. Bunlardan birisi Zübeyir Ocakbaşı…  

Beyoğlu Bekar Sokak’taki mekan son derece başarılı. Mezelerin hepsi günlük ve lezzetli… Közde patlıcanı birkaç porsiyon yiyebilirsiniz. Van cacığı, çöp şiş, ciğer şiş, kaburga, Adana kebap, acılı yoğurt ve zahter salatası (antibiyotik!)… Hepsi müthiş!

ÖZGÜN TATLAR

Zübeyir Ocakbaşı’nın temelleri 1986 yılında atılır. İki kardeş Zübeyir ve Hamit Ertaş sektöre girer, 2005 yılında da kendi restoranlarını açma fikri ortaya çıkar. Bir yıl sonra Taksim Şubesi açılır. Mekanın müdavimi çok… O nedenle rezervasyon yaptırmazsanız kapıda beklemek durumunda kalırsınız. Ataşehir şubesinde de Anadolu yakasında hizmet vermekte olan Zübeyir’i marka yapan kardeşler yıllardır tırnaklarını kazıyarak bu günlere gelmişler.

Geleneksel yemeklere kendine özgü yorumlar yaparak servise sunan Zübeyir Ocakbaşı, yöresinden temin ettiği ürünlerle fark yaratıyor. Paprikasından, patlıcana, pul biberine kadar hepsi Urfa’dan geliyor. Tedarik zincirinin başarısı lezzetlere yansıyor.

HER KATTA OCAKBAŞI

Birkaç katlı restoranlarda başarı oranı hep düşüktür. Alt katta pişen yemekler bir üst kata çıkana kadar soğur. Servis personeli için merdivenleri inip çıkmak çok zordur ve servis aksar.  

Zübeyir Ocakbaşı buna çözüm bulmuş her katta ocakbaşı var. Her masa dolu olduğu halde servis tıkır tıkır işliyor. Damak zevkine güvendiğim dostlarımı da burada görünce doğru adreste olduğumu anladım. Üstelik Taksim meydanından çok fazla yürümeden buraya ulaşmak kolay…  

Sürekliliği sağlamayı başaran yetenekli eller Zübeyir Ocakbaşı’nı yıllardır zirvede tutundurmayı başarmış. Sahiplerin her masa ile ilgilenmeleri, karşılama ve uğurlamaları burayı sıcak tutan unsurlardan sadece birkaçı…

Turistlerin de mekanı tercih etmesi sevindirici. Çünkü hiçbir zaman sürprizle karşılaşmazlar. Fiyat kalite oranı da makul… Beyoğlu’na bir zamanlar İnci’nin profiterolünü yemeye giderdim şimdi beni çeken bir mekan daha oldu… 

Yorum Yazın