Bu kış nüfusunun çok üzerinde misafiri ağırlayan Bodrum, yaz aylarındaymış gibi bir yoğunluk yaşıyor. Bu mevsimde alışmadığımız kalabalıklar yaşanıyor. Ama otellerin çoğu kapalı… Bir iş için konaklamak zorunda kalacağınız zaman bulabileceğiniz ve güzel restoranı olan otel sayısı çok az.
Geçtiğimiz ay iki günlük Bodrum ziyaretinde İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerden pandemi nedeniyle kente yerleşen pek çok dostumla karşılaştım. Bodrum’un o neşeli hali, tedirgin bir bekleyişe bırakmış kendini. İnşaatlar büyük hızıyla devam ediyor, salgın biter bitmez bu işin rövanşını almak isteyen mekan ve otel sahipleri harıl harıl çalışıyordu.
ASPAT VENEDİK GİBİ
Aspat Koyu, denizini en sevdiğim yerdir. Geçtiğimiz hafta elim bir kaza sonucu kaybettiğimiz ünlü iş insanı merhum Murat Balkan ve Ant Yapı sahibi Mehmet Okay müthiş bir eser yapmışlar. Rüyalarda görünebilecek bir tatil kenti. Su kendini temizlediği için koku yok, pırıl pırıl her yer. Evinizin önünde teknenizle kanaldan denize açılabiliyorsunuz. Bir de tarihi hamam var… Gittiğim gün Murat Bey, arkeolog ve mimarlarla, tarihi hamamın yanında canla başla çalışıyordu. Bence Bodrum’un yeni yıldızı olacak.
Restoranların kapalı olması ise Bodrum’un canlılığına gölge düşürüyor. Paket servis ile ayakta kalmaya çalışan Bitez Mantıcısı oldukça yoğundu. İşletmecisi Bülent Kocadağ, çok titiz ve çalışkan, sürekli işinin başında. Paket gelirinin yeterli olmadığından şikayetçi.
Sabriye Profiterol, satışlarından memnundu çünkü profiterol paket servise uygun. Kapısında kuyruk vardı. Her türlü ilgiyi hak ediyor lezzetiyle.
Havan’dan, inovatif mezeleriyle paket servisinde bir hayli ilgi çekiyor. Mekanın temizliği göz kamaştırıcı. Çiğ brokoli, kaburga burger, enginar yorumları değişik ve güzel.
Bodrum Otel, her zamanki gibi çizgisini koruyor. Kaliteli hizmet ve makul fiyatlarla sürekli dolu… İçindeki İtalyan restoranı kısa süreli işler için Bodrum’a gelenlere can simidi adeta. Yemekleri de servisi de oldukça başarılı.
BODRUM MUTFAK MOBİLYA
Bodrum Mutfak Mobilya’nın sahibi Mustafa Güneri, pandemi sonrası için hummalı bir şekilde çalışıyordu. İnovatif ürünleri ile Avrupalı markaları bile kıskandıracak. Tekne şeklinde dizayn ettiği mutfağında yöresel yemekleri tanıtıcı programlar yapıyor. En önemlisi de şehrin göbeğindeki büyük arazisindeki zeytinliklere, Bodrum mandalinasına gözü gibi bakıyor. Rant peşinde koşmayıp satın almak isteyenlere karşı direniyor. Yüreği ülke sevgisi ile dolu dostlarım Mustafa Güneri ve eşi Fatoş Hanım, “Zengin toprakların, fakir insanları olmayı hak etmiyoruz” diyerek tarıma vurgu yapıyorlar.
Bodrum, kısıtlamaların kalkmasına hazırlanıyor ve dört gözle normalleşmeyi bekliyor…
Son Yorumlar