0Yorum

Bodrum'da Geciken Yaz


Seçim ve Ramazan ayı nedeniyle bu yıl Bodrum’da yaz hareketi geç başladı. Zaten sınırlı bir dönem iş yapan mekânlar sezonda zor günler geçirdi. Bayram öncesi başlayan hareket Bodrum’u eski günlerine döndürdü ama işletmelerin yılı karlı kapatmaları için yeterli doluluk oranı sezonun sonuna kadar mutlu edecek mi?

YOL ÜZERİNDEKİ DURAKLAR

Uzun yıllar sonra ilk kez kara yolu ile Bodrum’a gittim. Özlemiştim Afyon kavşağındaki Varan tesislerinde talaş böreği yemeyi. Ama kavşak yapılınca dayanamamış tesis kapanmış. Esnaf lokantalarını aratmayacak güzellikte hünkar beğendi, kadınbudu köfte ve fırın sütlacının tadı hala damağımda. Afyon yakınlarında Adalya dinlenme tesisinin önünde ünlü firmaların otobüslerini görünce durdum.

Uzun bir sucuk döneri kuyruğunda bekledikten sonra nirvanaya ulaştım.
Denizli’nin Kale İlçesi’ni geçer geçmez Güngören tesislerinin yoğunluğu dikkatimi çekti. Damağına güvendiğim bir dostum da bahsetmişti daha önce.

Biberiyle ünlü Kale İlçesi’nin mola yerinde yoğurtlu biber kızartma başrolde tabi. Saç kavurma ve pideleri müthiş. Fiyatlar çok makul.

KABUK İDDİALI


Türkiye’de deniz ürünlerinde en sıkıntılısı kabuklulardır. Optimum noktaya ulaşmayı hayal bile edemeyen girişimcilerin ihracatta yaşadıkları sıkıntılar bu işten yılmalarına neden oldu.
Tanrı’nın insanlara bahşettiği en ucuz protein kaynağı olan kabuklu deniz ürünlerinin ülkemizde kişi başına düşen tüketimi 1 gramın altında. Kara midye 27 gramla ipi göğüslemiş durumda.
Asıl mesleği mimarlık olan Özlem Arıkman, kişilikli bir restoran yapıp kafaya koymuş, istiridye, tarak, ıstakoz ve yengeç gibi ürünleri çok geniş bir hedef kitlesine satmayı. Ambiyansı güzel, hoş bir mekân Kabuk. Tilkicik Koyu’nun manzarası eşliğinde romantik bir akşam yemeği yiyebilirsiniz.

BAĞARASI’NI DENEYİN


Bitez’de yolunu bile zor bulacağınız, mandalina ağaçlarının altında huzurlu bir yer Bağarası.
Servisin başlamadığı saatte uğradığım mekanın sahibi Ummahan Hanım, akşam hazırlığı yapıyordu. Yemekleri kendisi yapıyor, ev sahipliği çok güzel. Yıllardır herkesin memnun ayrıldığı Bodrum’un klasikleşmiş restoranında Ummahan Girgin’in hünerli ellerinden çıkan rezeneli dereotlu elma, közde patlıcanlı nohut, tarçınlı barbunya, zencefilli lahana, portakallı kabak ve fırında yapılan parmesanlı enginar ana yemeğe yer bırakmıyor.

Ama bir şey itiraf edeyim, Bağarası’nda buzdolabında gördüğüm balıklar o kadar canlı, taze ve deniz kokuyordu ki nam yapmış pek çok balık restoranından daha güzeldi. Bodrum’a her gittiğimde listemde olacak burası.

 

 

 

Yorum Yazın