0Yorum

Yenimahalle’den Viyana’ya

 

Arjantinli ünlü golfçü Roberto De Vicenzo, yine bir turnuvayı kazanmış ödülünü alıp, kameralara poz vermiş ve kulüp binasına gidip oradan ayrılmak üzere hazırlanmıştı.
Bir süre sonra binadan çıkıp otoparktaki arabasına yürürken yanına bir kadın yaklaştı. Kadın, başarısını kutladıktan sonra ona çocuğunun çok hasta ve ölmek üzere olduğunu anlattı. Zavallı kadının hastane masraflarını ödemesi imkansızdı.

Kadının anlattığı öykü De Vicenzo’yu çok etkilemişti; hemen cebinden bir kalem çıkarttı ve turnuvadan kazandığı paranın bir miktarını yazdı çek defterine. Çeki kadının eline sıkıştırırken de ona:

“Umarım, bebeğinin iyi günleri için harcarsın” dedi. Ertesi hafta kulüpte öğle yemeği yerken, profesyonel golf derneğinin bir görevlisi yanına gelerek, “Otoparktaki görevli çocuklar, geçen hafta turnuvayı kazandıktan sonra yanınıza bir kadının geldiğini ve onunla konuştuğunuzu söylediler bana” dedi. De Vicenzo, evet anlamında başını salladı.
Görevli, “Size bir haberim var. O kadın bir sahtekardır. Üstelik hasta bir çocuğu da yok. Sizi fena halde kandırmış arkadaşım.”
De Vicenzo, “Yani ortada ölümü bekleyen bir bebek yok mu?” dedi.
“Hayır yok!” dedi görevli.
“İşte bu, bu hafta duyduğum en iyi haber” dedi De Vicenzo.

Uçal Dalgıç, Ankara’nın Yenimahalle semtinde büyümüş, uzun yıllar Türk Hava Yolları’nda görev yapmış, şu anda Viyana’da yaşayan çok değerli bir insandır. 58 yıllık çalışma hayatında hep zirvede kalmayı başaran Uçal Bey’i uzun yıllardır tanırım ve deneyimlerinden hep yararlanırım. 

İLKLERİN FİKİR BABASI

THY’de Genel Müdür Yardımcısı olana kadar kuruma çok büyük yararları olan Dalgıç, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde başarılı hizmetlerde bulundu. Frankfurt’ta iki yıl, Hamburg’ta iki yıl, Düsseldorf’ta iki yıl, Viyana’da yedi yıl çalıştı.
THY’deki Skylife dergisinin fikir babası oldu. Uçaklardaki koltuklara numara verilmesi konusunun önerisinde bulundu. First class, business class uçuşlarla ilgili farklı ürünlerin geliştirilmesinde yardımcı oldu. Pek çok THY hattının açılmasına öncülük etti. Çalıştığı yerlerde sevecenliğiyle, iş ahlakı ve iş sevgisinin yarattığı farkındalıkla satışların bazı hatlarda 10 misline kadar artmasında etkili oldu. İşine aşık bir işkolik olan Uçal Dalgıç hiçbir gün durmadı, sürekli çalıştı.

 

PEGASUS VİYANA – ZÜRİH’İN KURUCUSU

THY’den emekli olduktan sonra Pegasus Havayolları’nda çalıştı. Viyana ve Zürih’te Pegasus’u kurdu ve 8 yıl görev yaptı. Bir Türk’ün böyle güzel başarılara imza atması, kısa sürede Avusturya’da da duyularak kendisine hayranlıkla bakılmasını sağladı.

MÜTHİŞ ÇEVRE

Uçal Bey ve eşi Venüs Hanım birbirini tamamlayan, son derece mutlu bir çift. Avusturya’yı karış karış bilen aileden TRT Türk’teki “Dünyanın Türk Şefleri” programı çekiminde Avusturya ile ilgili hiçbir yerde bulamayacağımız çok değerli bilgiler aldık. Uçal Bey ile Naschmarkt pazarında söyleşi yapıp, program çektik. Şaraptan, liköre, üzümden, kayısıya bölgedeki tüm üretimlere vakıf olan engin bilgili Uçal Bey, 7’den 70’e herkesin yardımına koşar. Viyana’da işi olan herkes onu bulur, ona danışır ve o da hiçbir karşılık beklemeksizin insanlara yardım etmekten çok mutlu olur.
Ali Şen’den, Can Bulak’a, Erol Çarmıklı’dan, Kemal Baytaş’a, eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ateş Amiklioğlu’ndan, İlhan Cavcav’a, Yavuz Donat’a kadar inanılmaz dostluklara sahip bir çevresi vardır. Çok uzun yıllar yurt dışında çalışmasına rağmen Türkiye ile bağlarını hiç koparmayan dost canlısı bir insandır Uçal Bey. Ankara özlemi hep vardır ve yaşadığı semtleri anlatırken hep gözleri dolar.

İşini iyi yaptığı gibi dostluk ilişkilerini de hep canlı tutan Uçal Dalgıç, Türkiye’nin tanıtım elçisi gibi. Her zaman çözümün bir parçası olmuş hiçbir işte mazeret göstermemiştir. Bu benim işim değil mantığıyla bakmamış, bir başkasının işine nasıl yardım ederim diye çabalamıştır. Her çözümde bir sorun görmemiş her soruna bir çözüm bulmuştur Uçal Bey. En olumsuz durumda bile çıkış noktası görmüştür.
Bazı insanların en olumlu durumda bile engeller bulduğu bir yönetici olmamıştır hiçbir zaman. Mümkün olabilir ama çok zor dememiş, zor olabilir ama imkansız değil demiştir yaşamı boyunca.
Başarılı bir 58 yılı geride bırakan Uçal Dalgıç için başarı bir seyahattir, hedef değil. Onun için mutluluk gidilen yolun üzerindedir, yolun sonunda değil. Zira yolun sonunda olsa, ona varıldığında yol bitmiş ve vakit de geçmiş olurdu.
Hayata o kadar bağlıdır ki Uçal Dalgıç ve ona en büyük desteği sağlayan eşi Venüs Hanım ertelemeyi hiç sevmezler. Mutlu olmanın zamanı bugündür, yarın değil derler. Çocukları Merve ve Ali Uçal, Avusturya’da çok iyi eğitim aldılar ve genç yaşta iyi bir kariyer yaptılar.
Sahip olmadığı şeyler için asla üzülmeyenler, sahip olduğu şeylerin ise değerini bilip sevinirler, hiç yaşlanmazlar.
Mutlu ve başarılı insanların bir diğer özelliği, ya yaşamlarının bütününü anlamlı bulmaları ya da yaşamlarında anlamlı buldukları bir eyleme sahip olmaları. Yaşamın anlamlı kılınması, bizim yaşama bağlanmamıza kendimizi bir şeylere dolu dolu odaklamamıza önemli bir katkıda bulunur.
Sen hep hayata bağlı kal Uçal Ağabey, güler yüzün ışık saçsın insanlara.

Yorum Yazın