0Yorum

Sıra Dışı Başarıların Mimarları

Bir zamanlar dağda, kızgın güneşin altında mermer taşlarını yontmaktan bezmiş bir mermer yontucusu varmış.

“Bu hayattan bıktım artık. Yontmak! Devamlı mermer yontmak… Öldüm artık! Üstelik bir de bu güneş, hep bu yakıcı güneş! Ah! Onun yerinde olmayı ne çok isterdim, orada yükseklerde her şeye hakim olacaktım, ışınlarımla etrafı aydınlatacaktım,” diye söylenir dururmuş yontucu.

Bir mucize eseri olarak dileği kabul olan yontucu o an güneş olur. Dileği kabul edildiği için çok mutludur. Fakat tam ışınlarının bulutlar tarafından engellendiğini fark eder:

“Basit bulutlar benim ışınlarımı kesecek kadar kuvvetli olduklarına göre benim güneş olmam neye yarar!” diye isyan eder. “Mademki bulutlar güneşten daha kudretli bulut olmayı tercih ederim.” O zaman hemen bulut olur. Dünyanın üzerinde uçuşmaya başlar, oradan oraya koşuşur, yağmur yağdırır fakat birdenbire rüzgâr çıkar ve bulutları dağıtır.

“Ah, rüzgâr geldi ve beni dağıttı, demek ki en kuvvetlisi o, öyleyse ben rüzgâr olmak istiyorum” diye karar verir ve dünyanın üzerinde eser durur, fırtınalar estirir, tayfunlar meydana getirir. Fakat birdenbire önünde kocaman bir duvarın ona mani olduğunu görür. Çok yüksek ve çok sağlam bir duvar. Bu bir dağdır.

“Basit bir dağ beni durdurmaya yettiğine göre benim rüzgâr olmam neye yarar!” der. O zaman dağ olur. Ve o anda bir şeyin O’na durmadan vurduğunu hisseder. Kendinden daha güçlü olan şeyin O’nu içinden oyan şeyin… Bu küçük bir mermer yontucusudur. 

İlhan Doğan, kardeşleriyle birlikte içindeki gücü üretmeye kullanarak büyük başarılara imza atmış değerli bir iş insanıdır.

Bandırma demiryollarındaki memuriyet görevinden istifa ettikten sonra cesaretle atıldığı ticaret hayatında büyük başarılar yakalayan ağabeyi Davut Doğan ile birlikte Doğtaş firmasının dünya markası olmasında büyük katkısı vardır İlhan Doğan’ın.

VİZYONER İŞ İNSANI

Küçük yaşlardan beri çalışma hayatını seven, Türkiye’nin dört bir yanında koşturup inşaatlar yapan, önemli kuruluşların dekorasyonunda imzası olan Doğtaş Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Bey, tanıdığım en vizyon sahibi insanlardan biridir.

Ülke ekonomisine katkı sağlamanın yanında, sosyal sorumluluk projeleriyle eğitim, sağlık, kültür, sanat ve çevreye büyük önem veren Doğanlar Yatırım Holding’in ana faaliyet alanı mobilya sektörüdür. 65 ülkeye ihracat gerçekleştiren, yurt içi ve yurt dışında 200’ün üzerinde mağazası bulunan, Türkiye’nin haklı gururu Doğtaş, başarıdan başarıya koşmaktadır.

Zamanında gerçekleştirdikleri “Bir Paket Sigara Fiyatına Çekyat” kampanyasıyla birdenbire muazzam bir ilgi ile karşılaşan firma büyük ivme kazanır. Şirketteki tüm kardeşlerin uyum içinde çalışması, hiçbirinde ego ve kompleks olmayışı, dünyaya örnek olabilecek bir başarı öyküsünün temel taşlarıdır.

Türkiye’nin en büyük 100 gurubu arasında yer alan Doğtaş, mobilya ihracatında sektörde ilk iki marka arasındadır.

ÇALIŞKAN AİLE

Dünyada mobilya sektöründe adından en çok bahsettiren ülke, İtalya’ya bile mobilya satan Doğtaş, İngiltere’de mağaza açtıktan sonra Londra’da en başarılı şirket ödülüne layık görüldü.

Türkiye’nin en verimli ovalarından birine sahip olan Çanakkale’nin Biga ilçesinin görünmeyen değerlerini ortaya çıkaran Doğtaş firması kurulduğu günden beri çalışanlarıyla müthiş bir ekip ruhu içinde faaliyetlerini yürütmektedir. Altı kardeşin başarılarının sırrı “Aile Meclisi Anayasası”ndan kaynaklanmaktadır. Şirkette akraba çalıştırma koşullarından, ikinci kuşağa devretmek konusundaki prosedürlere kadar öncelikli çalışmalar yapılmaktadır. Davut, Adnan, İlhan, Şadan, İsmail, Murat hepsi mucize yaratmanın bir neferi olarak özveri ile çalışmaktadırlar.

KELEBEK MOBİLYA

Enerjiden inşaata, mobilyadan perakendeye, iştigal ettiği konularda hep zirveyi yakalayan Doğanlar Yatırım Holding ticari hayatına 1970’li yıllarda baba Ali Doğan’ın Doğan Mobilya’yı kurmasıyla başladı. Bugün 10 bin kişilik bir aileye sahip.

Yoğun iş ortamından fırsat buldukça Ankara’ya gelip Trilye’ye uğrayan İlhan Doğan’la sohbet etmekten, anılarını dinlemekten büyük keyif alırım. Cevizi kırmadan insan içini de kabuk gibi görür ama hayat öyle değil. Nasıl zorlu bir yoldan geçildiğini, gece gündüz demeden yıllarca tatil yapmadan nasıl başarının yakalandığını birinci ağızdan dinlemek çok etkiliyor insanı. Yönetilebilir riskleri olan tüm iş kollarında fırsatları yatırıma dönüştürmek, istihdam sağlamak, ülke sevgisini sözle değil icraatla gerçekleştirmek vizyonları bu kardeşlerin.

2012 yılında Kelebek Mobilya’yı da bünyesine katan Doğtaş, bir nostaljiyi devam ettirmenin mutluluğunu yaşıyor. Çünkü Kelebek Mobilya, 1935 yılında Kontraplak Sanayi A.Ş adıyla İstanbul’da Atatürk’ün talimatıyla uçak kuyruğu üretmek amacıyla kurulmuş.

Çanakkaleli olmasının etkisiyle deniz ürünlerine ve balığa da oldukça ilgili olan İlhan Bey ile balık sohbetleri yapmak da güzel. Güzelyalı’dan çıkıp Soğandere’de avladığı mercanları ve çipuraları anlatmaktan büyük keyif alır.

İletişimin uluslararası gücüne inanan Doğanlar Yatırım Holding’in Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Doğan, prensip ve ilkeleri benimseyerek, açıklık ve şeffaflık politikasıyla, ticari faaliyetlerde olduğu gibi iletişim faaliyetleriyle de tüm sosyal paydaşları için değer üretmeyi hedeflediklerini söylemektedir.

Kurumsal ilke ve değerlerinin, başarı, sıcaklık, dürüstlük, bütünlük, çalışkanlık, sorumluluk ve kararlılık olduğunu her fırsatta anlatan İlhan Bey Türkiye’nin potansiyelinin çok büyük olduğunu sık sık yinelemektedir.

İyi ki varsınız, var olduğunuzu bilmek bize de gurur veriyor.

Hayatta her zaman doğru olanı yap. Bu bazılarını memnun edecek, geriye kalanları da şaşırtacaktır. İyi pazarlar.

Yorum Yazın