0Yorum

Sinop'tan Dünya'ya Açılanlar

Walter Elias Disney, 1901 yılında Şikago’da kendi halinde çiftçilik yapan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Onu diğer çocuklardan farklı kılan şey, hayal dünyasının oldukça geniş olmasıydı. Çevresindeki hayvanları inceliyor, onların insanlara benzeyen özelliklerini düşünüyor ve öyle ki hayalinde bir devekuşuna bale yaptıracak kadar bunları kafasında canlandırıyordu. Disney, hayvanat bahçesinde uzun süre araştırmalar yaptı. Hatta hayvanların konuşmalarını anlayacak kadar onlarla birlikte olduğu söylenir. Çizimlerini gösterdiği Kansas City Star’ın Yayın Müdürü, yeteneğinin olmadığını söyleyerek Disney’in umutlarını yıktı. Artık çok az bir paraya kilise için resimler çiziyor ve stüdyo olarak da babasının garajını kullanıyordu. Bir gün yine garajda resimler çizdiği esnada ortaya çıkan bir farenin hareketlerini izlemeye başladı. O güne kadarki gözlemlerini ve hayal dünyasının zenginliğini de kullanarak bu fareyle ilgili çizimler yapmaya başladı. İşte dünyaca ünlü çizgi film kahramanı Mickey Mouse’un doğuşu böyle oldu. Ardından neşeli tavşan Oswal derken tüm Disney karakterleri… Walt Disney, hayal gücü, gözlem ve yeteneğin birleştirilmesiyle ortaya ne muazzam şeyler çıkabileceğini bize göstermiş oldu aslında. Yıllar önce ziyaret ettiğim Disneyland beni çok büyülemişti ve insan eliyle bu dünyada neler yapılabileceğine gözlerimle tanık olmuştum. Bataklık cennete dönüştürülmüştü adeta.

Doğan Ülgen, hayallerinin peşini bırakmayan, Sinop’ta dünyaya gelmiş, model tekne üretimi yapan, değerli bir sanatçı ve iş insanıdır. Uzun yıllardır tanıdığım Doğan Ülgen, Sinop deyince aklımıza gelen ilk isimlerdendir.

TEKNE SÜRPRİZİ

Deniz ürünlerine çok meraklı olan İstanbul eski Milletvekili Sinoplu Umut Oran ve Sinop eski Milletvekili (şu anki İstanbul Milletvekili) Engin Altay, Trilye’ye geldikleri bir akşam büyük bir koliyi hediye paketi şeklinde bana getirdiler. Paketi açtığımda, halen daha yemek servisinde kullandığım müthiş tekne modellerinin olduğunu gördüm. Tekneleri yapan kişinin kartını verdiler, ertesi gün hemen aradım. O gün bugündür Doğan Ülgen’in yaptığı çalışmaları yakından izlerim ve kendisiyle gurur duyarım.

MÜTHİŞ HAYAL GÜCÜ

Deniz insanın içindeyse,

İnsan onu her yerde bulur.

Bir dağın başındaysa,

Bir bozkırın ortasında,

Ya da bir tahta parçasında,

Bazı teknelerin yelkenleri rüzgarla,

Bazılarının ise hayal gücü ve tutkuyla…

 

Doğan Ülgen, hayal gücü ve tutkuyla yaptığı teknelerini dünyanın bir ucundaki ülkelere bile satıyor. Bazen sipariş verdiğimizde, biz bile 6 - 7 ay beklemek zorunda kalıyoruz. “Ne yaparsan yap, işini en iyi yap” felsefesiyle hareket eden Ülgen, Sinop’un gururu. İşini aşk ile yapıyor. Bir gün oflayıp puflamıyor. Atölyeye her gün keyifle gidiyor. Sonucunda da sevgi ile oluşan güzel eserler ortaya çıkıyor.

Sinop’a ilk kez iki yıl önce gittiğimde çok beğenmiştim. Üç taraftan denizle kuşatılan kent bir yarımada… Doğal liman olan tek şehir Sinop’un insanları kültürlü, kendileriyle barışık ve sakin… Türkiye’de mutluluk düzeyi en yüksek il olarak sürekli birinci seçilen Sinop, mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer. 2300 yıl önce kentte yaşayan ünlü filozof Sinoplu Diyojen’in mutluluğu basit bir hayatta doğayla barışık olarak yaşamakta bulduğu anlatılıyor.

CEZAEVİNDE BAŞLADI

Günümüzde Sinop Tarihi Cezaevi ve Müzesi olarak hizmet veren eski cezaevinde kalan mahkumların 1940’lı yıllarda bu sanatın başlangıç temellerini attığını söyleyen Doğan Ülgen, yıllar içinde gelişen teknolojinin de yardımıyla marka değerini yükseltmeye çalıştığını belirtmektedir.       

“Denizle bu denli haşır neşir olan kentte kotra yapan tersane yok, gemi maketi üreterek denizcilik kültürünü yaşatmaya devam ediyoruz” diyen Ülgen, ‘Bir Usta Bin Usta’ projesiyle gençlere dersler veriyor. Cezaevinde başlayan el sanatını geleceğe taşımaya hevesli gençlere bildiği her şeyi öğretiyor. Yıllar geçtikte gençlerin el sanatlarına ilgisinin azalması nedeniyle yetiştirecek eleman bulmakta zorlandıklarını dile getiren Ülgen, gemi modelciliği sanatının gönüllülük esasıyla yapıldığına dikkat çekiyor, ekonomik kazancın önemli olduğunu, ancak her işte olduğu gibi sabır ve tecrübe gerektirdiğini belirtiyor.

YURT DIŞINDA REVAÇTA  

Geçtiğimiz ay Montenegro’ya yaptığım bir seyahatte Avrupa’nın gözde turizm merkezi Kotor’da kaliteli hediyelik eşyalar satan mağazada şık tekneler en çok dikkat çekenlerdi. Doğan Ülgen’in ihraç ettiği ürünlere rastlamamdan dolayı oldukça mutlu oldum. ‘Kotorska Suvenirnica’ isimli hediyelik eşya mağazaları zincirinin en gözde ürünü Sinop takaları…  

Doğan Bey’in yıllardır Düsseldorf’tan Miami’ye kadar tüm hediyelik eşya fuarlarını takip edip stand açtığını biliyorum. Kabına sığmayan, çalışkan, dürüst, hem esnaf hem sanatçı bir insan Doğan Ülgen. Yaptığı kaliteli ürünler ülkemizin imajına artı değer katıyor. Üstelik son derece de mütevazı. Turizm Bakanlığı’nın belgeli sanatçısı olan Ülgen, ülkemizi yurt dışında el emeğiyle yaptığı model gemilerle çok iyi tanıtıyor. Adeta gönüllü turizm elçimiz.

BANDIRMA VAPURU

Vizyon sahibi, çok okuyan ve gezen, kültürlü bir insan Doğan Ülgen. Atatürk’ün Bandırma Vapuru ile Samsun’a gelişinin 100’üncü yılı için birkaç yıl önceden hazırlıklara başladığını biliyordum. Ama hep sürpriz olarak sakladı. Sonunda açıkladı ve 100’üncü yıla özel 100 adet Bandırma Vapuru maketi yaptı. İleriki yıllarda müzayedelere çıkacağını tahmin ettiğim bu eser çok büyük emek istiyor, tamamen el yapımı ve tıpatıp aynısı. Vapuru incelerken tarihin derinliklerine dalıyorsunuz ve gözleriniz doluyor. Mavi sularda bu gemiyle Milli Mücadele’yi başlatan “Mavi Gözlü”yü bir kez daha yâd ediyorsunuz.

Doğan Bey,  Bandırma Vapuru’nun sadece Samsun ve Sinop’a özgü olmadığını, Türkiye’nin yazgısını değiştirdiğini ve yapım amacının bu önemli değere dikkat çekmek olduğunu ifade ediyor. Türkiye’nin farklı noktalarındaki insanlara ulaşan 100 vapur çok anlamlı bir yapıt.

Ülgen Tekne firmasının sahibi Doğan Ülgen, yaratıcı yönüyle, kaliteye verdiği önemle çok güzel işlere imza atıyor. Kendisinin en büyük destekçisi zarif eşi Reyhan Hanım. Ailesiyle birlikte benimsediği bu sanat dalı, Sinop’tan dünyaya bir kapı açtı. İyi ki varsınız, yolunuz hep açık olsun. Denizler dalgalı olsa da sizin gibi kaptanlar hep limana varır.

En mükemmel insan başkalarına en çok yararı dokunan insandır. İyi pazarlar.

Yorum Yazın