0Yorum

Genç Girişimcilerin Çabaları

Kör katır Warwick’in hikayesini sohbetlerimde anlatmaktan büyük keyif alıyorum.

Yıllar sonra doğduğu çiftliği ziyaret etmek için yola çıkan adam bir anda arabasını tarlaların arasında bir yerlerde çamura saplanmış bir halde buldu. Araba ne ileri, ne de geri gidiyor, lastikler patinaj yapıyordu. Bir süre direksiyon, gaz ve vitesle uğraştı durdu sonra da yakında görünen bir çiftliğe yürüyerek gidip yardım istemeye karar verdi.

Çiftlikte bulduğu yaşlı köylü adamı dinledi. Yaşlı adam bulunduğu yerden arabanın saplandığı yere ve arabaya baktı, sonra da “Yaşlı Warwick halleder” diye mırıldandı ve ayağa kalkıp çiftliğin ahırına doğru yürümeye başladı.

Adam, Warwick’in kim olduğunu düşünerek takip ettiği yaşlı köylünün ahırdan yaşlı ve kör bir katırı çıkardığını şaşkınlıkla gördü.

Warwick, bir şehrin adıdır ve batıda çiftlik hayvanlarına, sevilen insanların ve şehirlerin isimlerini vermek garip değildir. Çiftçi bir balya da kalın halatı yüklendi ve arabanın yanına katır, çiftçi ve kazazede birlikte gittiler.

Yolda adam çiftçinin elinde kamçı olmadığını fark etti ve şaşırdı. Arabanın yanına geldiklerinde çiftçi halatın bir ucunu arabanın tamponuna diğer ucunu da Warwick’in koşumlarına bağladıktan sonra da bağırmaya başladı: “Hadi Jack, hadi Ted, ha gayret Fred, hadi davran Warwick.” Yaşlı katır ismini en sonunda duyduğu anda büyük bir gayretle ileri atıldı ve arabayı saplandığı çamurdan çekti çıkardı.

Adam, çelimsiz yaşlı katırın gücüne şaşkınlıkla baktı ve sonra da köylüye teşekkür etti ve sordu:

“Neden Warwick’in ismini söylemeden önce o kadar isim saydın?”

Köylü güldü ve soru ile cevap verdi, “Warwick’in kör olduğunu görmedin mi?” ve konuşmasını sürdürdü “Kendisini bir takımın parçası hissedince Warwick hep daha becerikli olur. Eğer kör olmasa idi çamura gömülmüş arabayı asla yalnız başına çıkaramazdı. Bu kadar ismi sıraladığım zaman kendisi ile birlikte çalışan birkaç katır daha olduğunu sandı, heyecana kapıldı ve üstüne düşeni yapmak için olanca gayretini verdi.” Bazen dayanışmanın kendisi olmasa da ruhu bile yeterli oluyor.

Erkan Koyuncu genç yaşta ekip ruhuna inanmış, takım çalışması ile kısa sürede hedeflediği yerlere gelmiş başkentin genç, yetenekli iş insanlarındandır.

Çok çalışkan ve vizyon sahibi bir girişimci olan Erkan Koyuncu, başkentin kalitesiyle ün yapmış Kardelen marketlerinin sahibidir. En iyi inciri marketine getirmek için Aydın’ın dağlarında geceleyen, en kaliteli kayısıyı tüketiciye ulaştırmak için Malatya’yı köy köy gezen iş insanı Erkan Bey, tam bir işkolik.

TİTİZLİĞİ KONUŞULUYOR

Gecesini gündüzüne katarak çalışan, sabaha karşı toptancı halinde narenciye peşinde koşan, kasap reyonu için Balıkesir kuzularıyla buluşan Erkan Koyuncu, son derece titiz, çevresine saygılı, işini aşkla yapan birisi.

Ticareti çok seviyor, bu sevgi yüzünden Trabzon’daki Karadeniz Teknik Üniversitesi gemi kaptanlığı bölümünde okurken ağabeyi Serkan’ı yalnız bırakmak istemeyen Koyuncu, 2009 yılında kurulan Kardelen markasının üç şubesini başarı ile yürütmektedir. “İtibar kaybetmemek benim için paradan daha önemli” diyen Erkan Bey, son derece idealist. Kalite düşer diye çok güzel satın alma tekliflerini geri çeviriyor, marketlerini çocukları gibi seviyor.

YARATICI İNSAN

Erkan Koyuncu gıda konularına çok meraklı… Kabına sığmıyor. Dünyayı dolaşıyor, Japonya’ya gidip ünlü Kobe sığırı ile ilgili araştırmalar yapıyor. Amerika’ya uzanıp Kaliforniya bademini inceliyor… Ama daima aklında bu ülkelere Türkiye’nin ürünlerini nasıl satıp ülkeye döviz kazandırırız, Anadolu’yu nasıl tanıtırız fikri var. Başarılı bürokratlardan Fatih Can ile sık sık istişarelerde bulunan Erkan Bey, hep iki hamle sonrayı görüp ileriye yönelik projelere koşturuyor.

HOLLANDA PAZARI

Erkan Koyuncu’nun son zamanlarda en çok ilgilendiği konu şekersiz doğal olarak ürettikleri fıstık ezmesi. Avrupa’da kişi başı fıstık tüketimi en çok Hollanda’da. Gönderdiği fıstık ezmeleri çok beğenilmiş. Türkiye’de toplam fıstık üretimi 240 bin ton. Bunun 140 bin tonu Osmaniye’de üretiliyor. Yakında Hollanda ile başlayan yakın ilişki dünyanın da ilgisini çekecek. Çünkü kaliteye çok önem veriyorlar.

Çorum’un Alaca İlçesinden, Başkent’in en gözde iş yerine, oradan da dünya ülkelerine açılan bir yolda ilerliyor Erkan Koyuncu. Gençlerin girişimleri, ülke sevgisi bana umut veriyor. İnanın para değil, memleketin geleceği için çabalıyorlar. Yolunuz açık olsun.

İnsanlar fırsatı nadiren tanırlar. Çünkü o çoğu zaman zorlu bir iş kılığında gelir. Zorlu şeyleri başarmada ısrar ederseniz işler giderek kolaylaşır. İşin doğası değiştiğinden değil, bizim yapma yeteneğimiz geliştiğinden. İyi pazarlar.

Yorum Yazın