3Yorum

Çok Özel Değerlerimiz

Su kendisine sırdaş arıyordu, önce buluta verdi sırrını. Ağır geldi sır buluta. Sağanak döktü suyun tüm sırlarını. Sonra göle gitti su. Ona anlattı derdini. Bu arada bulut suyun sırrını yağmur yapıp, dolu yapıp, kar yapıp savurduğu için, zaman zaman taşıyordu göl ve suyun sırrı iyice açığa çıkıyordu. Sonra nehre verdi su sırrını. Nehir aldı suyun sırrını çekti gitti. Dereye verdi. Dere biraz daha yavaş olsa da nehirden, o da götürdü suyun sırrını bir başka bilinmeze… Çağlayanlar, şelaleler, akarsular… Hepsi kayboluyordu bir anda.

Sonra bir gün su takip etti dereyi. Su, dere okyanusa kavuşunca fark etti, bütün sırların, akarsularla, çağlayanlarla okyanusa taşındığını. Karar verdi su. Sırrını okyanusa verecekti. Öyle de yaptı zaten. Tüm sırlarını okyanusa verdi. Artık suyun sırrını okyanustan başkası bilmiyordu. Ne taştı okyanus ne başkasına taşıdı suyun sırrını, ne de kurudu.

Geçen karşılaştık suyla. Bir bardaktaydı. Suskundu. Çok uğraştım konuşturamadım. Ben tam giderken “Dur” dedi su. Durdum. Ve dedi ki: “Okyanus yürekli dostlar bulmadan sakın konuşma!” Taşıyamazlar, kaldıramazlar senin yükünü. Canını yakarlar, utandırırlar.”

Prof. Dr. Orhan Göğüş, Türkiye’nin yetiştirdiği, tıp dünyasının okyanus yürekli bilim adamıdır. Maddi değerlerle uğraşmayan, kendini insanlığa adayan son derece mütevazı bir insan olan Orhan Göğüş Hocamı uzun yıllardır tanırım. Kaprisleri olmayan, kendisiyle barışık, oturduğu andan itibaren etrafa pozitif fotonlar gönderen Göğüş’ü her gördüğümüzde inanılmaz bir elektrik alırız.

İNSANLIĞA ADANAN ÖMÜR

1962 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamlayan Prof. Dr. Orhan Göğüş, 1962 – 1966 yılları arasında Ankara Üniversitesi Üroloji bölümünde doktorasını yaptı. Daha sonra Doçent ve Profesör oldu.

Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Başkanlığı görevini uzun yıllardır yürüten Orhan Bey, kapısını çalan herkesin derdine deva, kimsesizlerin kimi oldu. Elinden geldiğince herkesin sağlıkla ilgili yardımlarına koşan Orhan Hoca, gerçekten gıpta edilecek bir insan.

ÜNLÜLERİ AMELİYAT ETTİ

Pek çok ünlü simayı ameliyat eden Prof. Dr. Orhan Göğüş, Türk Üroloji Derneği, Ürolojik Cerrahi Derneği, Avrupa Üroloji Derneği (EAU) ve Amerika Üroloji Derneği (AUA) Üyesi. 1967 – 1969 yılları arasında ABD’de Worcester Foundation for Experimental Biology desteğiyle bilimsel çalışmalar yapan Göğüş’ün 200’ün üzerinde yurt içi ve yurt dışında yayımlanmış makalesi ve kitabı var.

Şifalı elleriyle dostluk köprüleri kuran Göğüş, insanları incitmekten, karıncayı ezmekten çekinen nitelikte çok nadide bir insandır.

VAKUR DURUŞLU

Kendisinden emin, güven telkin eden vakur duruşuyla yurt içi ve yurt dışında çok kalıcı isim yapan Prof. Dr. Orhan Göğüş, ürolojik tümör cerrahisinde Türkiye’nin yetiştirdiği önemli isimlerden birisidir.

Pozitif düşünce gücü bastonla yürüyen birine bile dans etme isteği verebilir. Orhan Hoca’ya giden hastaları kendisiyle sohbet ettiğinde inanmaya başlarlar iyileşeceklerine. Karşısındaki kim olursa olsun sevgi alışverişine başlar hemen Orhan Bey. Dostunun ayağına diken batsa yüreğinden kan damlar onun. İnsanların haz duyduğu şeyleri öğrenir, onları memnun etmek için elinden geleni yapar, her zaman yakınındakilerin sıkıntılarını paylaşır.

İLHAM KAYNAĞI

Prof. Dr. Orhan Göğüş, deniz ürünleri ve balığa çok meraklıdır. Trilye’nin açıldığı günden beri müdavimler listesinin ilk başlarında yerini alır. Kendi gibi yetiştirdiği oğlu Prof. Dr. Çağatay Göğüş de babasının yanında onun erdemli yapısını yakalamış çok özel bir değerdir. Baba oğul saatlerce her babayı imrendirircesine sohbetlerde bulunurlar sanki yılların iki yakın arkadaşıymış gibi.

Kendisine özel şiirler yazan hayranları vardır Prof. Dr. Orhan Göğüş’ün. Sevgi seli onu hiç yalnız bırakmaz. Ama onun doğasında olan hasletlerdir sergilediği. Yapısı, mizacı öyledir. Hiçbir zaman da değişmemiştir.

2009 yılında Türkiye’nin ilk kadın ürologu olan Dr. Hatice Sıçramaz, uzmanlık alanı olarak üroloji kararı almasındaki en büyük etkenin hocası Prof. Dr. Orhan Göğüş’e duyduğu hayranlıktan kaynaklandığını söylemektedir.

Düşünceleriniz her zaman pozitif olsun, çünkü düşünceleriniz sözleriniz olur. Sözleriniz pozitif olsun, çünkü sözleriniz davranışlarınız olur. Davranışlarınız pozitif olsun, çünkü davranışlarınız alışkanlıklarınız olur. Alışkanlıklarınız pozitif olsun, çünkü alışkanlıklarınız değerleriniz olur.

Sen ülkemizin gerçek bir değerisin Orhan Hoca. İyi ki varsın. İyi pazarlar.

Yorum Yazın