0Yorum

Denizlerin Şifa Dağıtıcısı

Unkapanı Köprüsü üzerinde, Boğaz’da binlerce insan, ellerinde kamışlarla saatlerce denize olta atarlar. Evlerinden sabah erkenden yola çıkarlar, soğuk, kar kış demeden denize umut bağlar. Onları evlerine mutsuz ve eli boş göndermeyen yegane balık istavrittir. Halk arasında ‘denizin kuru fasulyesi’ olarak anılmasının nedeni bereketli ve sofralarımızda her zaman bulabileceğimiz bir deniz ürünü olmasındandır.

İstavrit balığının, hormon seviyesini düzenlediği, kan damarlarının esnekliğini korumada etkili olduğu, bağışıklık sistemini güçlendirdiği, kötü kolesterol seviyesini ve yüksek kan basıncını düşürdüğü bilim insanları tarafından dile getirilmektedir. Küçücük bir deniz harikası olan istavrit, omega 3 yağ asitleri açısından da oldukça zengindir ve metabolizmayı düzenlediği söylenir.

HER MEVSİMİN BALIĞI

İstavrit çapari denilen çoklu oltalarla avlanır. Sürüler halinde ve suyun üst katmanlarında dolaşır. Pelajik balık olarak adlandırılan sınıfa girdiğinden çiftliklerde üretimi mümkün değildir. O nedenle besleyici değeri de fazladır minicik istavrit balığının. Yarık dudakları oltadan son anda kurtulmasını sağlar. Körük biçiminde ufak bir ağza sahip olan istavrit balığı bu özelliği nedeniyle oltadan çabuk kurtulur. Kaçamayanlar tavaya ya da ızgaraya, kaçanlar da denize dönerler. 20 oltalı bir çapari ile yakaladığınız balıkların yarısı, su yüzüne çıkana kadar kaçıp kurtulmayı becerir. Mevsim ne olursa olsun, tüm amatör balıkçıların peşinde koştuğu bir balıktır.     

ÇOK YAYGINDIR

Hamsiden sonra en yaygın olan balık istavrittir. Küçüklerine ‘kıraça’ ismi verilir. Bir zamanlar Karadeniz’de 60 – 65 cm.’i bulan boylarına ‘azman istavrit’ denirdi. Marmara Denizi’nde yaşayan ‘karagöz istavriti’ yaz aylarının başlangıcında İstanbul Boğazı’nın Karadeniz’e açılan bölümüne kadar çıkıp eylül ayında yine Marmara’ya geri döner. Yumurtalarını Marmara’ya döker. Yaşam süreleri ortalama 15 yıldır. Anüs yüzgeci bir jiletle kesilip çıkarılırsa ‘kuyruk altı’ dediğimiz yem elde edilir. Bu küçük parça misinanın ucundaki oltaya bağlanıp denize bırakılırsa lüfer, zargana gibi pek çok balık atlar. Balık avcılığına yeni başlayan amatörlerin ilk tuttuğu balıklardandır istavrit. Tavadan başka pişirme şekli telaffuz bile edilmez. Ama alışkanlıklarınızı değiştirip ızgarayı da deneyebilirsiniz. Hiç yağ çekmeden çok kızgın ateşte çıtır istavrit olağanüstü bir lezzettir.

İstavrit her mevsim bol miktarda tutulmasına rağmen balıkçıların 13 mm.’lik ağlar yerine 9 mm. ağlarla küçük yavrularını yakalaması hoş değil. Öyle ki, gelecek nesillerin stoklarını bitirmede kararlı olan gurmeler (!) kıraça denilen yavruların çok lezzetli olduğundan ısrarla bahsediyorlar.  

Yorum Yazın