Özellikle bu yılki kış aylarında herkes soğuk algınlığından kırılırken insanlar kendilerini kısa sürede ayağa kaldıracak ilaçları aradı. Hastalıklardan nasibini alanlardan birisi olarak elime geçen bir efervesan tabletin kutusu üzerinde kara mürver ibaresini ve fotoğrafını görünce, “Yahu bizim yüzüne bakmadığımız, yollarda rastladığımız mürver ne hallere bürünmüş” demekten kendimi alamadım.
OTLARIN BAŞKENTİ
Bahar aylarında doğadan fışkıran bu otlar lezzet ile birlikte sağlıkla ilgili önemli katkıda bulunuyor. 2010 yılından beri Alaçatı bu zenginliği dünyaya duyuruyor. Her yıl nisan ayının ortalarında yapılan festival otlar kuruyor diye bu yıl erkene alındı. Ama aşırı yağışlar yüzünden bu kez de otlar çamura battı!
Bu yılki yarışma değirmenlerin bulunduğu bölgede Amfi Tiyatro’da yapıldı. 26 Mart tarihinden itibaren her güne dolu dolu aktiviteler konulmuş. Otları kökünden koparmadan nasıl toplanacağını anlatan seminer, doğa yürüyüşleri, sakız fidan dikimi, zeytinyağı tadımı, Kuytu Restoran’da Yaprak Uziş hanımefendinin yaptığı Alaçatı’nın unutulan lezzetleri asma yaprağı pidesi ve otlu döner sunumu gibi.
EBEGÜMECİ TEMALI
Her yıl ayrı bir ot işlenir festivalde. Arapsaçı, şevketi bostan ve bu yıl da ebegümeci idi tema. Alaçatı’nın ot kokulu sokaklarında kortej geçerken ne kadar duygu seli akıyordu. Kardeşlik, sevgi, gelişmişlik, mutluluk bu kokuların arasında yerini buldu. Cıvıl cıvıl insanlar, gelecekten umudunu yitirmemiş pırıl pırıl gözler. Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç her dakika eşiyle birlikte halkın arasındaydı. Mütevazı, yardımcı, çözüm getiren yaradılışıyla her konuyla yakından ilgilendi. Sokakta yüzlerce tezgâhta Girit, Boşnak, Arnavut ve yörede uzun yıllardır yaşayanların yemekleri satılıyordu.
TÜRKİYE GÜZELİ DE YARIŞTI
Festivalin son günü ot toplama ve ot yemekleri yarışması yapıldı. Benim de jüri olduğum yarışmada 1978 Türkiye Güzeli Sevil Tığrak güzelliği kadar büyüleyici yemeğiyle üçüncü oldu. 35 yıldır Çeşme’de yaşayan Tığrak, ayvalı ebegümeçli cızbız köfte yemeği ile başarı sağladı. Bu yıl en çok dikkatimi çeken balıkla otları buluşturan yemeklerin fazla olmasıydı. Saime Berkan’ın yaptığı sardalyeli yaprak sarma çok yaratıcıydı. Balıklı ebegümeci sarması da baharat demeti dengesi yerinde, güveçte yapılmıştı ve çok beğeni kazandı. Melisalı limon reçeli ve pancar tatlısı dikkat çeken yaratıcı tatlardı.
Güveçte etli ebegümeci ile Şehnaz Çelik ikinci olurken, 70 yaşındaki Nurten Aydın, 50 yıllık mutfak malzemelerini kullanarak yaptığı şevketi bostanlı levrek yemeğiyle birinci oldu. Yağmura rağmen yoğun ilginin yaşandığı festivalde Türkmax’ın sevilen yüzleri Hacer Özil ve Yunus Emre Akkor’un canlı performansları ve yemek konularındaki donanımları yarışmanın heyecanını alırken yeşil ot dünyasına çok farklı renk kattı.
Son Yorumlar