0Yorum

Akdeniz’in Kuzusu

Yaz aylarında Akdeniz sahillerinde turistik tekne turu yaparken; canınız balık yakalamak istediğinde teknenin arkasından rapalayı veya kaşık dediğimiz metal parlak oltayı suya bırakıverin. Şanslıysanız biraz sonra misinanız gerilir ve bir balık yakalanmıştır. Kaptandan rica edip hemen motoru durdurmasını istemezseniz veya denize bırakacak biraz fazla misinanız yoksa misina kopacak ve yakaladığınız balık kaçacaktır. Hiç merak etmeyin, yakaladığınız ama göremediğiniz balık büyük bir olasılıkla halk arasında “kuzu balığı” olarak anılan akya balığıdır.

KOFANAYA BENZER

Yırtıcılığından ve vücut yapısından dolayı lüfere benzediği için bazı balıkçılar tarafından kofana irisi olarak tanımlansa da uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Lezzet açısından aralarında uçurum kadar fark vardır. Balık sürülerine acımasızca saldıran akya, iki çenesinde, damağında ve dilinde bulunan dişleriyle onları parçalayıp yer. Sırtında ilk sırt yüzgecinin yerine sekiz tane birbirinden ayrı diken vardır ve biri baş tarafına doğru eğilmiştir. Kuyruk yüzgeci çatallıdır ve kuyruk bölümünde herhangi bir çıkıntı yoktur. Karın yüzgeci bembeyazdır. Son derece çevik, kıvrak ve yırtıcı bir balık olan akya bazı bölgelerde “beyaz balık” diye de adlandırılır.

KILIÇ BALIĞINI İZLER

Yaygın olarak Akdeniz’de bulunan akya balığı nadiren Çanakkale ve İstanbul boğazlarından geçer. Çanakkale Boğazı’nda Şehitlik Abidesi önlerinde sürüler halinde dolaşır. Eğer önlerine düşen kılıç balıkları boğaza geçip Marmara’ya ve Karadeniz’e geçerse akya balığı da geçer ve onlarla birlikte geri döner. Kılıç balıklarıyla hemen hemen aynı yaşam tarzındadır. Çok güzel gösterişli bir balıktır akya. Porsiyonluk denebilecek yavruları 500-700 gramdır. Oysa gelişmiş bir akya, 15-20 kilogramdan 60 kilograma kadar bir ağırlığa sahiptir. İyi bir marinasyonla çok lezzetli bir beyaz etle karşılaşabilirsiniz. Ortalama ömürleri 14 yıl olan akya balıklarının en yaygın tüketim şekli defne yaprağı ve sebzelerle birlikte şişlere dizilmiş olarak yapılan ızgarasıdır. Eğer balık tatlarına damağınız biraz uzaksa, lahos şiş olarak satılabilir. Fiyatı diğer deniz balıklarına oranla çok daha ucuzdur. Dünyaca ünlü su altı balıkçılığı şampiyonu Tahitili Jean Tapu bir yarışma sonunda Fransız gurmelere bir saat limon suyunda pişirdiği akya filetolarını ikram edince Türkiye’de pek rağbet edilmeyen balık birdenbire kıymetlendi. Akdeniz bölgesinin tabii servetlerindendir akya balığı. Turistik otellerde, sadece ülkemizde de değil, Akdeniz’e sahili olan Avrupa ülkelerinde de açık büfe sunumlarında löp etiyle ön saflarda yer alır. Sotesi, kavurması, balık kokoreci, fırında sebzelisi, buharda pişirilmesi, galeta ununa bulanarak yapılan tavası birbirinden güzel netice verir. Son yıllarda moda haline gelen pastırması oldukça lezzetlidir. Yediğiniz zaman balıktan yapıldığını bile anlamak zordur. Üstelik etten yapılan pastırmaya oranla çok daha hafiftir. Lezzetsiz balık olmaz, işlemesini bilmek gerekir. Bu hafta pratik bir akya balığı pastırması tarifi vereceğim, Kayseri’nin kuş gömü pastırmasından ayırt etmekte zorlanacaksınız. Haftaya kadar güzel lezzetlerden uzak kalmayın.

Yorum Yazın