0Yorum

Süperstarın Balık Aşkı

Zamanın birinde iki kız kardeş varmış. Birbirinden akıllılarmış. Etraflarındaki ve okullarındaki bilgi onlara yetmez olmuş. Bir gün, anneleri onları dağdaki bilgeye götürmeye karar vermiş. Kızlar bilge adamla karşılaşınca ona sorular sormaya başlamışlar. Bilge adam bütün soruları bilmiş. Kızlar bir süre bilgenin yanında kalmışlar. Ama sonra sıkılmışlar. “Bilgenin bilemeyeceği bir soru bulmamız lazım” demiş birisi. Kızlardan biri bir gün “Buldum!” diye sevinmiş. “İki elimin arasına bir kelebek alacağım ve bilgeye soracağım, avucumun içinde bir kelebek var. Canlı mı, ölü mü? Ölü derse kelebeği bırakacağım. Canlı derse avucumu hafifçe bastıracağım. Ne derse desin bilemeyecek.” Kızlardan biri kapalı avucunu bilgeye uzatmış ve sormuş; “Avucumun içinde bir kelebek var, canlı mı ölü mü?” Bilge, cevap vermeden önce kızın gözlerine uzun bakmış ve cevaplamış; “Senin ellerinde kızım, senin ellerinde…” Çanakkale’de denizci bir albayın iki kızının yetenekleri benim çocukluğumda hep anlatılırdı. Bu iki kızdan biri Semiramis, diğeri Ajda Pekkan’dı. Çanakkaleliler bu başarı öykülerinden çok gurur duyar ve kendilerine mal ederlerdi.

BALIĞA DÜŞKÜNLÜĞÜ

Ankara’ya her geldiğinde Trilye’ye uğramayı ihmal etmeyen Ajda Pekkan babasının denizci bir subay olmasından mıdır yoksa hep sağlıklı olup güzelliğini korumak istemesinden midir balığı sofrasından hiç eksik etmez. En son geldiğinde kırlangıç buğulama yüzünden az daha uçağı kaçırıyordu. Bu kadar uzun yıllar boyunca hep zirvede kalmayı başaran süperstarın oldukça mütevazı bir tavır içinde oluşu, hayranlarını çok mutlu ediyor. Yoğun bir akşamda herkesin fotoğraf çekme arzusuna hiç yüzünü ekşitmeden tek tek yanıt vermesi büyük övgü aldı.

YEŞİLÇAM’A YOLCULUK

1963 yılında Ses dergisinin sinemaya yeni yüzler kazandırmak için açtığı kapak yıldızı yarışmasından pek çok ünlü sanatçıyı sollayarak birinci olunca profesyonel kariyeri başlamış oldu. Yeşilçam’da modern ve cesaretli tavırlarıyla gözde sanatçı olan Pekkan “Adanalı Tayfur” ile ilk kez kamera karşısına çıktı. Ayhan Işık, Cüneyt Arkın, Tamer yiğit gibi sanatçılarla 47 adet film çevirdi. Ses yeteneği rol aldığı filmlerdeki yapımcıların dikkatini çekince pek çok filmde şarkıcı rolü üstlendi ve çeşitli şarkılar seslendirdi. Gençliğimizden bu güne hala dinleyip romantik anlar yaşadığımız “Her Yerde Kar Var” isimli ait kendine ait ilk plağı henüz 17 yaşındayken piyasaya sürdü. Fecri Ebcioğlu’nun yabancı şarkılar üzerine Türkçe sözler yazarak ülkemize benimsettiği aranjman tarzının en büyük starı Pekkan’ın, Adamo’nun ünlü şarkısını yine Adamo gibi Fransız aksanıyla söyleyerek ismini duyurduğu günleri dün gibi hatırlıyorum.

İLKLERİN SANATÇISI

Türkiye’de ilk estetik ameliyatı olma cesaretini o gösterdi. Türk popunun ilk evresi sayılan “aranjman” modasının ilk ürünlerini o verdi. 1973 yılında Avrupa’nın ünlü müzikholü Olmypia’da verdiği konserle dış dünyaya açıldı. “Aman Petrol” şarkısıyla 1980 yılında Türkiye’yi Eurovision’da temsil etti. Bir toplumun sürekli idolü oldu, güzelliği temsil etti, kusurlarını yok etti. Kendinden emin oldu ve zamana meydan okudu. Hayvanlara karşı inanılmaz bir sevgi besledi.

ESKİMEYEN SES

Askeri okulda öğrenciyken, kalk ve yat borusu, toplanma borusu gibi kulak zarımı zıplatan seslerden sonra yegane eğlencemiz olan müzik dolabından ders ve etüt saatleri dışında Ajda Pekkan’ın şarkılarını dinlerken kulaklarımızın pası giderdi. Yavaş yavaş sesini duyurmaya başlayan Ajda Pekkan’ın müzikleri bende hep yaz tatili özlemi yaratırdı. Sinemadan sahneye geçen Ajda Pekkan “İki Yabancı” (Bang Bang) 45’lik aranjman dışında on binlerce plak satarak satış rekorları kırdı. Biter mi Ajda Pekkan’ın zihnimizden hiç silinmeyecek izler bırakmasını sağlayan o sonsuz başarıları? Ne sayfalar yeter ne sözler biter. Ben de aynı mahalledeki lodos rüzgarı ile denizin rayihasını içime çektiğim memleketimdeki çocukluk yıllarımdan bugünlere kadar bir nostalji yaşamak istedim bu pazar günü. Benimle akran olanların çoğu bunları çok iyi hatırlar. İyi ki varsın Ajda Hanım. Tabuları yıktın, olmazları olur yaptın ve herkesin gönlünde taht kurdun. Çok eskilere gittik bu hafta, Ajda Pekkan vesile oldu. Ama hayat ancak geriye giderek anlaşılır, fakat hayat daima ileri doğru yaşanır. Haftaya kadar iyiliklerle kalın.

Yorum Yazın