0Yorum

Müziğin Sevgi Kelebeği

Yıllar önce bir rafineride çıkan yangında alevler yerden yüzlerce metre yükseğe çıktı. Isı çok yoğundu ve gökyüzü kalın bir duman tabakasıyla kaplandı. İtfaiyeciler arabalarını bir blok öteye park edip yangınla mücadele için ısının azalmasını beklemek zorunda kaldılar. Ama yangın kontrolden çıkmak üzereydi. Birden bire birkaç blok öteden itfaiye arabası son sürat geldi. Acı bir fren yapıp yangın mahallinin ön kısmına yerleştirilmiş engele çarptı. İtfaiyeciler araçtan atlayıp alevlerle mücadele etmeye başladılar. Araçlarını bir blok öteye park etmiş bütün itfaiyeciler bunu gördüler ve araçlarına binip olay yerine gittiler. Onlar da yangınla mücadeleye başladılar. Ortak çabalar sonunda yangını ancak kontrol altına alabildiler. Bu ekip çalışmasını gören insanlar “O ilk itfaiye arabasını süren adam ne kadar cesurdu” diye düşündüler. Ona işinde öncülük yaptığı ve cesareti nedeniyle özel bir ödül vermek istediler. Törende belediye başkanı “Gösterdiğiniz üstün cesaretten dolayı sizi ödüllendirmek istiyoruz. Büyük mal kaybını ve belki de can kaybını önlediniz. Sahip olmak istediğiniz özel bir şey varsa herhangi bir şey bunu bize söyleyebilir misiniz?” dedi. İtfaiye görevlisi hiç duraksamadan cevap verdi: “Evet efendim, yeni bir fren harika olurdu.” Garo Mafyan müzik alanında ülkemizde pek çok ilklere öncülük etmiş çok değerli bir insandır. Müzikle ilgili yakın geçmişte ufak bir gezinti yapıldığında unutulmayacak öyle şeylerde imzası olduğunu görmek başarılarını yürekten alkışlamaya yetecektir.

DOĞUŞTAN MÜZİSYEN

3,5 yaşında piyano eğitimi alan müzik dehası Mafyan, hemen akabinde ilk konserini verdi. Müzik hayatına anne ve babasının kendisine hocalık yapmasıyla başladı. Mükemmel eğitimli anne ve baba amatör müzisyendi. Piyanoyu çok seven Garo Mafyan 16 yaşında Belediye Konservatuarı’ndan, 17 yaşında da Yüksek Piyano ve Armoni bölümünden mezun oldu. Reşid Abed ile yüksek armoni, kontrpuan, orkestra şefliği ve modern armoni çalıştı. 18 yaşında Selçuk Başar ile birlikte İstanbul Gelişim Orkestrası’nı kurdu. 1980 yılında ilk gelişim stüdyosunu açarak ilk profesyonel albümünü Zerrin Özer ve Tanju Okan ile yaptı.

PAYLAŞMAYI SEVER

Bildiği tüm bilgileri gençlerle paylaşan, onları yetiştirmek için çok büyük çaba harcayan Mafyan, 2000li yıllarda Atilla Özdemiroğlu ile birlikte İstanbul Gelişim Orkestrası’nı yeniden oluşturdu ve hocalık yönünü ortaya çıkararak Bahçeşehir İstanbul Gelişim adıyla 2005 yılında yeni açılan okulla genç müzisyenlere yön vermeye başladı. Türkiye’nin önde gelen müzik projelerinde, Eurovision elemelerinde, müzikallerde önemli bir yer edindi. Türk bestecilerin ve yabancı bestecilerin şarkılarını düzenleyen Mafyan özellikle 90’lı yıllarda gerek beste, gerekse düzenlemeleri ile adından çok söz ettirdi. Ajda Pekkan, Barış Manço, İlhan İrem, Zerrin Özer, Nükhet Duru gibi sanatçılara albümler yaptı. Leman Sam, Yonca Evcimik, Erol Evgin, Nalan, Ozan Orhon, Yüksel Uzel gibi daha pek çok sanatçı müzik piyasasına onun müzikleriyle girdi.

HATIRNAZ VE VEFALI

Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndaki toplantılara katılmak için Ankara’ya her geldiğinde Trilye’ye uğrayıp deniz ürünlerine olan ilgisini de pekiştiren Mafyan, çok vefalı bir insandır. İnsan ilişkileri çok iyidir. Kibar, saygılı, ağırbaşlı, alçak gönüllü, sözüne daima güvenilir bir insan olan Mafyan hiçbir bayramı, kandili ve özel günümüzü unutmaz. Eşimi ve beni her özel günde üşenmeden arayan Garo Mafyan herkesin görüşlerine, inançlarına inanılmaz derecede saygı gösteren gerçek bir beyefendidir.

SINIRSIZ YETENEKLERİ VARDIR

Zaman zaman mırıldadığımız, unutulmayan pek çok bestesi vardır Garo Bey’in. Sezen Aksu’nun “Unut”, Ajda Pekkan’ın “Her Yaşın Bir Güzelliği Var”, Zerrin Özer’in “İki Sevgi Bir Kalpte”, Nalan’ın “Hadi Yarim” gibi. Ama yazmakla sığdıramazsınız bu sayfalara. Bu kadar yıla sığdırmış yeteneklerinin yarattığı güzellikleri. Gemi kaptanı ve uçak pilotu olan, motosiklet kullanan babacan karakterli Garo Mafyan’ın gelmesini hep sabırsızlıkla bekleriz. Restorana geldiği andan itibaren pozitif yüklü enerji ile doluverir ortam birden bire. Ayaklı bir kütüphane, ayaklı bir tarih gibidir Garo Mafyan. Hoş sohbetine saatlerce doyamazsınız. Bir sürü hikâyesi vardır. Anlattıkça devamını istersiniz. Müziğe kendisini adamak isteyen gençlere, bir gün başınız düşerse dara Garo Mafyan’ı ara demekten asla kaçınmayacağım. Herkesin elinden tutan, yön veren, yol gösteren kişiliği zaten yıllar geçtikçe onun değerini arttıran en önemli özelliğidir. O gerçekten tam anlamıyla bir sevgi kelebeğidir. Konduğu her yerde güzellikleri hissettirir. Sevgisiz kalmadığımız, sevgi kelebeklerinin çoğalmasını arzuladığım güzel bir hafta diliyorum.

Yorum Yazın